bugün
- kızların mesajlara geç cevap vermesi12
- şizofreni11
- en dindar özelliğiniz20
- düşün ki o bunu okuyor9
- insan olmaya ceyrek kala'yı eloande den kapmak18
- yorgun mermi9
- anın görüntüsü20
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım12
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek11
- bacağa kramp girmesi10
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu9
- zall beceremiyorsan bırak git11
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz10
- erkeklerin sadakatsiz olması20
- benim başörtüm var arabamı yanlış park edebilirim12
- türkiye den soğuma sebepleri20
- anneler günü12
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar21
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- beni özlediniz mi doğru söyleyin15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak19
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması24
- karşı cinse giyim önerileri19
- ismet gurbuz 202411
- sözlüğe kız getirmek10
- okul müdürü nasıl korunabilirdi16
- komşuyu arabanın arkasına bağlayıp sürüklemek8
- bir erkeği cezbeden şeyler12
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak11
- niyetin ciddi mi klişesi13
- uludağ sözlük kapatılacak11
- icardi1905'in sözlüğü bozması23
- karşı cinsi tavlamak için ne yaparsınız15
- libido düşmesi18
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- kızların yedek listesi9
- yazarların kız çocuğu olursa koyacağı isimler8
- cami tuvaletinin paralı olması14
- evlilik yaşı kaç olmalıdır12
- dünya bandırmalılar günü16
- sözlükte artık kızlar teklif edecek8
- platonik aşkın kalp kıran davranışları13
- eric bana9
entry'ler (738)
Elinize paketi alıp masaya bırakarak kolayca yapabileceğiniz eylem. Niye bu kadar zor geliyor anlamadım. Sonra yeniden alabilirsiniz.
unutmaya çalışmak zordur ama unutmaktan korkmak...
bu bende oluyor. vallahi oluyor. hem de kendi odamda oluyor. hani dışarıda olsam birisi aynı parfümü kullanmıştır diyeceğim ama yok. ayrılalı 2 ayı geçti ama yeni yeni başladı diyebilirim. kafayı yedim mi diye bakayım dedim, benimle birlikte bu sorunu yaşayan 2-3 kişi daha varmış. böyle ansızın geliyor birden o koku, ama aynısı yani, bildiğiniz o. sanki onu beynimden atacakken kalbim izin vermeyip bana onu hatırlatıyor gibi.
son sezonlarda basit bir hollywood yapımına dönen dizi. aşk sahneleri, her şey batmışken son anda gelmesi hiç de sürpriz olmayan birinini çıkagelmesi ve her şeyi düzeltmesi, figüranların ölmesi... güzelim diziyi batırdınız.
sadece onu değil; onla yaşadığın güzel anıları, onla hissettiğin mutluluğu, onla paylaştığın sırları da özlersin. o gider belki aylar içerisinde aklından ama bu saydıklarım, aynı şeyleri başkasıyla yaşayana kadar içinde hep acı veren bir boşluk olarak kalacaktır.
unutmak zordur sözlük; aylarca gece gündüz yanınızda olan, tüm mahremiyetinizi açtığınız, hemcinslerinizden dahi yakın olduğunuz o insanı unutmak, hele bir de seviyorsan ve boş yere terk edilmişsen o kadar zordur ki... yukarıda dediğim gibi o gider belki bir süre sonra ama onunla yaşadığınız güzel anıları hatırlarken asla içten gülemezsiniz, yüzünüz gülse de kalbinizin bir tarafı özlemden ağlamaktadır çünkü.
unutmak zordur sözlük; aylarca gece gündüz yanınızda olan, tüm mahremiyetinizi açtığınız, hemcinslerinizden dahi yakın olduğunuz o insanı unutmak, hele bir de seviyorsan ve boş yere terk edilmişsen o kadar zordur ki... yukarıda dediğim gibi o gider belki bir süre sonra ama onunla yaşadığınız güzel anıları hatırlarken asla içten gülemezsiniz, yüzünüz gülse de kalbinizin bir tarafı özlemden ağlamaktadır çünkü.
severken terk ediliyorsan çok zor durumdur, insanı içinden çıkamayacağı bir mutsuzluk döngüsüne sokar.
terk edilmek bir anda olan bir olay değildir aslında, bir süreçtir. terk edilen taraf zaten aylardır ilişki bozulmasın diye tüm yükü omzuna almışken terk eden taraf da bunu fırsata çevirip tüm gücüyle seven tarafa yüklenmiştir. seven taraf, sevdiğini kaybetmekten korktuğu için altında ezileceğinden çok daha fazla ağırlığı kaldırmış olsa da bir süre sonra sevdiği insan tarafından terk edilmiştir. devamı mı? ya unutursun yada günlerce alkol, sigara, duygusal müzikler, uykusuz geceler içinde nefes alan bir ölü gibi yaşarsın...
