bugün

Diğer iki dine göre çok üstün olduğunu da hayatımızın her anında açıkça görüyoruz zaten değil mi?

Bi onlara bak bi bize bak. Onların kadınları eziyet içerisinde yaşıyor hep. Şükür.
Yine birileri kendince kur-an'ı yorumlamaya çalışmış. Kur-an da kadın baş tacı dır. Anlamak isteyene. Keşke dinimize göre yaşayabilsek.

Herkes kur-an i kendince yorumlamaya çalıştığı için bu haldeyiz. Okumadan araştırmadan her duyduğumuzu doğru zannederek..
Evet "herşey harika ama biz onu doğru yaşayamıyoruz" cular dökülmeye başlamış. Ulan bu nasıl bi şey ki bir türlü yola getiremedi sizi.
geçen yine arkadaşlarla kuranı kafamıza göre yorumluyoruz falan.
Seküler yaşamı empoze eden populer kültürün kaynağı emperyalizmin kadını meta olarak kullanıp sömürdüğü günümüzle kıyaslandığında islamın, kuran ve sünnetin kadına verdiği değer ortadadır. Bu algı yönetimiyle islamı karalayamazsınız. Aklı selim sahipleri için Bu beyhude bir uğraş olur. Cinsel Özgürlük adı altında her nevi ahlaksızlığı hem kadına hem erkeğe reva görüp aslında aileyi temelinde toplumları milletleri ve devletleri yani kısaca kurulu düzeni bozmaya yıkmaya ve parçalamaya odaklı siyonizmin en büyük düşmanı elbetteki kuran ve onun vazettiği evrensel kurallardır. Ama ne yazıkki medya sayesinde beyni iğfal edilmiş, kendini medeni zanneden, halbuki dejenere edildiğinin farkında olmayan aklı evveller kalkmışlar kuranı eleştirir olmuşlar. Önce biz müslüman mıyız ki acaba diye dönüp bir kendinize bakın bakalım. Haa yok bizim zaten dinle bir alakamız yok diyorsanız size zaten bir lafımız yok. Dinsizlerin islama saldırması normal ve olağandır. Dinime küfreden müslüman olsa bari..

Bakmıyorlar ve görmüyorlar ki kadına değer vermeyen yada değerini iki paralık eden toplumlar yıkılmaya mahkumdurlar. Şiddeti 2 taraflı körükleyen sosyal ve ekonomik hayata tacize tecavüze cinayete fuhşa ses çıkartmayanlar suçu islamın üzerine yıkmaya çabalıyor. Heyy hatt, halbuki her toplum hakettini yaşar.

Türkiye islami bir hukuk düzenine mi sahip ki kalkmış islamı, kuranı eleştiriyorsunuz? Türkiyede insanlar islamın emir ve yasaklarına göre mi yoksa batıya özenip kafasına göre mi yaşıyor? Medeni ve çağdaş olacaz diye ahlaksız olduğumuz halde neden bu bozuk düzene kimse laf söyleyemiyor da islam hedef haline gelip günah keçisi oluyor? Bu adil mi?? Hiç adil değil.
Kuranda kadınlardan kadınlar diye bahsederken erkeklerden ise biz diye bahseder. Onu bunu geçtim aklım almıyor. Yıl olmuş 2020 ve şu kitabı açıp okuyup islamın 4 kadınla evliliğe izin verdiğini görenler hala nasıl buna inanırlar. Adam almış kendi pipisinin keyfine göre kitap yazmış işte. Yazık
Kuran'a göre kadın çalışmak zorunda değildir, erkeğin ona bakması gerekir. eşi, babası, kardeşi olabilir. allah bize böyle bir kolaylık vermişken "work bitch" diyen feminizmin peşinden koşan aptal kadınlarımıza ne demeli?
Hiç birşeydir.
görsel
Kuran kadınların öldürüldüğü, köle olarak alınıp satıldığı ve hiçbir haklarının olmadığı bir dönemde indirilmiştir.
Şimdi size garip gelen şeyler o dönemde kadınların lehine olan gelişmeler olmuştur.
islam dini köleliği ve kadınların alınıp satılmasını yasaklamıştır. Hiç miras verilmeyen kadına miras hakkı tanımıştır. Öldürülen kız çocuklarına yaşama hakkı tanımıştır. Dini nikah ile kadınları güvence altına almıştır. Erkeklerin evlendiği kadını geçindirmesini yükümlü kılmıştır.
islam dini kadınlara bu hakkı verirken batı dünyası bundan binlerce yıl sonra kadınlara hak tanımaya başlamıştır.
AMA SiZ BUNLARI iDRAK EDEBiLiR MiSiNiZ HAYIR
ÇÜNKÜ FEMiNiST KAFALAR YALNIZCA KENDi HAYAL ETTiKLERi ŞEYLERE iNANIRLAR.
Günümüze bakın müslüman ülkedeyiz ve kadınların erkeklerden çok hakları var. Biz hergün nafakaya ağlıyoruz kadınlar kuranda kadın diye ağlıyorlar.
Bırakın efendim mağduriyet rolü oynamayı
Mağdur olan günümüzde erkekler.
Hiçbir hakkımız yok.
Babası ölür kadına emekli maaşı kalır, sigortalı olur.
Kocası ölür kadına emekli maaşı kalır, sigortalı olur.
Yine kocası ölür dul aylığına bağlanır
Boşanır nafaka alır
Hangisi erkeğe tanınan bir hak!!
Evlenirken, boşanırken erkeğin donuna kadar soyulduğu bir düzendeyiz!
Yeter ya birgün şükredin
Bir gün kanaat edin. Rezil olan biz erkekleriz.
Niye kafanızı bukadar yoruyosunuz çok acayip.müslüman olmadığınız halde kendinize dert edinmişsiniz.mümin erkek ve kadın kuranın noktasından virgülüne kadar iman eder ve razıdır. Yani sizlik bir şey Yok dağılabilirsiniz.
kuranaa göre kadın bir hiçtir. ne yazık ki birkaç örnek vereyim.

