sadece uçağa binmek için sıra beklerken bile gideceğiniz yerin kısa bir trailerını verir. en önemlisi rahatsız edici bakış yoktur. doğuya düşmüşse yolunuz bilirsiniz 10 çocuklu peçeli bir bayan ile sarıklı erkek görmezsiniz. şivelerde değişiyor tabi anlamıyorsunuz da bazılarını. erkeklerin çoğu dönüp size bakmaz mesela neden "kapalı" değil bu diye, öyle yani.
Önemli olanın okumak olmaması aynı zamanda insan olmayı da başarabilmesi örneğin metroda kitap okuyan bir gencin yaşlı birine yer vermemesi gibi şeyler medeniyetin olmadığını gösterir. Net
bir insanla göz göze geldiğinde selam vermek. ama bizim oralarda "ne bakı10" la başlar dayakla son bulur bu göz göze gelme durumu. az medeniyet ayılar.
cepten tomarla para çıkartmamak
erkek için kadından önce masaya oturmamak
masada büyükler başlamadan yemeğe başlamamak
bayan arkadaşı gece geç saat ise evine kadar bırakmak, binadan içeri girene kadar beklemek.
markette elimde az bir ürün bulunan kişiye kasada öncelik vermek, ağır yükü olan yaşlıya yardım etmek, büyüklerin hal hatırlarını sormak, küçüklere de saygı göstermek, hasta ve muhtaç kişilerin de farkında olmak, en büyük dert benim diye gezmemek gibi şeyler. muasır medeniyetler seviyesine çıkacakken Osmanlı'nın çöküşü gibi dibe düştük be.
Gökdelenlerin arasından silüeti görünen bir hisar.
Atm kartı ile girilen bir müzenim en köşesinde ki aydınlatılmış bölümde sergilenen bir resim.
Ana caddedeki trafikten kaçıp kestirme yol aradığın sokakta karşına çıkan asırlık kafe-çay evleri.
Modernitenin ezdiği bir takım eski geleneklerin bugün karşımıza çıkması.
küçük ama medeniyeti simgeleyen şeylerdir. mesela trafikte birine yol vermek,sinyal kullanmak,yoldaki görülen insanlara kibar davranmak, restoranda garsonlara insanca sipariş vermek ve en önemlisi empati kurabilmek.
