üstadın '' batı tefekkürü ve islam tasavvufu'' adlı eserindeki satırları hatırlattı:
''gerçekten tarihlerde, cemiyetlerin hayatlarında öyle insanlar görülmüştür ki, onları pisliğe benzetmek pisliğin hakkını yemektir.''
ve ''nur harmanı'' adlı eserinde geçen islam bahsi:
açıktadır islâm, -herkese meydan;
imansa gizlidir, yuvası vicdan...
suud devleti tarafından fonlanan medreseler aracılığı ile türkiye, pakistan gibi ülkelerde araplığın yüceltilmesi, kendi diline karşı arapça konuşulması ile gerçekleşir. pakistanda kendi soyuna karşı gelip gerçekte soyunun araplardan geldiğini söyleyen pek çok kimse vardır.
ülkemizde de arabistandan getirilen pek çok imam ile bu yaygınlaşıyor. cübbeli ahmet bile bunu söyledi. kendisi sözde cihat ederken yurdunun en güzel yerlerini arap efendilerine satmakta hiç bir yanlış görmeyen kişiler.
yahudilik emperyalist değil milliyetçi dindir ve yahudiler zaten kimseyi yahudi yapmak için öldürmez. sikinde bile olmaz. hıristiyanlar evet emperyalistir, islamcılar da öyle. bunlarıın emperyal amaçları vardır ve bu doğrultuda kan dökmüştür yahudiler ise daha çok kendi milli menfaatleri doğrultusunda kan dökmüştür.
ayrıca islam nasyonalist bir dindir ve muhammed in hitlerden pek de farkı yoktur. sonuçta o da yahudilere katliam yapmıştır.
islam arap töresiyle yahudi öğretilerinin birleştirilip yorumlanmasıdır denebilir. yani bir millilik barındırır. zaten allah da arap putudur. yahudi tanrı algısıyla putperest algıdan kopartılmıştır.
o yüzden gayet doğrudur. din gökten düşmez ve hepsinin belli ön kültürü vardır, bu ön kültür de dinin çıktığı yerin eski kalıntısı üzerine yükselir. yani her din çıktığı bölgeden izler taşır. işe o özgünlük de milliliktir.
zaten muhammed de kabileleri arap ideolojisi etrafında birleştirmiş ardından bunu dünyaya kakalamıştır.
insanlar da onlara inanmadan cennete gidemeyeceğini sanıyor, düşün yani asimilasyonun bu kadarını.
adam sonuçta cennette böyle gideceğine inanıyorsa milliyetçilk veya solculuk ne kadar sikinde olur ki? tabi ki ümmetçi olur bu adam çünkü cennete böyle gideceğini düşünüyor.
Mısırlılar arapça konuşur çünkü türkler anadolu ya nasıl göç ettiyse araplar da oraya göç etti kuzey afrika 'nın diğer ülkeleri de arapça değil berberice konuşuyor.
Edit:ne oldu lan istediğiniz yorumu yapmayınca kızdınız mı.
ebu cehil ve ebu leheb de namaz kılıp oruç tutuyordu demiş. inanır mısınız kahkahalara boğuldum resmen. evet onlar için de kabe kutsaldı çünkü putları kabede bulunuyordu. ama namaz kılması oruç tutması ne ya haykırdım resmen xjkdşrjç. onlar hiçbir zaman islam'ı seçip kabullenmemiş ki kardeşim. aksine namaz kılanlara türlü türlü işkenceler yapmışlar.
muhammed in kabileciliği bitirmesinin nedeni kavmiyetçiliğe karşı olması değil arapları ortak bir ülküde birleştirme becerisidir. yani islam arap birliği ideolojisidir denebilir. muhammed kavmiyetçilik yapıp bölücülüğe hizmet etmektense ortak bir arap ülküsü etrafında tüm arapları birleştirmiştir. ardından emperyalist bir amaçla bu ülküyü başka yerlere yaymış ve dünyayı arap ideolojisine itaate zorlamıştır.
yani bir nevi muhamamed kendi milli ideolojisini evrensellik adına diğer kimliklere kakalamış, onları cennet vaadiyle uyuşturmuş ve kendi ideolojisine hizmet eder hale getirmiştir denebilir.
islam arap kültürünü öven,arabın üstünlüğü belirten bir din midir ? yoksa arap geleneklerini,toplumumu eleştiren bir din midir ? kesinlikle büyük yanlışlar içinde bulduğu arap toplumunu eleştiren, onları ortak insani değerler (fıtrat) üzerinde ıslah etmeye çalışan bir dindir.