kuran'a göre aileden miras kalırsa en azını kadın alır. çalışması yasaktır kocasına oğluna bakmak zorundadır

kuran'a göre kadın bir köle.
tüm konuşmalar, olumlusu ya da olumsuzuyla birbirini destekliyor aslında. kur'an-ı kerim kendi kendine düşünüp de sayfalarında zart diye belirmemiş ki bu düşünceler. zamanın tarihçesi kayda alınmış kolayca.

kim yapmış?

40 yaşına kadar okuma yazma bile bilmeyen bir çoban ve/fakat nedense 40 yaşına dek zamanının çoğunu mısır'da, iskenderiye üniversitesi'nde (Alexandria University) geçiren bir eli yüzü normal insan: muhammet!

"ikra" ulan, "ikra"!

muhammet'in ilk ve son, kesin olarak söylediği söz budur hatta kimse yenemez o'nu.

evet, "oku!" (bence de)

*

kadına gelecek olursak;

tarih boyunca devam eden bu erkek üstünlüğüne karşı haksız ezikliklerini, umuyorum bir gün yenecekler.

kur'an ve diğer kitaplar ne derse desin. o sikindirik ofislerinde, o sikindirik erkek baskısıyla dalga geçen yazılarıyla, o filmi çekilesi tokat atmalarla olmayacak ama bu! emin olun!

sonra konuşuruz.

(15.07.2020-çarşamba/volume i)

*

c.a
Bakın çok enteresandır.

Ayetler gayet açık olduğu halde tatlı su müslümanları “hayır öyle demek istemiyor” diye kurtarmaya çalışıyor.

Hem de en başta kadınlar...
Aşağıda verilen ayetler Bayraktar Bayraklı Mealine aittir.

"Erkekler kadınları, Allah'ın kendilerine onlardan daha fazla bağışladığı nimetler ve sahip oldukları servetten yapabilecekleri harcamalarla koruyup gözetirler. Dürüst ve erdemli kadınlar, gerçekten Allah'ın korunmasını buyurduğu mahremiyeti koruyan, sadık ve itaatkâr kadınlardır. Serkeşliklerinden endişe ettiğiniz kadınlara gelince, onlara önce nasihat ediniz, sonra yattıkları yatakta yalnız bırakınız; yine de itaat etmezlerse onları geçici olarak evden uzaklaştırınız. Bundan sonra itaat ederlerse, onları incitmekten kaçınınız. Allah gerçekten yücedir; büyüktür."
(NiSÂ/34. Ayet)

