milan kundera

entry86 galeri3
    36.
  1. 'iktidar sizi nerenizden yaralıyorsa orası artık kimliğiniz olur.'
    2 ...
  2. 35.
  3. --spoiler--
    iNSANIN iKTiDARA KARŞI SAVAŞI HAFIZANIN UNUTMAYA KARŞI SAVAŞIDIR.
    --spoiler--
    1 ...
  4. 34.
  5. okumadığınız her eseri için sizi kayıplık duygusuna sürükleyen başarılı yazar.

    ne yapacağını bilemeden avlunun karşı tarafındaki duvara dalıp gitmek; bir aşk anında karnındaki inatçı gurultuya kulak vermek; ihanet etmek; ihanetin göz kamaştırıcı yolunu terk edecek gücü kendinde bulamamak; büyük yürüyüşte kalabalıklarla birlikte yumruğunu havaya kaldırmak; gizlenmiş mikrofonlar önünde espri gösterisi yapmak - bu durumların hepsini tanıdım, hepsini yaşadım... romanlarımdaki kişiler kendime ilişkin gerçekleşmemiş olabilirliklerdir. her biri benim ancak kenarında dolaştığım bir sınırı aşmıştır... çünkü romanın sorguladığı sır o sınırın ötesinde başlar. roman yazarın itirafları değildir; bir tuzak haline gelmiş dünyamızda yaşanan insan hayatının araştırılmasıdır.

    -varolmanın dayanılmaz hafifliği- milan kundera
    0 ...
  6. 33.
  7. bir romanında '' litost '' diye bir çekce kelimeden bahseder kundera. bu kelimenin karşılığı olan duyguyu da şuna benzer şekilde anlatır: bir nehir kıyısına pikniğe giden iki sevgiliden erkek olanı, nehrin karşısına yüzüp, yakacak odun toplamak ister, kız arkaşı ise nehrin kıyısında oturmaktadır ne var ki erkek akıntılı nehri aşacak kadar iyi yüzememektedir. boğulmamak için çırpınmaya başlıyan erkeği, kız yüzerek kurtarır ve kıyıya çeker. kendine gelen erkek, erkeklik gururunun incinmesinden mütevellit; içinde hayalkırıklığı ve bunada bağlı öfkeyleyle karışık garip duygular hissederek bağırır çağırır. nitekim kızı incitir. hepimiz zaman zaman yaşarız buna benzeyen garip duyguyu. işte çekce '' litost '' bu duyguyu karşılayabilen dünyada ki tek kelimeymiş yazarın iddasına göre. ben düşündüm taşındım. türkçe tek kelimelik bir karşılık bulamadım açıkcası. '' yaşam başka yerde '' romanında geçiyordu hatırladığım kadarıyla bu anektot. valla ilginç bence. ben de kundera' nın yalancısıyım. günahı boynuna...
    1 ...
  8. 32.
  9. var olmanın dayanılmaz hafifliği adlı eseriyle " okumanın dayanılmaz ağırlığını " en dibine kadar hissettiren yazar.
    2 ...
  10. 31.
  11. yaşam başka yerde ve var olmanın dayanılmaz hafifliği gibi iki süper eseri bulunan yazar.
    1 ...
  12. 30.
  13. gülüşün ve unutuşun kitabı'nın yazarı.
    0 ...
  14. 29.
  15. kuzenimin tavsiyesi üzerine okuduğum kimlik adlı kitabı ile tanıştığım, muhteşem yazar.
    1 ...
  16. 28.
  17. ayraç dergisi'nin 3. sayısının kapağında kundera'nın şu sözü yer almaktadır:
    "gözyaşları en iyi leke çıkarıcıdır."
    http://www.tenkafesi.com/?p=1002

    kundera'nın "varolmanın dayanılmaz hafifliği" adlı eserini inceleyen cemil üzen'in yazısı derginin başyazısıdır, okunasıdır.
    0 ...
  18. 27.
  19. "sakın, ülkenize ve vatanınıza aitsiniz safsatalarına inanmayın. yaşamı başka yerlerde arayın, sizin kimliğinizi oluşturan isminiz, milletiniz, ırkınız ya da dininiz olamaz. " diyen çek asıllı edip.

    bu cümlesinden sonra aklıma andre'nin o medyumvari tümcesi geldi ister istemez.

