orta okuldayken sıddartha ile kesisti yollarımız. o yastaki dunyanın cahili her genc kız gibi hayran kaldım.
sonra universtitede narcissus ve goldman.
bir sene evvel agaclar.
-muzisyen misiniz? cok guzel blr meslek. meslegi biraktiniz mi. yoksa?
-evet, bir sureligine. kemanimi bile sattim.
-oyle mi? cok yazik. ac misiniz? sikintida misiniz? evde yiyecek bi seyler kaldi, cebimde de birkac mark var.
-hayir, durumum gayet iyi.
-e paraniz var, kemaninizi satiyorsunuz?
-muzikten elbet zevk aliyorum. ama kimi zaman insan eskiden sevdigi bi seyden zevk almaz oluyor. bir muzisyen kemanini duvara firlatabiliyor, bir ressam butun resimlerini yakabiliyor.
-bunun nedeni umutsuzluk. ben kral davud u dusunuyorum. o da muzisyendi. sonra kral oldu. basinda bi tac tasidi, ulkeler yonetti, turlu kotuluklerde bulundu. ama onu harpiyla muzik yapip insanlarin moralini duzelttigi evvelinde daha mutlu goruyorum ben.
alman asıllı isviçreli roman yazarı, şair ve entelektüeldir. eserlerinde insanın modern zamanlardaki özgürlüğe ve anlama ulaşma çabasını sürükleyici bir dille işlemiştir. kitaplarında nietzsche’nin ve gustav jung’un etkisi altında felsefi bir altyapı bulunur.
ne de guzel söylemiş.
"Bilgelik, ruha yerleşti mi bir kez, kendini evvela dışa vurur insan yüzünde duraksamaksızın. içsel huzur, dışsal huzur olarak yansır vücudun diğer organlarına."
Hesse'nin, demian isimli bir kitabı vardır ki; kendisi 1919 yılında avrupa'da ünlü bir yazarken, bu şöhretinden etkilenmeden, okuyucu üzerindeki gerçek etkisini görebilmek maksadıyla kitabı "eric sinclair" takma adıyla yazmıştır. Fakat j.j. rousseau'nun "emile" i kadar iyi diyebileceğim bu kitap nedense yazarın diğer kitapları kadar itibar görmemiştir.
Bir çocuk kendini nasıl büyütür, nasıl bir insan olunur, Bir ergenin gözünde iyi-kötü, doğru-yanlış nedir?Sorularının cevabı niteliğinde yazılmış, modern bir habil ile kabil hikayesidir.
"içimizdekinin dışında başka gerçeklik yoktur. insanların çoğunun gerçeğe bu kadar aykırı bir yaşam sürmesinin nedeni, kendileri dışındaki görüntüleri gerçek saymaları, içlerindeki dünyaya ise asla söz hakkı tanımamalarıdır. Evet bu mutlu kılabilir insanı, şayet bir kez gerçeğin bilincine varmamış olsaydı...
Dostum sinclair, çoğunluğun izlediği yol kolay olan, bizimkisi ise zor. Gidelim haydi."
Günümüzde yaşamak ve yaşamaktan zevk almak isteyen birinin senin gibi, benim gibi bir insan olmaması gerekiyor. Zırıltı yerine gerçek müzik, eğlence yerine kıvanç, para yerine ruh, gelişigüzel etkinlikler yerine gerçek iş, oyun yerine gerçek tutku arayan birine bu sevimli dünya yurt olamaz.
Hermann Hesse, Almanya'da yeni romantizmin öncülerinden biridir. Narziss ve Goldmund adlı eserinde kitabın son sözlerinden biri:
*Peki sen birgün nasıl öleceksin, Narziss, bir annen yok çünkü? Annesiz insan nasıl sevebilir, annesiz insan nasıl ölebilir?
"Toplululuğu, arkadaşlığı ve uyumu değil, bunların tersini arar Camenzind, pek çok kişinin yürüdüğü yolu değil, kendine özgü yolu inatla izlemeye çalışır. Başkalarının peşine takılmak, başkalarına ayak uydurmak değil, kendi ruhunda doğa ve dünyayı yansıtmak, yeni görüntüler halinde bunları yaşatmak ister. Toplulukta bir yaşam için yaratılmış değildir, kendi düş dünyasında yalnızlıklar içinde saltanat süren bir kraldır."
her insanın doğuştan arkadaşı olan yazar. evet, doğuştan arkadaşınızdır bu adam. sizi doğru yola iletmek gibi bir amacı yoktur. asıl amacı sizin yaşadığınız acıların, çektiğiniz sıkıntıların ne işe yarayacağını, o kötü etkiyi nasıl pozitif etkiye çevireceğinizi gösterir. ne olduğunu bile anlayamadığınız acının iskeletini çıkarır size. hem de bunu kademe kademe, etkileyici bir üslupla yapar. bozkırkurdu iken demian ile karşılaşıp, goldmund olma ihtimalini açar size.