bugün

görsel
inşaat sektörü bir koyup üç almaya devam etsin ve rüşvet çarkı dönsün diye türkiye cumhuriyet merkez bankası'na yaptığı düşük faiz baskısı ile ülke ekonomisinin anasını bellemiş adam.

olay basit:

1- başta istanbul olmak üzere, akp'li belediyelerin elindeki tüm büyükşehir belediyelerinde imar projeleriyle oynayarak müteahhitlere arsaları peşkeş çekmek. (örn: istanbul bölge jandarma komutanlığı'nın ormanlık arazisi maslak 1453'e dönüştü)
2- peşkeş çekilen arsaların imara açılmaları için kamyonla rüşvet almak. (örn: maslak 1453 için ali ağaoğlu milyonlarca dolar rüşvet dağıttı)
3- faizleri düşük tutarak vatandaşın elinde avucundaki tüm birikimini konuta yatırmasını, yani müteahhitlerin cebine koymasını sağlamak. (burada örn. maslak 1453 değil çünkü oradaki en dandik daireler bile milyon liralara satılıyor)

buradan sonra ekonominin başka bir sorununa değinmek gerek:

bir ülkede düşük faiz yatırımları, üretimi ve hâliyle istihdamı artırır. gelgelelim kemal derviş politikalarının devam ettirildiği akp'nin ilk dönem iktidarı haricinde türkiye'de üretim inşaat sektörü ile sınırlı kaldı ve hâliyle de istihdam artmadı. bunun da nedeni basittir: bir işletmeyi kârlı biçimde işletmek için piyasayı bilmek, yöneticilik vasıfları ve daha da önemlisi zeka gerekir. oysa apartman dikmek için cebinizde biraz para olması yeterlidir. ancak o apartman, inşaatı bittikten sonra içine girip yatmak dışında hiçbir boka yaramadığı için katmadeğer üretmez. tek yaptığı şey büyüme rakamlarını yüksek göstermektir. hâl böyleyken düşük faizde yapılması gereken şey yatırımcıları fabrika, atölye, çiftlikler kurmaya özendirmek; bunun kârlılığını artırmaktı. ancak ülkemizde enerji ölümüne pahalı olduğu ve yandaş zenginler de işletme kurup işletemeyecek kadar beceriksiz olduklarından bu yalan oldu. türkiye'de resmi işsizlik oranları %10'un, genç nüfuste işsizlik oranı %20'nin altına hiç inmedi. tayyiban bize kısaca "ya amele ya polis olacaksınız" dedi. doktoramız, mastırımız, üç yabancı dilimiz varmış; kim takar!

düşük kurun ekonomiye etkisi ise ithalatı artırıp ihracatı düşürmektir. ekonominin besmelesi budur. türkiye'de alım gücü yerlerde süründüğü için tüm yurt çin malı cennetine dönüştü. bu ise üretimi tümüyle bitirdi. bakınız türkiye sanayisinin en önemli lokomotiflerinden tekstil kan ağlıyor. kapanan atölyelerin haddi hesabı yok. zaten kafaları nedeniyle baskı altında olan istihdam, düşük kur ile tümüyle güdük kaldı.

pekiyi türkiye'de kur neden düşüktü? abd'deki mortgage krizi nedeniyle gelişmiş ekonomileri etkisine alan ekonomik krizden dolayı. risk her yerde yüksekse para risk-kâr çizgelgesinin azami olduğu yere gider. bu da küresel ekonomik kriz döneminde rusya, brezilya, çin halk cumhuriyeti ve türkiye gibi tam olarak gelişememiş ama afrika ülkeleri gibi de tümüyle geri kalmamış ülkelerdi. yani türkiye'nin o dönemde bol bulduğu düşük faizli krediler türkiye'de uygulanan ekonomi politikalarından falan değildi. hatta ekonomi politikalarından dolayı çok daha ucuz ya da bol olabilecek krediler bu kadarla kaldı.

dolar'ın yükselmesi ekonomimizi nasıl ve neden tehdit ediyor? ne yazık ki bunun da yanıtı akp'nin uyguladığı yanlış politikalardır. zamanında çiftçiyi israil'in tohumuna mahkûm ettiler. hayvancıyı meralardan kovdular. türkiye'nin son 10 yıldır doğru düzgün tek ihraç ürünü meyve sebzeyken onun bile tohumunu israil'den, dolar'la alıyoruz. meraları bitirerek ülkede hayvancılık yapılmaz hâle getirdiler ve et ithâl etmek zorundayız. 2002'de bunlar görev başına geldiklerinde türkiye kendi kendini besleyebilen dünyadaki 7 ülkeden biriydi. yani kimse kalkıp da "tayyip'in suçu ne" muhabbeti yapmasın, tastamam onun suçu.