    "Existence is elsewhere!"

    (...)
    1 ...
  20. 26.
  21. " iktidar sizi nerenizden yaralıyorsa orası kimliğiniz olur. " diyerek dikatonomik boşluğa egzisyansiyalist bir bakış fırlatarak yaralar (!)

    ama orası -bir- "kimlik" olmaz artık.

    sadece kan-ar.

    (bkz: paraşütle anne vajinasına inmenin dayanılmaz hafifliği)
    2 ...
  22. 25.
  23. geçenlerde deposu yanmış kundura firması.
    (bkz: ben televizyonların yalancısıyım)

    edin: o yesin kundura imiş.
    15.08.200ş edişi: yeşim kuşdura imiş.
    1 ...
  24. 24.
  25. ne olduğu düzgünce tanımlanması gereken yazar..

    cezmi ersöz'Ün hasbelkader avrupa görmüş versiyonu olan ,ağza cuk diye oturan lafları dışında politiayla ilgili söyleyecek bi şeyi olmayan bi adamcağızdır..

    nobeli hak eder mi? eder tabii..her karakterinin ağzından yaptığı anti komunizm propagandası , tek eşlilik bağnazlıktır kuul olan çok eşliliktir , arıza olmak müthiş bişidir temalı kitapları ya da öyküleri nobel için yeter de artar bile..

    kendimi bağnaz olarak nitelendirmem..türkiye'de de ikamet etmiyorum..mamahif kundera erotizmi denen şeyden de bayağı bayağı nefret ediyorum..bukowski'nin doğallığının korkakçası , aşk ayrı seks ayrı önermesi "evlenilcek kız eğlenilcek kız" önermesinin süslüsü olan açılımlar dışında ne katmış kundera edebi hayata?

    alıntı yapılası 14-19 yaş arası gençleri sevindiren bi kaç ortalama kitap dışında , rusyaya bok atmak dışında ne katmış? biri bana söylesin allah aşkına..

    karakterlerinin hayatlarını ve metaforlarını açıklamada kullandığı o parantezler kundera'nın tarzı değil , okuyucusunun aklına güvenmemesidir..o güvenmeme dde aslında okuyucuya değil , kendinedir..

    --spoiler--

    yaptığı tek iyi şey , terezayla toması mutluyken öldürmek olmuştur ki o da büyük ihtimal şekspirerin zamanından çalıntıdır..

    --spoiler--

    püf
    2 ...
  26. 23.
  27. Ama güçlüler güçsüzleri incitemeyecek kadar güçsüz olduklarında, güçsüzler çekip gidecek kadar güçlü olmak zorundaydılar... diyen yazar.
    1 ...
  28. 22.
  29. romanlarında cinsellikten bahsedişiyle bağnaz kesim tarafından tepki toplamış adamdır.okuyana da entelektüel olarak sınıflandırabiliriz..ama ikili ilişkileri anlatışı gerçekten bir hoştur.
    tüm bunların yanında kitaplarındaki bakış açısı çok ayrıdır..hem romanın içindedir hem kahramanı değildir..romanda kendi fikrini de söyler;kahramanları da eleştirir,hem de uzaktan seyrediyor havasını verir..biraz enteresandır o yönüyle de..
    ayrıca aşk,cinsellik derken kendini bir yönüyle daha sunar romanlarında -ne kadar romanlarımdaki ben değilim dese de..- Çek Cumhuriyetinin rejim problemlerine değin iner..
    üstelik kitaplarının kapak resim/fotoğraflarını da çok iyi seçer..okuyana çok şey ifade eder sonraları o kapak. örn: (bkz: yaşam başka yerde)
    yazmanın ötesine geçip düşündürmeyi de bilen o nadir adamalardandır..
    adam öyle bir şeydir ki yazar olmanın ötesinde: kendisine bir zaman zarfında:Çek Cumhurbaşkanlığı teklif edilmiştir de adam reddetmiştir..
    1 ...
  30. 21.
  31. "şimdiki zamandan gözlerimiz bağlı geçeriz." diyen yazar.
    0 ...
  32. 20.
  33. Dünyaca ünlü çek romancıdır. Sovyet işgalinin fon oluşturduğu romanları aslında insan ilişkileri üzerinde yoğunlaşır. insanın yaşama verdiği emek karşısında bu emeğin hiçe sayılması, kendi ülkesinde sürgün hayatı yaşamak zorunda kalan insanların dramı, bu insanların içine düştüğü büyük boşluk ve bu boşluğun ortaya çıkardığı önemli bir bellek kaybı romanlarını oluşturan öğeler olmuştur. * Kadın erkek ilişkilerinde iki cinsiyetin olaylara bakışındaki farklılık romanlarının izleklerinden bir tanesidir. * Bütün bu öğelerin romanlarında iç içe girdiğini söylemekte yarar var.

