bugün

ak partiden milletvekili adayı olan Dünyanın en büyük yatırım bankalarından kabul edilen Merrill Lynch in üst düzey yöneticilerinden. batman'da 9 çocuklu bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelmiş, türkçeyi ilkokulda öğrenmiş, annesi babası okuma yazma bilmiyormuş. bu ülkede fırsat eşitliği olduğunun en büyük kanıtı olduğunu söylüyor. umarız vatana millete hayırlı işler yapar.
2007 secimlerinde akp'nin gaziantep birinci sira milletvekili adayi. Bir donem Amerikan Buyukelciligi'nde ekonomi danismanligi gorevinde bulunmus, Akp tarafindan once Merkez Bankasi baskan yardimciligi, ardindan da Merkez Bankasi baskanligi icin onerilmistir. Ancak Cumhurbaskani tarafindan veto edilmistir. Esi Amerikan vatandasidir. Akp'nin tekrar iktidara gelmesi durumunda ikinci dervis olacak sahis... (bkz: aha buraya yaziyorum)
(bkz: ekonomiyi merryl lynch e teslim etmek)
ikinci kemal derviş olayının kahramanıdır. dört yıl boyunca türk ekonomisini abd için analiz etmiş abd' li ekonomist. gaziantep' ten milletvekili olmuştur. kemal derviş politikalarını devam ettirmek için abd tarafından yollanmiştir. geçmişinde gizemli ve torpilli olaylar gözlenmiştir.*
kisisel web adresi: http://www.mehmetsimsek.org
son dünya kupası finali fransa ile italya arasında oynanıyordu. bu maç fransa milli takımı kaptanı Zinedine Zidane için aynı zamanda jübile maçı olması sebebiyle ayrı bir anlam taşıyordu. kupayı alacak ve kariyerini bu maçla taçlandıracaktı. maçın normal süresi 1-1 bitmiş, gollerden ilkini Zidane , diğerini Materazzi atmış uzatmalar oynanıyordu. 110. dakikada Zidane beklenmedik bir anda italyan oyuncu Materazzi'yi göğsüne attığı kafa darbesiyle yere yıkmış ve kırmızı kartla oyun dışı kalmıştı. 10 kişi kalan fransa takımı moral bozukluğuyla çıktığı penaltı atışlarında 5-3 yenilerek dünya kupasını italyaya kaptırmıştı. kariyerinin bu en önemli maçında centilmenliğiyle bilinen müslümanların yüzakı Zidane' ın yaptığı hareket çok eleştirilmiş, akabinde Materazzinin ettiği küfürden ötürü Zidane' ın kafa attığı anlaşılmıştı. herkes bir şeyler söyledi bu olay için ama istisnasız en güzel yorumu takım arkadaşı THiERRY HENRY yaptı:

"o mahallelerden belki düzgün bir adam çıkarabilirsiniz ama o adamın içinden o mahalleleri çıkaramazsınız."

tıp fakültesini kazandıktan sonra sanırım bir takım evraklarımı mezun olduğum Ankara Atatürk Lisesi' nden almak üzere tekrar Ankara' ya gitmiştim. abdi ipekçi parkı ile kurtuluş arasında yeralan pazaryerine bakan apartmanlardan birinin bodrum katında kalıyorduk. içeri girilince bir salonda buluyordunuz kendinizi. diğer yaşam (?) alanları buranın etrafına dağılmıştı. bu evi, benim olmadığım bir yağmur sonrası su ( dahası lağım ) basmış, zaten pek olmayan ev eşyası bu sebeple kullanılmaz duruma düşerek kiracılarını daha bir zor koşullara mecbur etmişti. benim gelişim tam da bu yokluğun kendini iyice hissettirdiği bir zamana denk gelmişti. abimle beraber akşam olunca bir araya geliyor ve diğer üniversite öğrencisi arkadaşlarla belediyenin dağıttığı beleş akşam yemeğini yemeye gidiyorduk. paramız olunca da devlet tiyatrosu, cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrasına ...