"arabiler, küfür ve iki yüzlülükte daha yaman ve allah'ın, elçisine indirdiği şeylerin sınırlarını tanımamağa daha müsaittirler. allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir."
tevbe-97
ayette allah; indirdiği hükümleri "kültürleri" yüzünden arapların inkâr etmeye daha yakın olduğunu belirtmiştir. ve açıkça o dönemde yüksek seviyede olan arap asabiyetini"milliyetçiliğini" kırmıştır.
onlara, "allah’ın indirdiğine uyun" dendiği zaman, "hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız dediler. ya ataları bir şey anlamamış, doğruyu bulamamışlarsa? kâfirlerin hali, bağırıp çağırmak dışında bir şey duymayan, yine de haykıran kişiye benzer. o kâfirler sağır, dilsiz ve kör oldukları için akledemezler.) [bekara 170, 171]
allah atalarına uyan ve dolayısıyla arap kültürüne uyanları eleştirmiş ve atalarının bir bilgi sahibi olmadığını ayette açıklamıştır. arapları insanlığa gönderilen ortak hükümlere uymaya davet etmiştir.ve kur'an'da yüzlerce ayette
"ey akıl sahipleri, ey insanlar, ey iman edenler, ey kâfirler, ey kitap ehli" gibi ifadeler kullanılarak bu hükümlerin ortak olduğu açıklanmıştır.
sözgelimi islam'ı, bir kültürel emperyalizm aracı olarak göstermek mümkün değildir. bu kur'an'ın ana yapısına terstir. tarihi gerçekler de bunu kanıtlamaktadır. tarih boyunca müslüman olmuş türk toplulukları özünü kaybetmemiş ancak gayri müslim olan (macarlar gibi) toplumlar türklük özelliklerini kaybetmişlerdir.
islam dinine arap kültürü diyen yazarları göz önüne sermiş başlıktır.
bu eleştiriye açıklık getirebilmek için islam öncesi ve islam sonrası arapların inanç esaslarını ve kültürlerini incelememiz gerekiyor.
öncelikle inanç esaslarına bakmakta fayda var:
-dönemin arap müşrikleri bu evreni yaratan bir allah olmasını kabul etmelerine rağmen bir takım cansız varlıkları ona ortak koşuyorlardı. oysa islam inancı bu düşünceye çok sert bir şekilde tepki göstermiştir.
-aynı şekilde dönemin arap müşriklerinde ölümden sonra hayat inancına rastlanmamasına karşın islam inancında ahiret inancı vardır.
-islam öncesi araplarda, güneş ve ay gibi evrendeki bilinçsiz maddelere kutsallık atfedilirken; Kur'an onların da Allah'ın yarattığı varlıklar olması dolayısıyla onların hiçbir özelliğinin bulunmamasına dikkat çekiyor.
şimdi de kültürel esaslarda gözüken bazı farklılıklara bakmakta fayda var:
-hepimizin bildiği ama ateistleri rahatsız ettiği üzere islam öncesi arap toplumunda insanlar fakirlik korkusuyla kız evlatlarını gömerlerdi. ancak kur'an bu geleneğe karşı çıkmıştır.
-araplar evlatlıklarını kendilerine nispet etmelerine karşın kur'an bunların, onların bir uydurması olduğunu, onları kendi evladımızmış gibi kandırmamamız gerektiğini; buna karşın onlara evladımız gibi bakmamızda bir sakınca olmadığını bizlere bildirir.
-islam öncesi arap kültüründe kabile anlayışı varken; islam ümmet anlayışını getirerek aynı düşünceleri benimsemediğin bir amcan (ebu leheb) yerine, aynı duyguları paylaştığın afrikalı bir köleyi (zeyd) senin kardeşin olarak ilan eder. yani ırkçılığa karşı çıkar.
-dönemin arapları köleciliği bir sorun olarak görmezken kur'an köleliği aşılması gereken sarp bir yokuş olarak tanımlar.
