bugün

iskender palanın aşkı anlatan kitabının adıdır.
zihnime kaydettiğim kitap..
aşkı yazsam yeniden derken aslında aşık olup gitmiş eriyip bitmişlere okutulacak kitap.
leyla ile mecnun u orhan gencebay ve gülşen bubikoğlu filminden baska ve öte bir şey olduğunu zihnimize kazıyan hayran olduğum yazar ın kiatbı.
kitab ı aşk, bütün kavram kargaşalarının içinde aşkın katmanlarını,türlerini ve asaletini irdelemek, belki her düzeyden insanın gönlünde hissettiği, dimağında algıladığı ama asla net biçimde tanımlayamadığı duygularına açıklık getirmek için düzenlenmiş bir iskender pala eseridir.

kitaptan kısa ve güzel bir bölüm ;
ünlü dil edebiyat ve şiir bilgini asmai (ö.831) basra çarsisinda rasladığı köylü bir kadına sorar;
-siz aşkı nelerden ibaret sayarsınız?
kadın şöyle cevaplar ;
-sarılma, bağrına basma, dokunma ve konuşma.peki ey şehirli bilgin, sizde aşk nasıl birşey?
-sarılma, okşama, öpme ve benzerleriyle ilerleme?!
-peki cinsel münasebete kadar uzanıyormusunuz?
-evet!
-yaa!..ey kardeşim oğlu, bu senin söylediğini yapanlar aşik falan değil, düpedüz çocuk isteyenlerdir.
prof. iskender pala'nın akıllara durgunluk veren deneme türündeki yapıtıdır. aslında bir hocamdan sayın palanın kitaplarını genç edebiyatçılara ve edebiyata az da olsa ilgi duyan kişilere divan edebiyatını öğretmek ve asıl önemlisi sevdirmek olduğunu duymuştum. görüleceği üzere diğer kitaplarında da bu kitabın çekiciliğini ve eşsizliğini görebilirsiniz. bu da yazarın özgün oluşunun kanıtıdır!!
canına sevgili isteyen ile sevgili için can isteyen arasında hayat yolculuğunun ta kendisi gizlidir. *
çünkü aşk bakmakla güzelleşir konuşmakla zenginleşir ama dokunmakla bozulur.sözünden sonra aşka aşkı yaşayış prensibimi değiştiren kitaptıraşktır ki gersi vesairedir.
--spoiler--
ki aşk vardır gerisi vesairedir.
--spoiler--

kitab-ı aşk
GÜL GÜL DEDi BÜLBÜL GÜLE GÜL GÜLMEDi GiTTi
BÜLBÜL GÜLE GÜL BÜLBÜLE YAR OLMADI GiTTi!...
daha ilk satırında içinizde bir yerlere dokunur, gittikçe soruya dönüşür dokunuşları ve bir otobüs camına dayamışken kafanızı, soruverirsiniz kendinize
- en son ne zaman söyleştik sevgi üzerine?
diye.
--spoiler--
" o aşk ki, sevgiliden iyilik gördüğünde artmayacak kadar doygun, kötülük gördüğünde de eksilmeyecek kadar sağlamdır."
--spoiler--
Aşk bir düşüncedir bölümünün sonu da güzel mesajlar içeren kitaptır;

''Hele özel melodiler yüklenerek daha çalmaya başlar başlamaz en kısa sürede kulağa dayanan bir telefonun öteki ucunda kaç kıratlık hasret kalabilir; bir düşünülsün. Bırakın biraz çalsın telefonunuz, hatta arada sırada açmazlık edin, bulunamayın.. ta ki sizi merak etsin, özlesin ve düşünmeye fırsat kalsın..

Gençler, hiç şüpheniz olmasın, ayrılık ve hasret ortadan kalkınca düşünce de alıp başını gidecek; aşk dediğiniz şey ucuzlayacaktır. Ağır ve ağırlıklı olun!'
"Aşıklar kitabı'nda anlatıldığına göre bir zamanlar bir aşık vardı. Kadını senelerce ama senelerce sevdi durdu. Zaman zaman yanına gider delirdi de. Ama hiçbir gün aralarında hiçbir şey geçmedi. O adam daha sonra dedi ki:
-Karanlık bir gecede ayasının beyazlığını gördüm, elimi elinin üstüne bastırdım. Bana,
-Sakın ha, dedi. Düzgün olanı bozma!.."
Yani; aşkın berraklığı üzerindeki haya perdesini kaldırır.
Aşka bakış açımı değiştiren bir kitap. "Bu zamana kadar nerde yaşıyormuşumda okumamışm bu kitabı" dedirtti bana.