bugün

iki şey arasında karşılıklı ilgi, bağ, münasebet, temas.
en ari çelişki!
varlığın insanlara özel olarak ayırdığı çarpıklık__ ve yücelik.

yapmaların karşılıklılığı__ karşılıklı eylem.

yapanları da kendi için alan, ama yapılanlardan da, yapanlardan, onların toplamından da büyük olan bütün.. *
devamında, mutluluğun yanısıra hüznü de barındıran beraberlik..
iki 'şey' arasındaki temas anlamından yola çıkarsak
o şeylerden biri siz iseniz diğeri akla gelebilecek
sonsuz şeyler olabilir. en başta bir insan sonrasında
hobiler ve her türlü nesne sayılabilir. kilit nokta
bir insanın 'kendi'*olabilmesidir çünkü
o iki şeyden biri her daim sizsinizdir.

hayatımız bir ilişkiler bütünüdür. her anımız ilişki
halinde geçer. dış dünyayla bir ilişkimiz yoksa
kendimizle ilişki kurarız*. işte diğer
bir kilit nokta kendimizle ilişki kurarız derken
kendimizle ilişki kuran şey nedir sorusuna
verilecek cevaptır. bence cevap 'bilinç'tir.
demek ki bireyin kendi olabilmesinin yolu bilinçli
olabilmesinden geçer. düşünüyor olmak üzerine düşünmeyi
sağlıklı biçimde yapabilmektir önemli olan...
düşünüyoruz o halde var mıyız? bence hayır.
düşünüyoruz ve düşünce benim varoluşumu açıklamaz
zira varoluş özden önce gelir dersek peki?
evet. sartre önemli bir adım atmış gibi görünüyor.
kompozisyon gibidir her ilişki
giriş
gelişme
sonuç...
kötü bir şey olabilir.

fakat rahatsız olduğum nokta erkeğe verilen pay.

arkadaşım madem beraber vakit geçirmek istiyorsun, neden süründürüyorsun karşındakini?

neden sürekli o isteyecek. "gel" demek zor mu?

ikna eden, ısrar eden, kabul ettiren taraf erkek mi olmak zorunda hep? nezaket be yahu! burada etkisin bari!
bittiyse bitmiştir.

uzatmalara, hele penaltılara hiç gerek yok. mümkünse baş hakem ve yan hakemler de bulunmasın.
biter, bitebilir..

ve

bitişi yada bitirilişi herkes için doğru ve haklı olmayabilir..

ama nazenin bir yapısı var işte..

bir den çok olanın, ı ıhh dediği yerde zedelenen..

neden yok, anlamak yok..

bitti, biter..

sürüyor, sürer..

komik olan şudur,

bitirdiğin neden ile bitirilmek..

bismillahirrahmanirrahim..
murat yılmazyıldırım'ın bir şarkısı.

Gece indi yine alevlenen büyülere
Uyuyan güzel aç kalbimi vurdu
Inanmadim hiç akip giden asklara
Gel gör ki beni sarkilarimda vurdu

Anilar çogalttim mitolojik hikayeler gibi
Tanrim bana yeni hüzünler kurdu
Acilar biriktirdim kurumayan çiçeklerde
Tanrim bana hep yeni yüzler sundu

Aklimi yitirdim bir dolunay zamani
Tasli denli agir
Üzerime yagdi hazan yagmurlari
Uzaktaki güzel girdi karanlik odamdan içeriye
Oysa uykudaydim daha bir düs gelip beni avuttu.

