bugün

karabük

nükleer bombanın patlaması sonucu harap olmuş bir şehir istiyosanız işte size karabük. evlerin, fabrikanın ve haddehanelerin görünüşü tıpkı sosyalizmi yıkılmış doğu avrupa ülkeleri gibi. etraf sanki terkedilmiş sadece size bırakılmış gibidir; terk edilmiş, kapanmış fabrikaların kapısından içeri bakabilirsiniz, içeri girip kurcalayabilirsiniz hatta içeri girip burası benim oldu diyebilirsiniz [bekçi gelmeden kaçın] o kadar yanlız bir şehirdir. merkez diye tabir edilen yerde yerlisi yok denecek kadar azdır, göçmen nufusu hukumetin sanayii bakanına bağlı olarak değişmektedir. bakan hangi memlekettense kendi yandaşlarını, hemşerilerini demir-çelik fabrikasına sokması yüzünden kozmopolit bir köye dönmüş yıllar geçtikçe karabük. en bilenen ilçesi safranboludur ama bir karabüklü ile bir safranbolulu birbirini kesinlikle sevmez. hayatı boyunca karabükte oturup hiç safranboluya gitmemiş yüzlerce insan var [sadece 7km]. köylerinde ise anadolunun misafirperverliği ne demek? sorusuna cevap bulabileceğiniz tek yerlerdir. muhtarın evini sormak yemeğe davet edilmek için yeterlidir. kısacası görmesenizde olur bu şehri. bunun sebebi tabii ki halk değildir; yerel yönetimin beceriksizliği ve demir-çelik fabrikalarının kötü kaderiyle giden paralel düşüş süreci.