unutmanın yoluysa karşıdakini silmektir sevgili dostum. şimdi ne yapacaksın biliyor musun? ona bir şekilde ulaşıp içindekileri dökeceksin, yetmedi mi? bir daha dökeceksin içindekileri, anlatacaksın her şeyi, eski anıları tekrardan ona hatırlatmaya çalışacaksın, olmadı mı? söveceksin, küfredeceksin; sonra pişman olup bir daha yazacaksın... ta ki içinde hiç umut kalmayana dek. işte o umut parçacıkları da toz olup uçtuktna sonra yapacağın tek şey karşıdakini silmektir; bu o kadar zor değil, çünkü karşıdakini büyüttüğün yer de onu bir anda yok edebileceğin yer de beynindir aslında. ufak bir umut kalmayana kadar çabalayıp sonra onu silmelisin; sosyal medya hesaplarından, rehberinden, galerinden ve en önemlisi de kafanın içinden. emin ol bunları yapmazsan boşa geçmiş günlere, aylara, yıllara doğru açılacaksın kapkara uçsuz denizlere açılan bir kaşif misali.
sonuçta hayata bir sefer geliyoruz değil mi?
terk edilmek bir anda olan bir olay değildir aslında, bir süreçtir. terk edilen taraf zaten aylardır ilişki bozulmasın diye tüm yükü omzuna almışken terk eden taraf da bunu fırsata çevirip tüm gücüyle seven tarafa yüklenmiştir. seven taraf, sevdiğini kaybetmekten korktuğu için altında ezileceğinden çok daha fazla ağırlığı kaldırmış olsa da bir süre sonra sevdiği insan tarafından terk edilmiştir. devamı mı? ya unutursun yada günlerce alkol, sigara, duygusal müzikler, uykusuz geceler içinde nefes alan bir ölü gibi yaşarsın...
unutmanın yoluysa karşıdakini silmektir sevgili dostum. şimdi ne yapacaksın biliyor musun? ona bir şekilde ulaşıp içindekileri dökeceksin, yetmedi mi? bir daha dökeceksin içindekileri, anlatacaksın her şeyi, eski anıları tekrardan ona hatırlatmaya çalışacaksın, olmadı mı? söveceksin, küfredeceksin; sonra pişman olup bir daha yazacaksın... ta ki içinde hiç umut kalmayana dek. işte o umut parçacıkları da toz olup uçtuktna sonra yapacağın tek şey karşıdakini silmektir; bu o kadar zor değil, çünkü karşıdakini büyüttüğün yer de onu bir anda yok edebileceğin yer de beynindir aslında. ufak bir umut kalmayana kadar çabalayıp sonra onu silmelisin; sosyal medya hesaplarından, rehberinden, galerinden ve en önemlisi de kafanın içinden. emin ol bunları yapmazsan boşa geçmiş günlere, aylara, yıllara doğru açılacaksın kapkara uçsuz denizlere açılan bir kaşif misali.
sonuçta hayata bir sefer geliyoruz değil mi?
türkiyenin en underrated sanatçısı.
atatürk kaybetmedi o toprakları yalnız, osmanlı kaybetti; hatta o osmanlınız günümüzdeki toprakların bile ufak bir kısmıyla kaybedip diğerlerini işgalcilere teslim edecekken "türklerin atası" atatürk çıkıp ülkeyi kurtardı.
dizilere ön yargılı yaklaşan birisi olarak nedensiz şekilde uzak durduğum ergen dizilerinden birisi olmasına rağmen yine nedensiz şekilde başladığım dizi. izlemek istememin tek sebebi intihar psikolojisini merak etmemdi. dizi ergen dizisi olmasına ergen dizisi, yani hakaret anlamında söylemiyorum, sonuç olarak liselileri ve lise yaşantısını konu alıyor ama kesinlikle insana dersler veren, sürükleyici, izlenmesi gereken bir dizi olduğunu düşünüyorum.
--spoiler--
temel olarak hannah bakerin intiharının 13 sebebi anlatılsa da yan karakterlerin her birinin özel hikayeleri var. en çok da bunları beğendim ben: sapık kameraman tyler, aslında iyi birisi olsa da çevresi yüzünden kötü bir karaktere bürünen zach, aile yaşantısı berbat olan justin, zayıf karakterli alex... yalnız ikinci sezonda bryce'ın da nasıl böyle bir canavar olduğunu öğrenmek istiyorum. ilginç bir eleman yani, erkeklere karşı çok iyi, bonkör, yardımsever ama kızlara gelince şeytana dönüşüyor. bence daha öncesinde bir kız tarafından çok büyük bir kazık yemiş olabilir.
karakterler demişken başrol clay çok boş olmuş. klişe gerçi, yazılsın diye yazılan baş karakterler. özel bir hikayesi yok, sadece utangaç bir çocuk işte. keşke tony filan başrol olsaydı.
ayrıca son bölümdeki intihar sahnesi oldukça sağlamdı.
