bu çift ayna yoktu muhabbeti gerçekten komik.
kaç senesinde yoktu acaba? fabrikadan çıkan 1989 toroslarda var, biliyorum.
ha araba tam bir kalastı, kesinlikle kabul ediyorum.
ama ne kadar köfte, o kadar ekmek. kardeşim vectra, astra, golf, corsa ile toros'un arasında ne kadar fiyat farkı vardı.
1997 corsa, 1997 toros'un yanında uçak mı kalıyordu sanki?
taşra, kötü yol tanımayan, kalas ama yolda bırakmayan bir modeldi.
ha renault'ya laf ediliyor.
renault farklı fiyat dilimlerinde pek çok araba sundu türkiye'de aynı seneler. renault 9, renault 19, renault megane 1, renault clio 1, renault safrane, renault 21.. hangisi toros kadar tutabildi?
hiçbiri. sebep? çünkü sen fakirdin.
o zaman halk iyi, kötü araç sahibi olabilmiş.
şimdi denmeyen kalmıyor.
renault 12'nin türkiye'de üretilen son nesli. 1989 yılında üretimi başlamış olup 2000 yılında avrupa emisyon normlarına uymadığı için üretimi durmuştur. normal renault 12'den farkı ;
- Plastik ön arka tamponlar ve yan marşpiyeller
- jant kapakları
- sw'lerde üst tavan barı ve bazı parçalar
- sedanlarda arka stop plastikleri ve daha uzun yan havadanlık
- direksiyon simidi
- 5 ileri vites
- düz siyah plastik yuvarlak far ön panjurlar
- kapı çıtaları
- yan ikili çizgi stickerı.
yakinda elektrikli olarak tekrar üretime sokulacagi söylentileri dolasmakta olan bir fransiz araci.
diger otomobil markalari gibi gecmiste cok tutan modelleri modernize edip, elektrikli olarak piyasa sunma planlari bulunan renault´un yeni projesi.
rakibi icin; (bkz: opel manta)
Bugüne dek ne ben, ne ailem bu araca sahip oldu. Geçmişte bizde Tofaş aracı dahi vardı ama buna sempatim başkadır.
iç kısım Tofaş serisi araçların dahi en az bir nesil gerisindedir.
Ancak toros'u Toros yapan her yola gidebiliyor oluşudur.
Gerçekten keçidir.
Clio, Auris, linea vb çıkamaz bunun çıktığı yere.
SUV kasa yerden yüksek araçların, captur, kadjar, Fusion gibi araçların zor gittiği yollarda bu langır lungur kaptırıp gider.
Ve bu yol denemeyecek kadar kötü yerlerde kullanılsa dahi yıpranmaz, garip bir araç. *
Kozan için konuşuyorum, pek çok evin 2. Arabasıdır halen.
Babamın iş arabasıydı bir ara bizi mi taşıyordu biz mi onu taşıyorduk bilmiyordum. En sonunda sanırım vites 5 e geçmedi zorlayınca topuzu elinde kalmıştı babamın. Küçüktüm o zaman araba körüklü otobusler gibi ortası ayrı havalarda takılıyordu. Böyle de bir anımdır.
keçi olarak tanımlanan araç. tanımının hakkını verir. kar kıyamet ortamda 4*4 araçların bile zorlandığı köy yollarında bana mısın demeden çatır çutur gider. buna şahit olduğumda çok şaşırmıştım ama bildiğin zorlanmıyor bile. tuhaf ama öyle. tuhaf sevgılım... çok tuhaf...