yeni bir divanı lügatit türk isimli kitap yazarsa şaşırılamayacak üstün bilgilere haiz yetenek sahibi yazar.
kitapları müthiş bir akıcılıkla yazıyor.kendi yayın evi olan lm yayınlarından vaz geçip kapı yayınlarına transfer olmuştur.
başarılar dileyerek yolunun açık olmasını istediğimiz usta yazar
1958 uşak doğumlu,istanbul üniversitesi türk dili ve edebiyatı bölümü mezunudur.divan şiirini sevdiren adam olarak tanınır.yazdığı birçok kitap özellikle ansiklopedik divan şiiri sözlüğü türk dili ve edebiyatı bölümlerinin eski türk edebiyatı bölümlerinde ders kitabı olarak kullanılır.
aşk hocasıdır kendisi.. aşıklar bir dertleri olduğunda.. kitab-ı aşk ı ellerine alırlar.. ve başlarlar okumaya.. her sayfada, her satırda bir ders saklıdır onlara.. derslerini alıp devam ederler yolculukların en güzeline.. gönül yolculuklarına..
ankara da uğur mumcu kültür vakfı bünyesinde yazarlık eğitimi vermektedir. bir ara trt de hilmi yavuz ile şiir üstüne bir program yapıyorlardı, çok da güzel bir programdı yanılmıyorsam program yayından kaldırıldı.
iyi yazan, hoş yazan, araştırma konusunda yardımları dokunan fakat öğrenci bütçesini çökerten yazar. biraz da işin mali yönüne ağırlık vermese denilen edebiyatçı.
şahsını sevmenin yanısıra lise yıllarında okulumuzda verdiği konferans ile bilgi birikimine hayran kalmamı sağlayan bir edebiyatçımız. aynı zamanda yine aynı konferansta kaç kişinin söylediklerini not aldığını sorup yüz elli kişilik guruptan üç kişinin el kaldırdığını gördüğünde 'ne yazıkki içinizden fazla edebiyatçı çıkmaz' cevabını veren değerli şahsiyet.
üç beş sene önce bir söyleşisinde solculardan daha iyi edebiyatçılar çıktığını söylemişti.. kendisini muhafazakar kesim okur, kitaplarını alırlar ama bilmezler ki iskender pala sol hayranıdır.. entel görünmek için saçlarını uzatıp spor ayakkabi ve sırt çantası ile gezmeyi de eskiden severdi. şimdi akıllanmış saçlarını kesmiş.. solcuların kendisini anlayacağı günü iple çeker.. divan edebiyatını da aşk fanzatizilerine çevirip iyi para yapmıştır..
iskender pala, nazan bekiroğlu gibi yazarların eserlerinin insan üzerinde muazzam etkileri vardır. bir hayal dünyası kurarlar ki, insanı mıknatıslanmış gibi içine çeker, arkanızdan itiyorlarmış gibi. o dünyanın hayal olması ise bunun en kötü yanıdır, siz hala o latif dünyayı arasınız, yirmibirinci yüzyılın erken dönemlerinde bile. yoktur öyle hayatlar, yoktur öyle aşklar... ne artık insanlar ben demekten hicap duyduklarında acizleri, bendeniz, kulunuz gibi hitapları kendileri için kullanırlar, ne de çöl ile başlayan bir hikayede sadakat esastır.
hasılı, adamı yanlış zamanda doğduğuna inandırır üstad kaleminden.