bugün

eskiden zonguldak'ın şimdilerde karabük'ün ilçesi olan,mutlaka gezilmesi gereken turistik ilçe.gidenlerin aşağı çarşı ve kaymakam evini görmeden ayrılmamaları gerekir.
(bkz: insanın doğduğu yeri çok sevmesi)
evleri çok meşhur ve süperdir.
ev arkadaşımın her akşam gayzaya gitmesi ile bazen yalnız bazen de diğer arkadaşlarımla iki sene boyunca altını üstüne getirdiğim, gezmek için müthiş, yaşamak için ise çekilmezdir safranbolu. en büyük gelir kaynağı ilçenin merkezindeki sadri artunç caddesinde bulunan yüksekokul ve ilçenin dışında bulunan kışlasıdır. haftasonu esnafın fiyatları katladığı, hafta içi fiyatların normal seviyeye indiği bizzat görülmüştür. kiralık ev aramak tam bir işkencedir. ya rıza baba gibi şeker bir ev sahibin olacak ya da sürüneceksiniz bir kaç hafta ki bulasınız.

dünya tarih koruma vakfının başkenti olmuş bir şehirdir safranbolu. lokumu, mistik dokusu ve baştan aşağı eski çarşısı ile tarihe ev sahipliği yapıyor. incekaya su kemeri vardır bir de şehrin epey dışında. hala anlamış değilim, insanlar nasıl oradan karşıya geçiyorlar. bir keresinde iki arkadaşın beni zorla tuttular da, karşıya geçmemek için kemere yattım. *

üniversite kırtasiye var bir de yüksekokulun yanında. buradan mustafa amcaya ve oranın sahipleri uğur ile kemale selam ederim.
(bkz: sözlükten reklam yapmak)
(bkz: eşe dosta sözlükten ulaşmak)
(bkz: eski günleri anmak)
(bkz: gözyaşının klavyeye düşmesi)

edit : kemal ortaklıktan ayırlmış be sözlük. sonra mustafa hoca var bitane, ingilizceci o ortak olmuş üniversite kırtasiyeye, o da ayrılmış be sözlük. uğur işi büyütmüş. hayırlı olsun. alıyorum haberleri uğurcum. saygılar...
otobusten ılk ındıgımde bılınen turıst ıdası ıle buranın meshur evlerı nerde deyıp sonradan tarıhı mekanları gezılecısı bır sırın anadolu kasabasıdır ...

safranbolun bılınen tarıhı evlerı yanısıra ; muhtesem de bır unıversıtesı vardır ; hele unıversıtenın yanında bır kırtasıye vardır kı ; kırtasıye mı kahvehanemı bellı degıldır ; bas mudur orda ugur efedır ; oralar ondan sorulur ...

baglar dıye yukarı bır semtı vardır ; unlude bır kahvesı ; kahveye gırdıgınızde oranın unlu ayranını ıstersınız ve ayranla gelen garson merhabası yanında der , sız bır anlam veremezsınız dumur vazıyetınde kalırsınız .... gıdersenız aman dıkkat ...

ayrıca tayyıbınde sık sık zıyaret ettıgı bır yerlesım yerıdır ..
evleri lokumları ve soğuğu pek meşhur yer.yakınlarında şimdi adını hatırlamadığım bir mağara vardı.mükemmel bi yerdi ya..gezmeli görmeli
lisede okul gezisi için gidilmemesi gerekli olan yerdir. burdan tüm yetkililere sesleniyorum havası çok çarpıyor bisürü sarhoş öğrenci istemezsiniz.
memleketim.anadolunun en güzel kasabalarından biri oldugunu düşünüyorum. (bkz: amasra)

