6 Haziran 1995 yılında il olmuş şahrimizdir. Karabük ün ekonomisi demir-çelik sanayisine paralel olarak gelişmiştir. Şehirde kurulu bulunan haddehane ve dökümhaneler demir-çelik sanayinin diğer ürünleridir. Böylece Karabük küçük bir yerleşim yeriyken süratli bir şekilde gelişerek sanayileşme ve dolayısı ile de kentleşme evrimini geçirmiştir.
sosyal hayatın pek yaşanamadığı ama bu açığını safranbolu'ya yakınlığıyla kapatan, öss sınavlarında il bazında hep ilk 10'a girebilmiş 78 nolu plakaya sahip ilimiz.
Karabük'e karayolu ile Ankara-Istanbul otoyolunun Gerede sapagindan ayrılarak 80 km sonra ulasilir. Otogar kent merkezindedir.Ankara'ya 230 km., Istanbul'a 400 km. uzakliktadır.
nükleer bombanın patlaması sonucu harap olmuş bir şehir istiyosanız işte size karabük. evlerin, fabrikanın ve haddehanelerin görünüşü tıpkı sosyalizmi yıkılmış doğu avrupa ülkeleri gibi. etraf sanki terkedilmiş sadece size bırakılmış gibidir; terk edilmiş, kapanmış fabrikaların kapısından içeri bakabilirsiniz, içeri girip kurcalayabilirsiniz hatta içeri girip burası benim oldu diyebilirsiniz [bekçi gelmeden kaçın] o kadar yanlız bir şehirdir. merkez diye tabir edilen yerde yerlisi yok denecek kadar azdır, göçmen nufusu hukumetin sanayii bakanına bağlı olarak değişmektedir. bakan hangi memlekettense kendi yandaşlarını, hemşerilerini demir-çelik fabrikasına sokması yüzünden kozmopolit bir köye dönmüş yıllar geçtikçe karabük. en bilenen ilçesi safranboludur ama bir karabüklü ile bir safranbolulu birbirini kesinlikle sevmez. hayatı boyunca karabükte oturup hiç safranboluya gitmemiş yüzlerce insan var [sadece 7km]. köylerinde ise anadolunun misafirperverliği ne demek? sorusuna cevap bulabileceğiniz tek yerlerdir. muhtarın evini sormak yemeğe davet edilmek için yeterlidir. kısacası görmesenizde olur bu şehri. bunun sebebi tabii ki halk değildir; yerel yönetimin beceriksizliği ve demir-çelik fabrikalarının kötü kaderiyle giden paralel düşüş süreci.
ya hiç bir sosyal yanı olmamasından dolayı öğrenciler çalışmaya dayatılır, ya da öğrenciler çalışmaya dayatıldığı için sosyal gelişme gösterememiştir. çocukluğumu, gençliğimi geçirmiş olmama rağmen çözemediğim bir döngü vardır orada.
cocuklugumun ve gencligimin gectigi ,en guzel anilara sahip oldugum, en guzel dutlari dalindan yedigim,isli ve kirli havasina ragmen ozledigim yerdir...2004 senesinde safranbolu icin gittigimde il olmasina ragmen hala kucucuk bir kasaba edasinda 10 yil once nasip biraktiysam bir degisme ve buyume gostermmemis hatta geriledigini gozlemledigim ilimiz..plakasi onceden 67 idi simdi 78...
an itibariyle yerel seçimlerde sandıkların %99.60 ' ı açılmış olan , mhp ile akp arasında yalnızca 15 fark olan , merağımızı had safhaya çıkartan ildir.
çocukluğumu okul dönemimi arkadaslıkları sevgiyi herşeyi yaşadığım şehirdir... çıkıp gittiğimden beri hep özlerdim ama bugün daha bi özledim karabükü... akp yi, hüseyin ereri devirdiği için...
ne güzel bir ildir. demirçelik fabrikasının dumanları altında , puslu bir havada , dört tarafına dumanlı dağlar dizilmişken , yeşilin her tonu gözüne çarparken , güzel bir bahar yağmurunu (elinde sigaranla) izlemek çok keyif vericidir.