pekiyi, şimdi ne oluyor? ekonomik krizden çıkmakta olan abd birkaç yıldır, yavaş yavaş yurtdışındaki parasına gel gel çekiyor. hâliyle dolar'ın belli ölçülerde yükselmesi doğal. buna karşı merkez bankası'nın yapabileceği şey faiz artırımına gitmek ve dolar'ın türkiye'de kalmasını daha cazip hâle getirmek. yani öyle piyasaya dolar basmak çözüm değil. bu yalnızca dolar'ın kısa vâdede ateşini düşürmeye ve dolar toplayanların daha ucuza bu işi yapabilmelerine yarar. ancak recep tayyip erdoğan uzun süredir türkiye cumhuriyet merkez bankası'nın özerkliğine hâlel getiren söylem ve eylemleriyle faiz artırımına engel oluyor. bunun nedeni zaten yukarıda yazmıştım. tekrar etme gereksinimi görmüyorum.

iktidara geldikleri günden bu yana enflasyon ve kbdmg rakamlarıyla oynayan akp artık sıkıştı. hâl-i hazırda hâddinden fazla yüksek olan vergileri artırmaya çalışıyorlar. faiz artırımı demek altın yumurtlayan kazı kesmek demek. faiz artırmamak demek türkiye'yi moratoryum riskine her an daha da yaklaştırmak demektir. eh, ortada bir de referandum var ki onun da böyle yangından mal kaçırır gibi alelacele başkanlık getirme çabaları da bu zaten. tüm yetkileri kleine führer'in elinde toplayacaklar ve bu sayede kafasına göre yasa çıkarttıracak, yargılanmayacak.

sonuç olarak 14 yıldır önünü arkasını hesap etmeden yaptığı her şey ülkenin tabutuna çakılan çivilerdi. bu başkanlık muhabbeti de türkiye cumhuriyeti yurttaşlarının özgürlüklerini tümüyle ortadan kalktığı adımdır, ülkenin tabutuna çakılan son çividir.
Belki kral da olur imparator da ama kuracağı düzen salt avanta düzeni olduğu için kendisinin ömrü ile sınırlı olacağı aşikar.
Tıpkı cumhuriyet kurulduktan çok kısa süre sonra napolyonun kendini imparator ilan edip o ölünce cumhuriyetin devam etmesi gibi.
Tek sorun başta olduğu sürece ülkeye kaybettireceği süre. .
(bkz: erdoğan ın yaşamak istediği şehrin konya olması)
yine muhtarlarla...
türkiye imparatorluğunun padişahı.

"iki ayyaşın kurduğu ülke..."
"elinde dolar olanla elinde bomba olan terörist arasında fark yoktur."
"ölümüne gidiyoruz biz ölümüne." (700 korumayla geziyor.)

tarzı replikleriyle meşhurdur.
mecliste millet birbirini yesede en karlı çıkacak kişidir. yani cumhuriyetin ilk başkanı.
cumhuriyetin en son başbakanı. ondan sonrakiler kukla.

edit: tarih affetmeyecek..
on binlerce gencin yok olup gitmesini sağlamış vasıfsız kişi.
Allah büyük elbet ettiği kalmayacak yanına.
türkiye cumhuriyetinin ilk sabıkalı cumhurbaşkanıdır.

normal vatandaşı sabıka kaydı var diye çay ocağına çaycı yapmazlar ama cumhurbaşkanı yaparlar, yerseniz. yiyorsunuz da maşallah. yiye yiye bitiremediniz memleketi.

anneannemden miras iki dönüm tarlam var, onu da toki yazıhanesi yapın. ya da muhtar bürosu. sizin emrinize kalmış haşmetmeap.

bu arada, her şey bu kadar mı güzel mahvedilir bravo doğrusu. içine etmeyi unuttuğunuz birkaç şey kaldı, allah ın izniyle onların da içine edeceksiniz, size yürekten inanıyorum sayın eli, kolu, boyu uzun adam.

son olarak allah topunuzun belasını versin inşallah canım cumhurbaşkanım. size oy verenler de dahil olmak üzere bu topraklar için şehit olan tüm askerlerin sizlere çok çok selamı var. öte tarafta sizi bekliyorlarmış, soracakları bi şeyler varmış.

sinir ve streslerimle...
Dünyanın hem delicesine sevilen, hem de aşırı nefret edilen belki de tek cumhurbaşkanıdır.
Adını gördüğüm zaman bile yüzümde ekşi bir ifade oluşuyor.

görsel
14 yıldır ulkeyı 1 adım ılerı goturmeyen inşaatçılık seven cb.
Abd nin aleyhine bir tek icraat yap (a)mamış siyasi figür.
başkan olsun sıkıntı yok ama ilk 4 maddeyi değiştirip bokunu çıkarmaz umarım.
kıbrısı da vermek üzere olan gürcü. durmak yok yola devam!
hayatımda nefret ettiğim tek insan. hayatımda diyorum çünkü ırzımıza geçerken baya yakın ilişkiler kurmak durumunda kalıyoruz. bir de trolümsülerin bunu sever gibi yapmaları yok mu, insana balın içindeki karıncaya acımak hissine yakın şeyler hissettiriyor.
referandum başkanlık lehine çıkarsa, ki nasıl ankara büyükşehir belediyesi'ni mansur yavaş kazandığı hâlde i melih'e verdiler, ilk kanun hükmünde kararnamesi %90 döviz alım satımını yasaklamak olacak.
siyasete refah partisi ile başlamış, 1994-1998 yılları arasında istanbul büyükşehir belediyesi başkanlığı yapmıştır. 2003-2014 yılları arasında başbakanlık ve 2014 yılında ise halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı olarak tarihe geçmiştir. hala görevine devam etmektedir.
TL'den YTL'ye geçildi,
tayyip erdoğan “paramıza itibar kazandıracağımıza dair söz vermiştik, alınterimizin semeresi ortaya çıktı” dedi. Dolar 1.3 lira oldu.