-dönemin araplarında zıhar gibi saçma bir gelenek varken kur'an bunu kaldırmıştır.
şimdilik aklıma gelen bunlar istenilirse bunun gibi birçok örnek bulunabilir
peki, kur’an’ın yalnız araplara gönderilmediğini göstermek için onun arapça olmaması gerektiğini savunanların gösterecekleri ne gibi bir alternatifleri vardır? diyelim ki, kur’an arapça değil de türkçe inseydi, sosyolojik bir realite olarak, ilk muhatapları olan araplar bu dili nasıl öğreneceklerdi? kaldı ki, türkçe olması halinde yine aynı olay devam edecekti. bu kez onlarca milletin fertleri “bizim dilimizle gelmedi, öyleyse bize hitap etmiyor.” demeyeceklermiydi. bu takdirde kur’an’ın yetmiş iki milletin dilleriyle gelmesi gerekirdi. böyle bir mantık yürütenin bir önce doktora gitmesini tavsiye ederim.
biz sana arapça bir kur’an vahiy ettik ki, sen anakent olan mekke ile bütün etrafını uyarıp irşat edesin.”(şura, 42/7) mealindeki ayette -lisan konusunda ifade edildiği gibi- sosyal bir realiteden bahsedilmiştir. yani önce kendi çevresinden başlamayıp da en uzak yerlerden mi başlamalıydı? zerre kadar şuuru olan böyle bir ihtimale ihtimal vermez. demek ki, önce bulunduğu memleketini, daha sonra yakın çevresini, daha sonra da uzak çevresini, yani bütün dünyayı aydınlatmak üzere gönderilmiştir. yani, ayette geçen “mekke’nin çevresi”nden maksat, bütün insanlardır.
son olarak
biz seni alemlere rahmet olarak gönderdik.(enbiya, 21/107).
Evrensel bir din mı? Musevilikten bozma, araklama, dönemin Arap kabilelerini milletleştiren sonrada kendinden olmayanı kendine katıp büyüyüp sömürmek için cihad ettiren Arapların milliyetidir islam. Muhammed ise dönemin devrimcisi, sonradan yazıya geçirilen değiştirilen kuran ise anayasadır. Ne eksik ne fazla aynen budur.
Bu bağlamda ben müslüman değil Türküm. illa Türkleri bir dini söylem içine itmek istiyorsanız da Tengri biz menen der geçerim. Ek olarak Türk milletinin yaklaşık bin yıla yakın süredir yozlasmasini tersine çevirip kaliteli bir millet olmasının yolunu açacak ilk adımda islamiyetin en azından kişisel bazda yaşanmasını sağlamak ile gerçekleşir. Rabialarla, Ortadoğululukla, islam ile Türk milleti bir yere gelemez.
doğrudur muhammed ilk iş olarak kabileciliği yıkıp araplar islam ideolojisi altında toplamıştır. ardından bu ideolojiyi başka insanlara benimsetmek için cihad diye bir şey uydurmuş ve girdiği yerleri yağmalayıp karısını kızını kendine almıştır. ( tabi hepsini değil payına düşeni)
hatta öylesine emperyalist bir din kurmuştur ki kendi inandığı ideoloji her yere hakim olana kadar savaşmaya teşvik etmiştir.
bugün onun peşinden giden terör grupları da dünyayı dar ül islam ve dar ül harp diye ikiye ayırır. dar ül harp denen yerler islamlaştırılması yani cihad yapılması gereken yerlerdir.
ama gel bide bizim bunları inananlara anlat. bunlar atalarının bile güle oynaya islama geçtiğini düşünüyor. o zaman tarkan ve curcan da neden kafir öldürmek için islam orduları cihat düzenlesin?
yaa. biraz düşünmek lazım. o kadar benzerse adamlar neden katliam uygulamış? şamanların katli vaciptir diye bir ara fetva veren halife vardı, hülagumuydu neydi ona dersini vermişti. belki hatırlayan hatırlar.
o yüzden bal gibi de islam emperyalizmidir. din gökten düşmez ve arap töresidir. sen bugün ortasyalı gibi giyinmeyi saçma bulup arap gibi örtünmeyi din adına meşru buluyorsan bu zaten asimilasyonun göstergesidir. cennet vaadiyle adamlar bize dinini kakalamış işte. neyin kafası bu?