"Şayet yetimler hakkında adaleti yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız, size helâl olan başka kadınlardan ikişer, üçer, dörder alınız. O kadınlar arasında da adaleti sağlayamayacağınızdan korkarsanız, bir tane alınız; yahut ellerinizin altında bulunanlarla yetininiz. Zulüm ve haksızlık etmemeniz için en uygun olan budur."
(NiSÂ 3. Ayet)

"Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlar ile âdet görmeyenler hakkında tereddüt ederseniz onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süreleri ise doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah'a saygı duyarsa Allah ona işinde bir kolaylık verir."
(TALÂK /4. Ayet)

"Hukuka uygun şekilde nikâhla sahip olduklarınız dışında bütün evli kadınlar size haramdır. Bu, üzerinize farz olan Allah'ın buyruğudur. Bunların dışında kalan bütün kadınlar, kendilerine mal varlığınızdan bir kısmını vermeniz ve hukuki olmayan bir ilişki ile değil de evlilik bağı yoluyla hukuka uygun bir şekilde olmak kaydıyla size helâldir. Kendileriyle evlenmek istediğiniz kadınlara hak ettikleri mehirlerini veriniz; ama bu hukuki yükümlülükten sonra bir şey üzerinde serbestçe anlaşmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Şüphesiz Allah her şeyi bilendir; hikmet sahibidir."
(NiSÂ /24. Ayet)

"Eşleriniz sizin için ürün veren topraktır. Öyleyse, toprağınızı dilediğiniz gibi işleyin. Kendiniz için önceden hazırlık yapın. Allah'tan sakının; bilin ki siz Allah'a kavuşacaksınız. Müminleri müjdele!"
(BAKARA /223. Ayet )

"Allah size, çocuklarınızın alacağı miras hakkında, erkeğe kadının payının iki katını tavsiye eder. Kız çocuklar ikiden fazla iseler, ölenin geriye bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer çocuk tek bir kız ise mirasın yarısı onundur. Ölenin bir erkek çocuğu varsa, geriye bıraktığı malından anne babasından her birinin altıda bir hissesi vardır. Eğer çocuğu yok da anne babası ona vâris oluyorsa, annesine üçte bir düşer. Eğer ölenin bir kız kardeşi varsa, annesinin payı altıda birdir. Bu hükümler, ölenin yapacağı vasiyetten ya da borcundan sonradır. Babalarınız ve oğullarınızdan, hangisinin fayda bakımından size daha yakın olduğunu bilmezsiniz. Bunlar Allah'ın koyduğu haklardır. Şüphesiz Allah bilendir; hikmet sahibidir."
(NiSÂ /11. Ayet)

Ey iman edenler! Ne zaman belli bir vade ile borç verir veya alırsanız yazıyla tespit ediniz. Bir yazıcı/noter, âdil/tarafsız olarak onu kaydetsin. Hiçbir yazıcı, Allah'ın ona öğrettiği gibi yazmayı reddetmesin. Öylece, olduğu gibi yazsın. Borçlanan kaydettirsin; Rabbine karşı sorumluluğunun bilincinde olsun ve taahhüdünden bir şey eksiltmesin. Eğer borç altına girenin aklî veya bedenî bir zaafı varsa veya kendisi kaydettirebilecek durumda değilse, onun menfaatini kollamakla görevli olan kimse, onu âdil bir şekilde kaydettirsin. içinizden iki erkeği şahit tutunuz; iki erkek bulunmazsa, kabul edebileceğiniz kimselerden bir erkek ile iki kadını şahit tutunuz ki onlardan biri hata yaparsa diğeri ona hatırlatabilsin. Şahitler çağırıldıklarında şahitlik yapmayı reddetmesinler. Küçük olsun büyük olsun, her anlaşma maddesini vade tarihi ile birlikte yazmaya üşenmeyiniz. Bu, Allah nazarında daha âdil, kanıtlanma açısından daha güvenilir ve sizi şüpheye düşmekten alıkoymakta daha uygun olandır. Ama eğer birbirinize doğrudan doğruya devredeceğiniz hazır mallar ile ilgili ise, onu yazmamanızda bir mahzur yoktur. Birbirinizle alışveriş yapacağınız zaman bir şahit bulundurunuz, ancak ne yazıcı ne de şahit bir zarara uğramasın; eğer onlara zarar verici bir iş yaparsanız unutmayınız ki, bu, sizin için günahkârca bir davranış olacaktır. Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olunuz, çünkü sizi eğiten Allah'tır ve Allah, her şeyin tüm bilgisine sahiptir.
( BAKARA /282. Ayet )