yoksul mahallelerin yoksul evlerinden her zaman futbolcu hikayeleri çıkmaz. o evden çok güzel insanlar çıkıp çok zor yollardan çok güzel yerlere yürüdü, onlardan biri de artık o evlerden çıkmış bile olsa o evleri yüreğinden çıkarmayacağına inandığım, dün itibariyle ekonomiden sorumlu devlet bakanı olan mehmet şimşek'ti.
hem ingiliz hem de turk vatandasligina sahip bakanimiz.
bir gazetecinin ingiliz vatandaşlığıyla ilgili sorusuna; "ne var yani olunamaz mı?" diye cevap veren ingiliz bakan. aslında alayı fransız bunların ya.. neyse.
kraliceye baglilik yemini de etmis hazineden sorumlu devlet bakanı. yani gözümüzün içine baka baka.....
(bkz: mr şimşek)
ekonomi toplantılarında türkçe kelime bulamayıp yerine ingilizce konuşan bakan.
(bkz: sir)
son seçimlerden önce bbc'ye çıkmıştı bu arkadaş, sunucu ne derse desin sürekli olarak aynı şeyle bitiriyordu lafını, noktalama işareti gibi. "we will make turkey more prosperous and more democratic", bir kaç gerçek örnek

sunucu : "gizli bir ajandanız olduğu savlanıyor ne diyorsunuz"
şimşek : hayır yok, "we will make turkey more prosperous and more democratic"

sunucu : cumhuriyet mitinglerini partiniz nasıl algılıyor
şimşek : algılamıyor."we will make turkey more prosperous and more democratic"

bu böyle bir süre devam ediyor, sunucu bazı gazetecilerle de konuşuyor. gazeteciler ne ise o, onu anlatıp kısa yoldan az ve öz diyeceklerini diyorlar, ne zaman sunucu şimşeğe bir soru sorsa, şimşek alıyor sazı eline totoloji üstüne totoloji, saçma üzerine saçma, sapan üzerine sapan fırlatmalık laflar ediyor, ve tabii ki nokta ile bitiriyor lafını "we will make turkey more prosperous and more democratic".

sıkıldınız değil mi aynı lafları okuya okuya, peki bunu bilfiil yaşayan bbc sunucusu ne yaptı dersiniz? bütün program boyunca tam bir soğuk ve ciddi ingiliz hanımefendiliği sergileyen sunucumuz, "bu kadar laf edilip hiç bir şey nasıl anlatılmaz" ın şaşkınlığından olsa gerek ilk defa tarihinde gülümsedi, üstelik başını sallayarak.

hiç bir şey yapmasa bile ingilizleri bile tebessüm ettirmiş bir insandır kendileri.
açıklamaları ile komik duruma düşen insan. onun komikliği, ülkenin acı gerçeğidir bir yanda da.

"Sürekli söyleniriz; "Faizler yüksek tutuluyor, dışarıdakiler gelip bizi soyuyorlar" diye. Devletin bono ve tahvillerinin yüzde 88'i Türk bankaları ve Türk şirketlerinin elindedir. Ben anlamıyorum burada kim kimi soyuyor?" gibi bir cümle kullanmıştır.

ey mehmet şimşek, bankacılık sektörünün %55'i yabancının elinde değil mi? türk bankalarından kastın vakıf, ziraat ve halk bankaları mı? ayrıca bankalar ellerindeki tahvil ve bonoları 3. şahıslara satmıyor mu? sen devlet olarak bu 3. kişileri tanıyor musun? bu 3. kişilerin en ufak kaydını istiyor musun? sen ekonomiden sorumlu bakansan ve bunlardan haberin yoksa bu da senin şeyindir. neyindir? ha evet eksikliğindir. milleti keriz yerine koyup, hiçbir şeyiden anlamıyormuş gibi açıklamalarınız yok mu öldürüyor adamı.

gerçi siz de haklısınız, bu millet ne bilir gerçekleri, ver demokrasi gazını, ver millet lafını, ver polülizmi kömürü, sonra kendince gerçekleri kes buda, sonra da "millet bizim arkamızda" de. senin de söylediğin gibi, "kim kimi soyuyor" mehmet şimşek?

ulan bu adamlarla röportaj yapan adamlar da bir tane soru sorup adamı -neyse bir şey diyecektim demeyeyeyim- mor edemiyor ben gerçekten anlamıyorum mehmet şimşek. sizin gibi adamlar bu ülkenin bilgi fakirliğini nasıl kullanabiliyor anlayamıyorum gerçekten. bu kadar gaf yaparken, gerçekler apaçıkken yalan söyleyebiliyorsunuz ve bu millet çakmıyor, ya çok zekisiniz ki ben öyle olduğunuzu düşünmüyorum siz çok zeki olsanız beni de kandırabilirsiniz, demek ki, millet aptal, yok şimdi bu da olmadı.

