bugün

Percy Bysshe Shelley'in henüz türkçeye çevrilmemiş eseri.
şair bu eserini, aiskhlyosun üçlemesinden esinlenerek kaleme almıştır. fakat mitosa göre prometheus zeus ile işbirliğine gidip özgürlüğüne kavuşurken, shelley bunu saçma bulmuş ve son dakikaya kadar davasından vazgeçmeyen bir prometheus yaratmıştır. Ancak shelley'e göre prometheus'u bu iş için ideal kılan şey sadece müthiş direnişi değil, prometheus'un erdemle ve bilgelikle hedefine yürüyen, kişisel hırslardan yoksun bir karakter olmasıdır. Zaten şiir, amaçların araçları haklı çıkarmaya çalıştığı devrimlerin de eleştirisini yapar. (bkz: fransız ihtilali)
Geçen sene çevirisi üzerinde bayağı bir uğraşmıştım, ancak bir yayınevi bulamadığım için şu an bilgisayarımın d sürücüsünde öylece duruyor. işin reklam kısmı bir yana, Prometheus'un Jupiter'e karşı takındığı tavrı kısaca özetleyen dizeleri buraya koymadan edemeyeceğim:

Ey iblis, bütün gücümle meydan okuyorum sana!
Ardına koyma elinden geleni;
Tanrıların ve insanoğlunun başındaki pis Bela,
Ezip geçemeyeceksin bir kişiyi.
istersen saldır göğsüme vebalarınla, korkunç hastalıklarınla,
istersen yüreğimi dondur korkuyla;
Bırak buz ve ateş kemirsin beni,
Ve başıma yağdır bütün öfkeni,
Kesici fırtınalar bana sürüklesin yıldırımları,
Sipsivri yağmurları ve furia ordularını.

Elinden gelenin en kötüsünü yap. Sensin her şeye gücü yeten.
Başka kimseye değil de, sana verdim kudreti ve kendi irademi.
Oturduğun, o göğe dek uzanan kuleden
insanlığın başına musallat et her türlü felaketi.
Şeytani ruhun üzerimizde dolaşsın
Sevdiklerimi karanlıklara sarsın;
Lanetliyorum kendimi ve yanımdakileri
Duyduğun nefretle bize çektir en kötü işkenceleri;
Böylelikle sen en tepede hüküm sürerken,
Uyku yüzü görmeyecek bu boyun eğmez kişi.

Hem Tanrı hem de Efendi olan sen: Sen ki,
Ruhuyla bu kederli dünyayı dolduran,
Korku veya saygıdan, yerde ve gökteki her canlının boyun eğdiği
Ey, her şeyin hakimi düşman!
Lanetliyorum seni! Kurbanın laneti
Kendi celladının boğazını sıkacak vicdan azabı gibi;
Sonsuzluk bela olup da başına
Zehirli bir cübbe gibi yapışacak vücuduna;
Ve dikenli bir taca benzeyecek her şeye yeten kudretin,
Erimiş altının sıcağıyla günden güne tükenecek zihnin.

iyiliği gözeten bu Lanetin erdemiyle,
Kötülükle beslenen ruhunu dolduracak bahtsızlık;
Evren kadar sonsuzdur ikisi de,
Sen, ve seni kan ter içinde bırakan yalnızlık.
Şimdi bütün soğukkanlılığınla oturmaktasın,
Ama o saat gelip de kapıyı çalsın,
Olduğun gibi görüneceksin işte o zaman,
Yüzeye çıkacak içinde saklanan.
işlediğin bunca acımasız ve manasız suçtan sonra
Hakaretler seni izleyecek sonsuz uzay ve zamandaki düşüşün boyunca.