"Kadınlara, çocuklara, altın ve gümüş cinsinden birikmiş hazinelere, soylu atlara, sığırlara ve arazilere yönelik dünyevî zevkler insanoğlu için çekici kılınmıştır. Bütün bu zevkler bu dünya hayatında tadılabilir; ama mutlu son, Allah katında olanıdır."
(ÂLi iMRÂN /14. Ayet )

"Mümin erkeklere, harama bakmamalarını ve iffetlerini korumalarını söyle! Çünkü bu, kendileri için daha güzel bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yaptıklarından haberdardır.
( NÛR /30. Ayet )

"Mümin kadınlara da, gözlerini haramdan sakınmalarını ve namuslarını korumalarını söyle! Görünmesi zorunlu olanlar dışında, ziynetlerini teşhir etmesinler. Başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar. Kocaları, babaları, kayınpederleri, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, mümin kadınlar, ellerinin altında bulunanlar; erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi ve tâbi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık özelliklerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına ziynetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları ziynetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar. “Ey müminler! Hep birden Allah'a tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.”
(NÛR /31. Ayet )

"Boşanma iki defadır/Boşanmada iki celse yapılmış olursa, ondan sonra ya iyilikle tutmak veya güzellikle ayrılmak gerekir. Kadınlara mehir olarak verdiğiniz bir şeyi geri almanız helâl değildir. Meğer ki eşler, Allah'ın sınırlarını yerine getirememekten korkmuş olsunlar. Ancak erkek ve kadının, Allah'ın sınırlarında durmayacaklarından korkarsanız, o zaman kadının ayrılmak için verdiği fidyede hakkından vazgeçmesinde ikisine de bir günah yoktur. işte bunlar, Allah'ın sınırlarıdır. Sakın bunları aşmayınız. Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa işte onlar zâlimlerdir."
(BAKARA /229. Ayet )

"Eğer boşanmayı üçüncü celsede gerçekleştirirse, ondan sonra kadın bir başkası ile evlenmedikçe, erkeğin onu alması kendisine helâl olmaz. ikinci kocası da onu boşarsa, Allah'ın sınırlarını koruyacaklarına inandıkları takdirde, eski karı-kocanın yeniden evlenmelerinde bir sakınca yoktur. Bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Allah bunları, öğrenmek isteyenler için açıklıyor."
( BAKARA /230. Ayet)

"Ey Peygamber hanımları! Siz, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer kötülükten korunursanız, yabancı erkeklere karşı çekici bir eda ile konuşmayınız; sonra kalbinde hastalık bulunan kimse ümide kapılır. Örfe uygun söz söyleyiniz."
(AHZÂB /32. Ayet )

Evlerinizde oturunuz, eski Câhiliye adetinde olduğu gibi açılıp saçılmayınız. Namazı kılınız, zekâtı veriniz; Allah'a ve Peygamberine itaat ediniz. Ey Ehli beyt! Allah, sizden sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.
( AHZÂB /33. Ayet )

"Ey Peygamber! Hanımlarınızı boşayacağınız zaman iddetlerini gözeterek boşayınız ve bekleme sürelerini iyice hesap ediniz. Rabbiniz Allah'a saygı duyunuz. Apaçık bir hayâsızlık yapmış olmadıkça onları evlerinden çıkarmayınız. Kendileri de çıkmasınlar. Bunlar Allah'ın koyduğu sınırlardır. Kim Allah'ın koyduğu sınırları aşarsa, aslında kendisine yazık etmiş olur. Bilemezsin ki, belki Allah bundan sonra yeni bir durum ortaya çıkarıverir."
( TALÂK /1. Ayet )

(Not: Cariye savaş esiri kadındır.)