Acilar biriktirdim solmayan çiçeklerde
Tanrim bana hep yeni yüzler sundu
Anilar çogalttim mitolojik hikayeler gibi
Tanrim bana hep yeni hüzünler kurdu

Baharlara verdim üsüyen ellerimi
Bir avuç mavi dua için
Kavusma vaktidir artik birlesecek özlemler
Mahzenlere ittim aciyan çocuk kalbimi

Anilar çogalttim mitolojik hikayeler gibi
Tanrim bana hep yeni hüzünler kurdu
Acilar biriktirdim kurumayan çiçeklerde
Tanrim bana hep yeni yüzler sundu
Bütün zamanlarin duvarlari açtilar kapilarini
Ve ebedi mutlulugun sarkilarini ektiler
Uçurumlar asan kalplerimize...
aslında tek başına alınması gerekn yolları birinin yanına ilişerek aşma işi.

ilişmek gibi sinsi ve içinde gizlilik taşıyan bir eylemden türediği için bile uzak durulması gerekn sözcük.
sevgi,aşk varken ne demek ilişki?
ne kadar yozlaştırılmış içi boş bi kelime..

ilişkiye başladık..

ilişki yaşıyoruz..

ilişkimiz devam ediyor..

ilişkimiz bitti.. arkadaşız..

lan bi siktirin gidin be.. ne demek ilişkimiz bitti, arkadaşız.. nasıl bu kadar basite indirgiyorsunuz bunu.. onca yaşanmışlık ne oldu arkadaş, sen onun elini tuttun, gözüne baktın, şiirler okudun, gelecek hayal ettin.. nasıl bu kadar kolay ilişki oldu bunun adı.. o bitmek fiilini nasıl bu kadar kolay iliştirdin sonuna..

anlamıyorum arkadaş, bu insanoğlunun hafızası nasıl bu kadar zayıf anlamıyorum.. ya kalpleri çok büyük ki o kadar şeyi içine alabiliyo ya da beyinleri çok küçük..
ilişki derken ne geliyor aklınıza bilemiyorum, bu çok amaçlı kelimenin etkisi altına alamayacağı anlam yok. Hayatınıza yön veren ilişkilerle dolu etrafınız.
Bir kitabı okurken onunla yaşadığın ilişkini kim anlatabilir, seni nerelere götüreceğini senden başka kim bilebilir...
Aşkını dökerken sayfalara, kurduğun hayaller götürür seni en olmadık ilişkilerin ortasına, esir alır seni, kahramanı yapar belki hiç ulaşamayacağın tenlere özgür kılar seni.
Anneni anlatacak kelimeler eksik kaldığında, onunla olan beraberliğini anlatır ilişkin. Söze ne gerek...
Tüm ilişkilerinizi gözden geçirin, tamir edin, hayata tutunmanızı sağlayan şey budur derim ben.
ilişki. karşılıklı ilişmek mi ne bu.
(bkz: korelasyon)
karşılıklılık.

