bugün

Dışarıdan çok net görebileceğin bir durumu içindeyken anlayamamak.
ağza gelen o demir hissi...
Yaranacağım diye yalan söylemek yalana alet edilmek sonrası birinci ele sormak ve sonrası tiksinti dolu boş bakışlar diyelim.
Daha iğrenç ne olabilir demeyin oluyor.
Vasat insanların akıl vermeye çalışması ve sizin sus diyemeden tebessüm ederek dinlemek zorunda kalmanız mesela.
Cenazelere gelip, birinin üzüntüsüyle kendini güçlü ve mutlu hissetmeye çalışan insanlardan nefret ederim. Evet, böyle hisler taşıyıp, üzülmüş gibi yapan ve yalandan başsağlığı dileyenler var.
Cenazeye sırf nasıl durumda olduğunuzu öğrenmek için geliyorlar.
nikos kazancakis zorba romanında şöyle yazmıştı:
insanın yüreği, kesinlikle üstü kapalı ve içi kan dolu bir çukurdur.
Açıldığı zaman havayı karartan, avutulması olanaksız bütün susamış gölgeler, içip Canlanmak için ona koşarlar.
cırcırken osurduğunu zannettiğin an.
Temmuzun ortası, hava 45 derece, bütün gün terlemişsin, eve gidince hemen duşa girmenin hayaliyle yaşıyorsun. Sonra akşam oluyor eve gidiyorsun ve evde sular kesik.
Nefret ettiğin kişiyi yere yatırıp çıplak elle boğamamak.
Ghostlananlar bilir.
Çalışırken başkalarının çalışmaktan kaçtığı için işin sana kalması ve bu durumu amirine söyleyememen. En nefret ettiğim durum.
ağıza uyurken gelen mide suyudur.
Bu öyle yapmaz, beni tanıyor yanlış yapmaz dediğim kişinin beni parmağında oynatmaya çalışması.
"hayatım ziyan oluyor." hiss-i müthişi.
Kalabalık içinde bir an "Ben niye burdayım ki" diye kendine kızdığın anda hissedilen fazlalık yada yalnızlık hissi.
Yetersizlik.
Depresyon, geçmeyen o iç sıkıntısı.
Endişe, gelecek kaygısı, ileri seviye açlık.
yaşarken ustaca manipüle edildiğin için anlayamadığın şeyleri o durumdan çıktıktan sonra fark etmek.
Nasıl bir his biliyor musun, cam pencere açık nefes alamıyorsun, bak kapı orada ama çıkamıyorsun.
denizden ıslak ayakla çıktıktan sonra kuma basmak. sırf bu yüzden denize girmeyi sevemedim ve yüzme öğrenmedim.
tuvalette 15 dk geçirmiş birinin ardından tuvalete girmek..
Hep iktidarda kalmak. Hiç heveslenmeyin sayın ezik muhalif kitle belli bir süre sonra bayıyor.
merkür retrosu...
Dişin ara ara ağrıyodur ve dişçiye gitmiyorsundur, ağrı ara ara yokluyodur. O an bir şey yiyip içerken bi anda bi his gelir şimdi ... Yedim diye. Artık dişin ağrısı bir türlü geçmez, dişçiye acı çekerek gitmek zorundasındır...

Sevgili Hira diş polikliniğine çok teşekkür ederim.
Ara ara gelen ayakta duramayacağım, başarısız bir hayat yaşayıp çöp bir vakit kaybından fazlası olamayacağım düşüncesi.