"iman etmedikçe müşrik kadınlarla evlenmeyiniz. iman eden bir cariye, beğendiğiniz müşrik bir kadından kesinlikle daha iyidir. iman etmedikçe müşrik erkekleri de kızlarınızla evlendirmeyiniz. inanmış bir köle beğenseniz bile müşrik bir kişiden kesinlikle daha iyidir. Müşrikler cehenneme çağırır. Allah ise, izniyle cennete ve affa çağırır. Allah, düşünüp anlasınlar diye âyetlerini insanlara açıklar."
( BAKARA /221. Ayet )

"Ey Peygamber! Mehirlerini verdiğin eşlerini ve Allah'ın sana bahşettiği savaş esirleri arasından sağ elinin altında bulunanları sana helâl kıldık. Seninle beraber hicret eden amcanın, halanın, dayının ve teyzenin kızlarını da helâl kıldık. Eğer Peygamber kendisiyle evlenmek isterse, kendisini mehirsiz olarak peygambere bağışlayan herhangi bir mümin kadını da inananlara değil de sadece sana helâl kıldık. Sana bir sıkıntı olmaması için, biz, eşleri ve câriyeleri hakkında onlara neyi farz kıldığımızı kesinlikle biliyoruz. Allah çok bağışlayıcıdır; çok merhametlidir."
(AHZÂB /50. Ayet)
"cennet anaların ayakları altındadır" veda hutbesini okuyun gençler, peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) orada ne vasiyet ediyor insaf ile okuyun bugun kadınların çektiği sıkıntılar islam ile amel edilmedigindendir,sıkıntı islamda değil dinini bilmeyen bildigiyle amel etmeyen muslumanlarda.
2. Kadını getirmek için en önemli hükmün "ilk kadının rızâsı" olduğunu bilmeyen sözde islam'ı "araştırmış" tayfa nin niyetini gizlemeyi başaramayıp (bakın olayı niyet indirgenmiş,hani objektif tutum?) yanlış bir taktikle saldırdığı konular genelde kadınla ilgili olması da akla dinime küfreden dinsiz olmada lafı gelmiyor değil sen git 16 yaşında ele göte vurdur 20 li yaşlarda kudur 30 aklın başına gelsin 40 ev kur (o sikik yanlız güçlü kadın tavırları nedense menepoz öncesi travmaya şeklinde vücud buluyor) sonra çocukların huzurevune postalasin orda geber iki yarraği fazla yicem diye evet fanatik seküler yaşamın sonucu budur isteyen yaşayıp test edebilir.
kurana göre kadın deyip kurandan hiç örnek vermemek ne kadar trajikomik.
bahsedilen kuran öyle bir kitap ki onlarca cilt tevsiri yapılabilir ama buraya kurana göre kadın bir hiçtir diyenler sadece kendi cümlelerini kullanıyor, yersen.
"Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir kadından yarattık. Birbirinizi tanıyıp sâhip çıkmanız için milletlere, sülâlelere ayırdık. Şunu unutmayın ki ALLÂH'ın nazarında en değerli, en üstün olanınız, takvâda en ileri olandır. Muhakkak ki ALLÂH herşeyi bilir, her şeyden hakkıyla haberdârdır."

(Hucurat suresi 13.ayet)
kocasına göre davranmadığı zaman dövülen kadındır.
mirastan erkek kadar pay almaz.
erkek gibi 1 den fazla eşi olma şansı yok.
seçme seçilme gibi bir hakları yok.
şahitliği de erkek kadar geçerli olmaz.
Şahitlikte ve mirasta erkeğin yarısına eşittir. Öyle yorum çeviri farklılığı falan da değil direkt rakamlarla belirtilmistir.
Sizin bildiğiniz islam ile benim inandığım islam aynı değil bence.
Sanki kuran da daha eski kafaya ve biyolojiye göre yaşamamız isteniyor gibi. Belki o zamanlar öyle gerekmişte olabilir. Veya doğrusu kuran da ki gibi biraz hayvanlar gibi yaşamakta olabilir. Bilemiyorum.
ateist forumlardan islamı öğrenmiş bir arkadaşımız daha aferin devam böyle
not: o forumlar da ki arkadaşlara sormak istediğim bir soru var kaçınız tefsiriyle okudunuz bu ayetleri muhtemelen vereceği cevap ya kardeşim burada açık açık yazıyor olacaktır lakin örnek olarak kuranda peygamber efendimiz için 18000 aleme rahmet olarak gönderdik ayetini açıkla deyince dona kalacaklardır lakin bu arkadaşlar 18000 in sayılamayacak kadar çok anlamında kullanıldığını bilmezler bu işin dil bilimcileri var madem öğreneceksiniz gidin onlardan öğrenin gelin sadece bir ayete bakarak değil tamamına bakarak öğrenin