tayyip yılbaşında filan buraya gelir ayrıca.kış tatillerinde demek daha dogru. (bkz: ekinlik adası)
çocuklarını amerika'da okutan Remzi Gür'ün konaklarında kalır.* *
UNESCO tarafından "Dünya Miras Listesi"ne alınan, tüm ülkede bulunan yaklaşık 50 bin kadar korunması gerekli Kültür ve Tabiat varlığının 1131'ine sahip, bunları koruyabilerek de "Korumanın Başkenti" ünvanını alan, yaklaşık 2000 geleneksel Türk evinin bulunduğu Karabük iline bağlı şehrimiz...
Gidenler mutlaka çifte kavrulmuş lokum alsınlar....
cinci hamami ile askerleri temizleyen nadide tarihi yapi.. *
(bkz: askerlik)
http://www.safranbolu.gov.tr/
türkiye'de koruma altındaki 50.000 yapıdan 30.000'i istanbul'da, 1200'i safranbolu'dadır, ki, sayı olarak 3., yoğunluk oranı olarak 1. sıradadır bu rakamlara göre bu şirin şehir...
kar yağarken gidilince, kendinizi ortaçağda hissetmenizi sağlayan hüzün kenti. ayrılığın üzerine, gidilmemesi tavsiye edilir; bir de safran nedir diye sorulmaması.
doğal güzelliğiyle ön plana çıkan bir yer
her tarafı ile tarih kokan bir ilçedir. birbirine benzeyen o estetik ve ergonominin en üst düzeyde bulunduğu evleri, her daim güleryüzlü ve içten insanı ile gezilesi bir yerdir. nereye giderseniz gidin size gülümseyen, hoşgeldin diyen, yoldan arabayla geçerken bile baş selamı veren, hiç bir kazanç artniyet taşımadan size her türlü yardımı gösteren bir halkı vardır. gezilecek yerleri ilk bakışta çok az gibi görünse de golf arabaları ile yapılan şehir turuna katılındığında aslında hiç bir zaman girilemeyecek olan o dar sokak aralarında nelerin yattığını görüyor insan. 150-200 senelik konakların içerisine girildiğinde o zamanlarda yaşayan insanların hayatlarını kolaylaştırmak adına ellerindeki teknoloji ile neleri düşünüp neleri uyguladıklarını gördüğünde ise insan bir hayli şaşırıyor.

bir nokta daha, herkes der ki, safranbolu'ya gittiğinde safranın kilosu kaça diye sormayın. sebebi ise safranın kilosunun 15-20 milyar civarında olmasıdır. safran bitkisini safranbolu'da -ki tüm türkiyede de diyebiliriz- sadece bir aile yetiştiriyormuş. bu aile de senede en fazla 1,5 kilo yetiştirebiliyormuş. dolayısıyla toplam mahsül senede 1,5 kilo olunca pahada da bu kadar ağır oluyor bu bitki. o sebepten esnafa kilosu kaça gibi bir soru yerine gramı kaça diye sormak gerekiyor safranbolu'da.

gidildiğinde, kuyu kebabı, iç pilav, bükme, sac kavurma yenilmesi, safranbolu lokumundan kesinlikle alınması, safran ile yapılmış zerde'den yenilmesi, mağaranın gezilmesi ve yörük köyüne gidilerek gezilmesi, gözleme ve ayranın mideye indirilmesi icap eder.
Lokum gibi bir yer..görülmesi gereken bir yer.
şehre hakim saat kulesinden kuşbakışı izlenmesi gereken şehir.
çok güzel evleri ve lokumları olan görülesi şirin ilçemiz..
insanı pek de tekin olmayan, diğer yörelerde "hayın" şekilinde tabir edilen yerdir. ayrıca gezmek için bir gün yeterlidir. evleri sadece safranbolu'da değil bartın ve kastamonu'da da vardır
tarihi dokusu son derece iyi korunmasına rağmen tarihi caddelerinin araç trafiğine kapatılmaması nedeniyle içinde gezmesi pek de rahat olmayan şirin bir ilçemizdir. insanda görünümü bir ürgüp havası yaratır ama onun kadar ihtişamlı değildir. orada birşeyle alınacaksa bu mutlaka çekme helva olmalıdır. gül reçeli * alma gibi bir hata yapılmamalıdır.
herşeyi meşhurdur.

-safranbolu evi,
-safranbolu simidi,
-safranbolu bükmesi,
-safran çiçeği,
-cinci hamamı ve hanı,
-yörük köyü...
Hafta sonlarının vazgeçilmez gezi mekanlarındandır. Öylesine popülerdir ki sokaklarında arkadaşlarınızla karşılaşabilirsiniz. Orada yaşayan bir arkadaşım bölge insanının zaman zaman son derece gerici olabileceğinden bahsetmişti. Zira ilk üniversitenin açıldığı dönemlerde küpe takan erkekleri evire çevire dövüyorlar, üniversiteli kızlara orospu muamelesi yapıyorlarmış. Lakin zamanla onlar da alışmışlar. Yamulmuyorsam Kuyu kebabı adında bir kebapları vardır ki yenilmelidir.
eğer benim gibi moloz bir adamsanız ve alt tarafı eski ev ulan ne var bu kadar abartacak diye düşünüyorsanız yazık edersiniz. Gezilip görülmesi hatta bol bol fotoğraf çekilmesi gereken bir yerdir. Hikaye gibi bir yer, bir anda keyiflendiren bir mekan. Gidin görün efendim.
kışın bile çekik gözlü turistlerin görülebileceği batı karadeniz kasabası. şehir ayrı bir ilçe değil Karabük ile bitişiktir.
her tası tarih kokar kısaca 'MÜZEKENT' diyebiliriz.
eski çarşısı ile insanı büyüleyen bir kasabadır. çarşı dediğime bakmayın mahallesidir, tarihi evleriyle ünlü mekanıdır. hangar bar'ın mevcut olduğu yerdir. hoştur.