    Sovyet işgaline ve bu siyasal sarsıntıya karşı romanlarıyla verdiği tepki de ayrıca tepkilere yol açmıştır. Böyle bir bakışın ne kadar haklı olduğu da tartışmladır. Çünkü romanları siyasi atmosferin üzerinden kısa sürede insan ilişkilerine döner. Dünya edebiyatının yetiştirdiği en önemli yazarlardan biridir.
    1 ...
  34. 19.
  35. Varolmanın dayanılmaz hafifliği isimli romanıyla çokca kullanılan adeta bir deyim yaratmış olan yazar.
    0 ...
  36. 18.
  37. Bir yazar düşünün, dünyaca ünlü. Bir yazar düşünün, kitapları hemen hemen her dile çevrilmiş olsun; hikaye, roman ve denemeleri iz bıraksın zihinlerde; ismi ulusal, bölgesel sınırları aşsın fersah fersah. Ve şimdi bu yazar küskün, köşesine çekilmiş, medyadan ısrarla uzak duruyor, gazetecilerle tek kelime konuşmuyor. Uzaktan takip ediyorum. Buruk bir merakla. Anlamaya çalışıyorum, anlayabildiğimce.

    Bahsettiğim yazar Milan Kundera. Dünya edebiyatının en özgün ve saygın isimlerinden biri. 20. yüzyılda, totaliter rejimlerde bireylerin akıl ve ruh sağlıklarını nasıl yitirdiğinin tanıklığını yaptı hem de senelerce. Keskin bir mizah, bolca ironi, şüphecilik ve zekice sunulmuş eleştirilerle yaptı bunu. Bireyselliğin, yaratıcılığın, çoğulculuğun ve özgürlüğün sembolü olarak algılandı. Ancak nicedir ortalıkta dolanan bir iddia Kundera'yı zor durumda bırakmakta. Respekt dergisinin ortaya attığı bir sav bu. Kundera 1950 senesinde bir arkadaşını casuslukla itham edip gizlice polise ispiyonlamakla suçlanıyor. Bunun kayıtlarda mevcut olduğu söyleniyor. Söz konusu adamın bundan ötürü on dört sene boyunca çalışma kampına mahkûm olduğu konuşuluyor.

    Sözü geçen dönemde Milan Kundera, tıpkı Var Olmanın Dayanılmaz Hafifliğindeki Sabina karakteri gibi asi, sert, hırçın ve fevridir az biraz. Ne kitlesel gösterilerden hoşlanır, ne halkın rağbet ettiği uğraş ya da meraklardan. Gençliğini analiz edenler sert bir portre gördüklerini söylüyorlar. Ama gerisi bir sis perdesi. Kundera ise adı geçen şahsı tanımadığını, bu iddia-iftiradan dolayı şaşkınlık içinde olduğunu söyledi. Hadisenin 1950 senesinde geçtiği söyleniyor. Bugün 2009'da yazar masumiyetini ispatlamak gibi ağır bir yükümlülükle baş başa bırakılıyor. Belki de bu yüzden, durumun saçmalığını bildiğinden, başkaca bir açıklama yapmadı. Kırgınlığı devam ediyor sanki.

    Bu arada beni en çok düşündüren açıklamalardan biri seneler evvel casusluktan tutuklanan şahsın eşinden geldi. Kadın yaptığı açıklamada "iyi de ne fark eder ki?" dedi. "Kocamı ispiyonlayan insan ha sıradan biri olmuş, ha dünyaca ünlü biri. Filanca olmuş ya da falanca, bizim için neyi değiştirir?"