neyse var bir şeyler ama çözemedim. müthiş zekanızla bir çözüverseniz? ben biraz malımdır da.
turhan çömez'in açıklamalarına göre aynı zamanda cia adına tercümanlık yapmış, ingiliz mi, cia'nın adamı mı, milletvekili mi, bakan mı ne olduğu belirsiz bir adam.
(bkz: cia ajanı bakan)
ak gençlik tarafından kendisini yerdiğiniz bütün entryler eksilenen bakan.

ayrıca bu ak gençlik sunduğumuz argümanları hiçbir şekilde tekzip edememekle beraber uzaktan seyrederek "hanuna goduuum, bak ak partimizin bakanına b.k atmış ipnaaaa" modunda davranırlar.

yiğitler, en az mehmet şimşek kadar komiksiniz. bari birkaç kelam edin de en azından adam sanalım lan.
ingiliz vatandaşlığı da bulunan Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanıdır.bu arada amerika'nın bile faiz indirimine gittiği küresel kriz için tuhaf bir şekilde "Türkiye,krizden etkilenmez" diyebilmiştir.
siyasetten bihaber apolitik, demokrasiyi sadece "oy" vermekten ibaret sanan partizan gençliğin savunmak için hiçbir materyal sunamadan savunmak için "ıkındığı" canlı.
sabah sabah tv8'de erkan tan'a konuk olarak pembe tablolar çizmiş englishman in ankara.

http://www.hizliresim.com/2008/6/12/984.jpg

kendisi söylemiş küresel çete'nin adamı olduğunu azizim...
(bkz: elektrikten vergi alinmasin onerisi) * *
ekonomiden sorumlu devlet bakanı ve akp miletvekili..

ingiliz vatandaşı olmak için şu yemini etmiştir..

--spoiler--
Ben mehmet şimşek , samimi ve doğrulukla deklare ederim ki ingiliz vatandaşı olduğumda Majesteleri Kraliçe II. Elizabeth'e ve vârislerine bağlı kalıp yolunda ilerleyeceğim ve varislerine bağlı kalacağıma, yollarını izleyeceğime her şeye kadir tanrının adıyla yemin ederim.
--spoiler--

devletin kasasından sorumlu bir şahsın ingiltere ile türkiye arasında ki bir sürtüşmede hangi tarafı tercih edeceği merak konusudur..
ne yazıktır ki kendisine; ajdar'a benzetilen kişi.

http://tespityap.blogspot...72-mehmet-imek-ajdar.html
ingiliz vatandaşı. hiç bir ülkede hazine, yabancı uyruklu birinin eline verilmez ama biz hariç.
Batmanda doğmuş,Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitiren, ekonomist,üksek lisansını ingiltere'de University of Exeter'de tamamlayan,ABD Büyükelçiliği'nde ve Deutsche Menkul Kıymetlerde kıdemli
ekonomist olarak çalışmış olan, Bir süre UBS Bankası Hisse Senedi Analiz Birimi'nde görev yaptıktan sonra uluslararası finans kuruluşu Merrill Lynch'te ekonomist ve stratejist olarak çalışan, aynı kurumun Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgesi Makroekonomik Araştırmalar Bölüm Başkanlığı görevini yürüttü. 60. Hükümet'te Devlet Bakanlığı görevine getirilen ve çok iyi düzeyde ingilizce bilmektedir.
ekonomiden sorumlu bakan olarak ekonomi ve işşizlikle alakalı enteresan açıklamalar yapan bakan. önce türkiye'de böyle bir hassas dönemde hergün ekonomiden bahsetmek zorundamıyım diye gazetecileri azarlamış, sonra işsizlik bizde amerikadan az diyerek ekonomi yönetimini savunmuştur. son incisi ise kadınların kriz dönemlerinde daha fazla iş arayarak işsizliği artırdıklarını söylemek olmuştur. deneyimli bir ekonomist olabilir ama görünen odur ki "bakan" olarak sorunlara sadece uzaktan bakmaktadır. açıklamaları bunu göstermiştir.