(bkz: ışık ılık süt iç)
Yeni tanışan bir erkekle kadının birbirlerini tanıma ve anlama çabalarıyla geçen zaman zarfında, paylaşımın beraberinde getirdiği duygusal yoğunluğun artmasıyla git gide sağlamlaşan ve asıl amaç olan ruhi yekliğe ulaşmak için en önemli gereğinin bedenen birleşim olduğu kişiler arası münasebettir.
yaşandığı zamanda doğrudur, sonrasında yanlış.
çünkü artık kralın hayatı kadar geçerlidir anlaşmalar, yeniden.
başlar, biter. yeniden başlar, biter. tekrar yeniden başlayacak gibi gelir, bu sefer gerçekten biter. biterse biter, bitmiyorsa bitmediği içindir bitmemesi.
iki kişi arasında yaşanan bazen güzel bazen kötü olayların yaşandığı duruma verilen ad.
Canlının kendi kendine de yapabileceği bişeydir (bkz: hermafrodit)
bir çok türevi var ben burda kadın erkek arasında aradaki ilginin aşktan ötürü* olanında bahsedicem;
çok canım yanıyor aslında, bu konuda çok naifim, kırgınım, umutsuzum..
aşk başlı başına bir illetken aşık olduğun kişinin de senden hoşlanması süper bir şey değil mi?
değil..
bir kere senin aşık olduğun birinin sana aşık olması pratikte imkansız; sen binlerce ihtimal içinde ona aşık oluyorsun ve ne tesadüf o da sana aşık, mantığa sığması na mümkün.
senin onu seçme ihitmalin 0.001 ise onun da seni seçmesi 0.00001 dir*. matematikte mümkün değil zaten ama mantıkta günlük hayatta biz bunu mümkünleştiriyoruz, şöyle ki biri senden hoşlanıyor, eli yüzü düzgün karekteride normal ise seninle zaman geçirmesine izin veriyorsun ve sonuçta eğer sana uygunsa sende hareketlerinden dolayı ondan hoşlanıyorsun ki bu gayet sağlıklı bir hareket fakat iş burdan sonra kopuyor.
seviyorsun onu salt, doğal ve hiç bir karşılıktan dolayı değil sadece sevdiğin için seviyorsun, ve heder ediyorsun kendini sevdiceğin uğruna. her isteğini yapmalısın onun, hep mutlu olmalı hep gülmeli gül yüzü..
bu kadar ilgi ve şefkat gören birey doğal olarak şımarıyor, kasılıyor ve kendini değerli hissediyor, eğer çok kibirli bir kişi değilse ilişki bir şekilde yürüyor. ama unuttuğu bir şey var seven tarafın, insan kendini karşısındaki anlattığı kadar bilebiliyor aynadaki aksiyle yüzleşecek cesaret insana orta yaşlarında vakıf oluyor. iltifatlar duydukça insan kendini öyle zannediyor ve böyle devam ediyor hayatına, dediğim gibi kibir yoksa sevilen tarafta yürüyor ilşki bir şekilde, ama varsa o kibir denen nalet duygu* sevilen tarafı yok ediyor eritiyor bitiriyor ve aşk zamanla terk ediyor kalbi..
diğer yönde ise kişide kibir yok, hoşlanıyorda senden tamam bitti mi?
bitmez.
sen vermekten yorulursun o almaktan sıkılmaz ve bir gün bir bakarsın ki o da aşık olmuş veya olmak istiyor, bütün verdiklerin bir anda sıfır,
ruhun yerle yeksan,
gururun maaf,
ve ayakta dur bir ilişki bitiyor alt tarafı zaten seni sevmesi mümkün değildi ki,
anlat yüreğine,
aşk acısı çek,
sabret ve;
öğren, seven taraf olmanın insanı nasıl üzeceğini, kıracağını, dökeceğini.. öğren..****
iki kişiden birinin diğerine tapması diğerinin ise sadece sevip sonra ota boka gelmez konularda saçma sapan davranıp diğerine yani ilk bahsettiğim kişiye kendini değersizmiş gibi hissettirmesidir.*
ilişki dediğimiz, iki insanın ortak hafızası.
hafıza, sahibini tehlikelerden korumak için iyiliklerden çok kötülükleri biriktiriyor, acıların, tehikelerin, öfkelerin altını koyu koyu çiziyor, kuşkuları arttırıyor, kızgınlıkları körüklüyor.
ilişki olmadığında ben sevdiğimin ruhuna ulaşamıyorum,onunla kaynaşıp tek bir varlık haline dönüşemiyorum. ilişki olduğunda ortak hafızanın lekelerinden sevgimi, kendimi, sevdiğimi koruyamıyorum.
"misal,siz genç ve sağlıklı bir birey olarak hayatınıza bir kişinin girmesini istiyorsunuz dimi,imkamsız!o bir kişiyle beraber istemediğiniz,hiç görmediğiniz,belki hiç sevmediğiniz bir on kişi daha giriyor hayatınıza.sadece sevgilinize ve onun sorunlarına karşı duyarlılık,hissiyat göstermeniz yetmez.onun yakın arkadaşının,en yakın arkadaşının sevgilisinin,ablasının,ablasının nişanlısının,ev arkadaşının,ev arkadaşının eski sevgilisinin sorunlarına,dertlerine de aynı duyarlılıkla eğilmeniz,hatta çözüm arayışına girmeniz gerekiyor.aksi taktirde o ilişki yürümüyor,tıkanıyor."
*