    Kundera ise bu konuda daha fazla konuşmayı reddediyor. Geçmişin onun için ne ifade ettiğini, söylenenlerin onda ne yaralar açtığını biz bilemeyiz. Uzaktan ahkâm kesemeyiz. Ama ironik bir durum var ortada: Özgürlüğün sesi olarak bilinen bir yazar, bir başka insanın özgürlüğünün elinden alınmasına sebep olmakla itham ediliyor. Demokratik toplumlarda basının rolünü, totaliter rejimlerdeki baskı unsurlarına benzeten ve bireylerin mahremiyetine saygı gösterilmemesini eleştiren Kundera şimdi bu "ağırlığı" kendi omuzlarında hissediyor. Onu yalnız bırakmayanlar da var. Fransız yayıncısı bu konuda bir açıklama yaptı. Altında dünyaca ünlü yazarların isimleri vardı.

    Milan Kundera benim kendi edebi yolculuğumda da hep severek takip ettiğim, okumaktan keyif ve feyiz aldığım bir yazar olageldi. Onun romanlarını olduğu kadar edebiyat ve sanat hakkındaki denemelerini de zekice ve yaratıcı buluyorum. Böyle derin yazılar yazan birinin kimseyi bilerek ve isteyerek ispiyonlayacağını sanmıyorum. işin bir başka üzücü yanı insan hafızasının nankörlüğü. Tüm ömrünü sanata ve özgürlüğe adamış birini ne çabuk yargılıyor ve yaftalıyoruz. Ne kolay insanları itham altında bırakmak! Ama bir şey daha var dikkatimi çeken: Bakıyorum da ne çabuk kırılıyor yazarlar. En "erkek" en kırılmaz, en eleştirel olanlar bile kırılıyor aslında. Çekiliyor köşesine. Bunca ilgiden, dedikodudan, sözden ve eleştiriden rahatsız.

    Dedim ya izliyorum uzaktan. Küskün yazarlar üzerine bir kitap yazmak geçiyor içimden. O kadar çok örnek var ki... hem Türkiye'den hem dünyadan...
    elif şafak.
    kaynak: http://www.zaman.com.tr
    0 ...
  38. 17.
  39. küfür romanları ve estetik hesaplaşma kitaplarında yalçın küçük'ün itin götüne sokup çıkardığı karşı-devrimci yazar.
    0 ...
  40. 16.
  41. 1980'ler boyunca doğu blokuna karşı yürütülen ideolojik karşıtlığın edebiyat alanındaki büyük izdüşümü olmuş yazar. 2008 yılının haziran ayı itibariyle çek cumhuriyet'i vatandaşı olan milan kundera'nın aslında bir ihbarcı olduğu gerçeği ispatlanmıştır. ona buna totalitarizm ve ahlak dersi verenlerin her seferinde ihbarcı çıkması tarihin büyük bir cilvesi olsa gerek.
    0 ...
  42. 15.
  43. 1986 yılında milan kundera' dan
    'olmayabilir miyim? başka birisi olabilir miyim?
    ben bensem, yaptığımdan başka birşey yapabilir miyim?'
    1 ...
  44. 14.
  45. Gülünesi Aşklar isimli eserinde anlattığı hikeyelerle kendime gelebildiğim, kadın v e erkeğin ayrık ve birleişik dünyalarına vakıf olduğum harika yazar.
    0 ...
  46. 13.
  47. gizliligini kaybeden her seyini kaybetmistir , yasadigi yeri terketmek isteyen kisi mutsuz kisidir gibi orijinal sozleri de vardir.
    2 ...
  48. 12.
  49. konulari tahlil ederken daha cok cinsellik unsurlarindan yola cikarak kafasindaki fikri ortaya doken kalite sozler ifsa eden sanatci yazar.

    mesela tutkuyla asik olunan bi kadinla sevismekten daha ote, sevisme sonrasi nefesini ve tenini hissederek onunla ayni yatakta uyuyabilmenin cesaret istedigini soyler.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük