Sevdiğin adamın seni bir türlü olduğun gibi kabul edememesi, o arada kalış .. aynı zamanda seni itin götüne sokup çıkartsa bile bir şey diyememek. Terk etmez ama gönderir ve sessizce çekip gidersiniz.
çok yakın hissettiğin birinin vefatının üzerine bir acı tanımıyorum, hepsi geliyor geçiyor unutamasan bile alışıyorsun ama baba vefatı adama koyar, üzerine gölge yapan kanatlar kırılır ve o baş köşede oturan adam bir daha olmaz. hep derler ya gölgesi yeter diye, tabutun altına girdiğinde bile o yol bitmesin o gölge dinmesin istersin.
Çok sevdiğiniz biri tarafından ihanete uğramak veya gene çok sevdiğiniz birinin ölümü. ikiside birbirinden kötü iki durumdur. Birinde sevdiğiniz kişi kalbinizde ölür ama dünya hayatı devam eder, ötekinde ise sonsuza kadar kalbinizde yaşar fakat sadece somut bir kavrama dönüşmüştür artık.
kyk sıralarında aldığı yemeği parası yetmediği için geri koyan öğrenci. kardeşimin hastalığı sonucu bazen yalnız kalıp derin derin düşünürken suratında gördüğüm kasılma. sokakta evsiz üstü başı dağınık ayakkabısı yırtık insan görmem. güçlü birinin güçsüzü dövmesi ve güçsüzün o an yüzünde oluşan ifade. arkadaşlarımın giyim kuşamına bakıp eskimiş ayakkabısını görüp kendi yeni ayakkabımdan tiksinmem. annemin beni uzun süre sonra gördüğünde yüzünde oluşan ifade ve ağlaması.
bunlar beni derinden etkileyen, görünce hüzünlendiren şeyler.
çaresizlik. bariz ve net çaresizlik. elin kolun bağlı. yapabileceğin hiçbir şey yok. içinde daha önce nerede olduğunu bilmediğin bir yerin sonsuz acısı ve sessiz kabulleniş.
Şu nadir mutlu olduğunda aklına gelirya hani. Kendini o kadar mutsuzluga alıştırmişsınki artık mutlu olamıyosun. Birden tak diye suratın düşer. Işte o 2 saniyelik an. Her acıyı kapsar.