--spoiler--
--spoiler--
temel olarak hannah bakerin intiharının 13 sebebi anlatılsa da yan karakterlerin her birinin özel hikayeleri var. en çok da bunları beğendim ben: sapık kameraman tyler, aslında iyi birisi olsa da çevresi yüzünden kötü bir karaktere bürünen zach, aile yaşantısı berbat olan justin, zayıf karakterli alex... yalnız ikinci sezonda bryce'ın da nasıl böyle bir canavar olduğunu öğrenmek istiyorum. ilginç bir eleman yani, erkeklere karşı çok iyi, bonkör, yardımsever ama kızlara gelince şeytana dönüşüyor. bence daha öncesinde bir kız tarafından çok büyük bir kazık yemiş olabilir.
karakterler demişken başrol clay çok boş olmuş. klişe gerçi, yazılsın diye yazılan baş karakterler. özel bir hikayesi yok, sadece utangaç bir çocuk işte. keşke tony filan başrol olsaydı.
ayrıca son bölümdeki intihar sahnesi oldukça sağlamdı.
--spoiler--
birisinin nesnel şekilde, tamamen mantıklı olgularla kiliselerin camilerden mimari açıdan üstün olduğunu iddia etmesinin bile müslümanları ne kadar kızdırdığını gösteren olay. ilk entrynin nesine eksi atıyorsunuz? müslümanlar, farklı inançlara saygı duymayı öğrenmedikten sonra bu coğrafya kurtulmaz.
ben de muhafazakar ailelerden büyüyüp "hocalık" sıfatı altında onlarca ufak kıza tecavüz eden insansı yaratıkların onlarca haberini gördüm şimdiye kadar. sorun sende dostum.
adaletin er yada geç yerini bulacağını düşünme duygusu,
ölümden sonra yaşama duygusu,
ölen sevdiklerini bir daha görebilme duygusu,
ne günah işlerse işlesin müslüman olacağı için sonunda sonsuz cennete varacağını bilme duygusu
zor anlarda daha büyük birine sığınma duygusu...
ancak bunlar yalnızca ona inanmak için insanların kendilerine söyledikleri bahanelerdir,
hiçbiri dini gerçek yapmaz.
ölümden sonra yaşama duygusu,
ölen sevdiklerini bir daha görebilme duygusu,
ne günah işlerse işlesin müslüman olacağı için sonunda sonsuz cennete varacağını bilme duygusu
zor anlarda daha büyük birine sığınma duygusu...
ancak bunlar yalnızca ona inanmak için insanların kendilerine söyledikleri bahanelerdir,
hiçbiri dini gerçek yapmaz.
mesela şu an kullandığınız windows, ateist ürünü.
tunceli. gözümle gördüm dersem yalan olur ama dersim'den dolayı tuncelililerin çoğunun atatürkü sevmediği söylenir.
Erdoğan referandumdan önce "Evet çıkarsa Sağlık Meslek Liselerinde Hemşire Yardımcılığı okuyanları lise mezunu olunca direkt hemşire yapacağım." demişti. Referandumda evet çıktı ve birkaç gün sonra liseyi bitirince hemşire olmayı bırakın YGS ile alan hemşirelik bölümleri de LYS'ye geçti...
insanın doğasında kendi çıkarları için hareket etmenin olduğunu savunan görüştür. bir kesime göre liberallerin kendini avutma biçimi, diğer kesime göreyse gerçeğin ta kendisidir.
kadınların kendi haklarını savunmak, kadın-erkek eşitliğini sağlamak için başlattıkları akım. erkeğe hak olanın kadına da hak olduğunu savunurlar kısaca. saçma salak "ya bizim şeyimiz var onların yoğ huahaha" muhabbetlerine de girmeyelim şimdi. erkekler gibi gece sokakta gezebilmek, istedikleri gibi giyinebilmek, orospu damgası yemeden sevmek sevilmek, erkekler tarafından kısıtlanmamak, kahkaha atabilmek için çabalıyorlar.
ayrıca erkek feministlere pro feminist denilir ki ben de bu gruba dahilim.
ayrıca erkek feministlere pro feminist denilir ki ben de bu gruba dahilim.
arap ülkesi gibi bir türkiyedir. insanların birbirlerinin ahlak sınırlarını, yaşam şekillerini biçimlendirmeye çalıştıkları, genç kızların susturulup erkeklerin oralarını buralarını sallayarak gezdikleri bir türkiyedir. eğitimin dini olduğu, kendi ırkından yada kendi dininden olmayana ters gözle bakan insanların yaşadığı bir türkiyedir. mahkemelerin taraflı olduğu adaletsiz bir türkiyedir. muhafeletin sustuğu türkiyedir.
şu anda da çok fark yok gerçi.
şu anda da çok fark yok gerçi.
gerçekten bu ülkeyi sevenler hayır der.