*
YTL'den gene TL'ye geçildi,
tayyip erdoğan “yıllar yılı paramızın değer kaybetmesinden şikayetçiydik, şimdi hamdolsun paramızın değer kazanmasından iftihar ediyorum” dedi.
Dolar 1.4 lira oldu.
*
Liradan altı sıfır atıldı,
tayyip erdoğan “paramızın değeri neredeeen nereye geldi, eskiden tuvalete bir milyon liraya gidiliyordu be, şimdi artık bir liraya gidiliyor, biz işte buyuz” dedi.
Dolar 1.5 lira oldu.

*
tl nin simgesi tanıtıldı,
tayyip erdoğan “paramızın artık tıpkı dolar gibi, euro gibi bir simgesi var,simgemizin çıpaya benzemesi, paramızın güvenli bir liman olduğunu vurguluyor, paramızın artık haysiyeti var,paramız bağımsızlığı, gururu ve onuru temsil ediyor, paramız şahlanıyor, küresel bir aktör olarak öne çıkıyor,Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları artık cüzdanındaki parasıyla gurur duyuyor, iktidarımızın özetini paramızın itibarında görmek mümkündür” dedi.
Dolar 1.7 lira oldu.

*
tayyip erdoğan “bakın çok açık ve net söyleyeyim, dolara yatırım yapanlar yaya kalabilir” dedi.
Dolar 2.4 lira oldu.

*
tayyip erdoğan“sakın dolar alarak köşeyi dönerim gibi bir yaklaşım içine girmeyin, duvara çarparsınız” dedi. Dolar
2.5 lira oldu.

*
tayyip erdoğan, ekonomi bakanımız ve merkez bankası başkanımızla toplantı yaptıklarını belirterek “işi tatlıya
bağladık” dedi.
Dolar 2.6 lira oldu.

*
tayyip erdoğan “bir ara hatırlarsınız dolar kurunu dillerine dolamışlardı, şimdi bakın gördünüz, kurlar dengeye
oturdu” dedi.
Dolar 2.7 lira oldu.

*
tayyip erdoğan “dolar kurlarının dengeye oturduğunu söylemiştik” dedi.
Dolar 2.8 lira oldu.

*
tayyip erdoğan “her gittiğim davette, her katıldığım nikahta söylüyorum, en az 3 diyorum, hanım kardeşlerime sesleniyorum, ben en az 3 tavsiye ediyorum” dedi. Başka bir mevzuda konuşmuştu ama, bu defa denk getirmişti…
Dolar en az 3 lira oldu!

*
tayyip erdoğan “malum dolar fiyatı düştü, Rusya'yla alışverişlerimizde lira ve ruble kullanırsak, dolar daha da
düşer” dedi.
Dolar 3.1 lira oldu.

*
tayyip erdoğan “biliyorsunuz dolar kuru kendini korudu, çok yükselecek, patlayacak diyenler, beklenen neticeyi alamadılar, böyle bir durum söz konusu olmadı” dedi. Dolar 3.2 lira oldu.

şimdide diyor ki doları olan teröristtir falan.

deme bişe, bişey deme, deme artık....

demeee....
Tuhaf bir talihi var. Istanbul buyuksehir belediye baskaniyken bir donem cidddi bir su sıkıntısı vardi. Barajlar kurumus, derelerdeki kuruluktan evrim gecirip kolu bacagi cikmis baliklar saga sola kosturuyordu. Topladi imamlari muftuleri yagmur duasina cikti ve cilginlar gibi elestirildi. 'Bu ne bagnazliktir kardesim'ciler 20. Yuzyil ile dua arasindaki celiskiyi izah etmekten yorulmak uzereydiler ki 3 gun araliksiz devam edecek olan yagmurlar basladi. Ne yaptiysa siyasi kariyerine arti olarak dondu. Cok garip.
Adam ta nerelerden 3 5 ayda su getirdi yazılan masala bak. Düe etmişmiş de 20. Yüzyılda bilmem ne. Su kanallarının efendisidir.
hiç bir şey beğenmeyen politikacı.
istanbul belediye başkanı oldu, beğenmedi.
başbakan oldu beğenmedi.
cumhurbaşkanı oldu, beğenmedi ve başkan olmak istiyor. başkanlığı da beğenmese imparatorluk isteyecek.
Anayasa değişiklik paketinin tüm maddelerinin meclisten geçtiğini duyunca

görsel

(Temsili)