bugün

biri gordugune inanır, digeri ise inandıgını gorur.* * *
*
birisine göre;
her şey belli bir amaç için yaratılmış birer mahluktur ve kendisi de bu dünyaya bir imtihan için gönderilmiştir; iyi işler yaparsa cennete, kötü şeyler yaparsa cehenneme gidecektir. hiç bir şey tesadüf değildir. her şeyin bir sebebi ve sonucu vardır. bilemediklerinde de mutlaka bir hikmet vardır.

birisine göre;
her şey tesadüftür. ölüm sondur, yok oluştur. yaşam muammadır. hayat düşününce ızdıraptır, düşünmezsen her şey hoştur ama boştur.
"tanrıya inanıyorsanız ve tanrı yoksa pek birşey kaybetmiş sayılmazsınız. fakat tanrıya inanmıyorsanız ama tanrı varsa, işte o zaman gerçekten kaybettiniz demektir." * * *
ateistin inancını belirlemede bir kolektivizm söz konusu değildir. yani kitle tarafındaa inancı belirlenmez[genel anlamda]. ama dinler içersinde bireyin silikleşmesi gerçekleşebilir. aynı şekilde salt din için demiyorum ideolojilerde de olabilen bir gerçeklik bu.

bunu yanında müslüman olan insanın iç dünyası daha dingindir daha rahattır. çünkü sırtını dayayabilecği bir tanrısı söz konusudur. insanın öyle ya da böyle içerisndeki sonsuzluk ihtiyacın karşılayabilen ve eline kesinlik verebilen bir inançtır. ateist için bu zor bir olgudur arayışlar ve tecrübelerle buna ulaşmaya çalışır[bahsettiğim salt tanrı değil sonsuzluğuı ifade edebilecek bir gerçeklik]

ama aynı şeyi ateist için söylemek zor olsa gerek. sürekli bir kıvranma ve arayış içersinde olabilir bu da ruhsal yapısını ister istemez etkiler. bilincini de uyuşturma ihtiyacı içersine girebilir. aslına ateizm zor olandır. ama değişime de daha açık olan gerçi bu olgu biraz da kişide biter. ama hayatını şekillendirmesi gereken sonsuz değişim halindeki kurallar bütünü ile değişimi yakalayabilir belki de kendinde doğru olduğuna inandığı gerçekliği!

bir diğer nokta 'dogma kavramı''dır. aslında dogma çok fazla bir ayrım olmayabilir. ''Belli bir konuda ileri sürülen bir görüşün sorgulanamaz, tartışılamaz gerçek olarak kabul edilmesi'' olgusu olan dogma ateizmde de gerçekleşebilir. ama dinde daha belirgin gibidir. sonucunda doğuştangelelen ve sorgulanmayan bilgiler bütünlüğü olarak düşünülebilir din. sorgulama aşaması vardır fakat; çok kişi tarafındna gerçekleştirlimez.[taklid-i iman ve tahkik-i iman meselesi] ateizmde de bu tür olgular olabilir ama çok değil. çünkü militan materyalistler olduğu gibi o fikre tüm gücüyle sarılmış sorgulama kabul etmeyen insanlar bulunabilir ama dindeki kadar fazla değil..
biri sorgulamaz sorgulanır; biri hem sorgular hem de sorgulatır.
teki allah korkusuna yapmaz bazı şeyleri; teki insan olduğu için, içinden geldiği için, kendi istediği için..
biri müslümandır diğeri ateist.
Ateistin necis ve mantiksiz kibri vardir, muslumanin yoktur.
Adamlar einstein'i bile ateist yapmislar. Tesla'yi da.
Yazik lan.
Bahsedilen ateist turkse kaldir cope at, laf anlatmaya degmez.cunku tek isi bok atmak iftira etmektir. Salaklar ne yapsin garibanlar.
biri inanir, degeri inamaz
biri oldugu gibi kabul eder, digeri bilimsellik arar.
tercih ve cehalet arasındaki farktır.
müslüman ateistin inançsızlığını cehalet olarak görür.
ateist müslümanın inancını tercih olarak.
birisi aleni inanir.

digeri gizlice inanir.
ateizm acaba ilk olarak ne zaman ortaya cikti sorusunu akla getiren, düsüncenin modernligi vakitle ölcülüyorsa, ateizm ne kadar moderndir sorusunun tartisilmasi gerektigini düsündürten basliktir kendileri..
ha modernlik iyi birsey midir, modern ne demektir, bu tip sorularda baska baslikta insallah..
inanmak veya inanmamak. işte bütün mesele bu.*
önce benzerliklere dikkat çekelim. insanlar müslüman olmadan önce nasılsa olduktan sonra da öyledir. örnekler üzerinden gidelim; hz ömer* müslüman olmadan önce çok sertti, müslüman oldu yine sertti. ama zalimlere karşı sertti, adaleti sağlama konusunda sertti.. halid bin velid* müslüman olmadan önce de dahi bir komutandı, -uhud savaşı'nda 70 kadar sahabe'yi şehid etti- müslüman olduktan sonra da öyleydi, -bizans'ı ve sasani'leri yendi-.. hazreti muhammed* müslüman olmadan* önce de muhammedül emindi*, güvenilirdi, güzel ahlaklıydı, hayatında hiç yalan söylememişti; müslüman olduktan sonra da öyleydi..

sorgulayan bir karakter sorgular.
aktif bir karakter aktiftir.
neşeli bir karakter neşelidir.
paylaşımcı bir karakter paylaşımcıdır.
müslümanlık bunlara engel değildir ki bunlar konumuza teğet geçsinler..

peki müslümanla ateistin farkı nedir? birisi hayatın sırrını çözer, yaratanını tanır, ahiretini kurtarır. birisi inanmadığı için öyle muamele görür..
6/Enam/125: Allah kimi dogru yola koymak isterse onun kalbini Islamiyet'e acar, kimi de saptirmak isterse, goge yukseliyormus gibi, kalbini dar ve sikintili kilar. Allah Boylece, inanmayanlari kufur batakliginda birakir.

6/Enam/33: 6/39. Ayetlerimizi yalanlayanlar karanliklarda kalmis sagir ve dilsizlerdir. Allah kimi dilerse onu saptirir ve kimi dilerse onu dogru yola koyar.
(bkz: allah dilemedikce siz dileyemezsiniz)

acaba burda gönül gözünü acamamamı vardır yoksa baska bir sey mi? allah acıkca belirtmiş istedigini kafir yapıyor istedigini mümin oh ne güzel!!!!!
bunlara gülünüp gecilmelidir! işte bunu anlayanlardır ateislerle müslümanlar arasındaki fark!