bugün

knight errant grubunun bir parçalarında konu aldıkları destan.
yaratılısı "ellerimi yıkadım. bir parça çamur koparıp yazıya attım. ve bu yazıda ,kahraman engidu'yu yarattım." anlatan destandır. bircok efsane ve inanısta yeralan çamur gılgamıs destanındaki yaratılısta da ham maddedir. efsane ve inanısın dısında semavi kabul ettiğimiz islam, isevilik ve musevilikte insanın yaratılıs hammadesine olarak çamur kullanıldığını belirtmistir. ilginçtir.
(bkz: gılgamesh)
efsanede; gılgamış ölümsüzlüğü keşfetmiş, fakat kazara ölümsüzlük otunu bir sürüngene kaptırmıştır.
film ekibinin toplanması,çekim yeri arap saçına dönen filmin konusu,tarihin en eski uygarlıklarından birinin kralı olan gılgamışın masalsı öyküsü
bulunabilmiş en eski metinlerden biri,ölümsüzlüğü arama uğraşını konu alır,gılgamış ;büyük bilgenin söylediği ölümsüzlük otunu bulmak için ömrünü werir,akla hayale sığmaz tüm olumsuzlukları aşar.sonunda bulur.otu tam ağzına götürecekken onu bi yılan kapıp kaçar.gılgamış pek kederlenir buna ama bu uğraş sonunda edindiği bilgiler paha biçilemezdir,sağlık olsundur
tarihteki ilk kral kahramanın destanıdır.
efsaneye göre kral rüyasında kızının doğuracağı bir çocuk tarafından öldürülüp krallığının elinden alınacağını görür. kızını kuleye kapatır ama yine de hamile kalmasına engel olamaz. nöbetçiler çocuğu görünce kral bizi öldürür diye çocuğu kuleden aşağı atar. o sırada oradan geçmekte olan bir kartal bebeği kapar ve nehir kıyısına bırakır. başkalrı tarafından bulunup büyütülen gılgamış çok iri,kuvvetli ve yakışıklıdır. bir gün sümer kenti uruk a gittiğinde şans eseri kralları ölen halk bu güçlü ve yakışıklı yabancıya " kralımız öldü sen güçlüsün, bizim kralımız ol" derler. o da kabul eder. şehire saldıran barbarlardan korumak için etrafına surlar ördürür. tapınaklar yaptırır ve halkın sevgisini kazanır. fakat güç olarak kendisine denk biri ve arkadaşı yoktur. bu nedenle canı sıkılan gılgamış için tanrılar topraktan bir arkadaş yaratır. enkidu dur bu. enkidu ilk zamanlar yaban hayvanlarla dolaşan saçı sakalı karışmış bir yabandır. avcının biri enkidu yu farkeder ve bizim kralımıza arkadaş olabilir der. fakat ehlilleştirilmesi lazım gelmektedir. bunun için kutsal fahişe rahibe şamhat tan yardım ister. şamhat enkidu yu kısa zamanda bir şehir adamı yapar. gılgamışla karşılaşıp dost olmasını sağlarlar. birlikte bir çok maceraya atılırlar. sedir ormanında bulunan canavar huvvava yı öldürüp halkının gözünde daha çok kahramanlaşır. enkidu ile dostlukları dillere destandır. bir gün kaprisli tanrıça inanna gılgamış a evlenme teklif eder. gılgamış ta bir çok sevgilisini yüzüstü bırakan tanrıça yı nazikçe geri çevirir ama tanrıça bir ölümlü tarafından reddedilmeyi sindiremez. gılgamışın halkına gökün boğasını musallat eder. gılgamış ve enkidu bu hayvanı da öldürür. fakat tanrıça nın intikamı daha acı olur. gılgamış ın en yakın arkadaşı enkidu ya hastalık musallat edip öldürür. bu durum gılgamışı çok üzer. öyle ki 7 gün boyunca arkadaşının başından ayrılmaz.
destanın filmi de çekilmek istenmiş ama yılan hikayesine dönmüştü. yapımcısı amerika da yaşayan bir türk olacaktı. bir sürü tartışma oldu. kültür bakanlığı izin vermedi filan denildi, kısacası iş yattı.
destan, temel dusunce olarak, doganin sirlarini bilmek isteyen insanin arastirici cabasini isler ve tanriılara bile kafa tutacak olcudeki gucunu belirtir. ölümsüzlüğün insan için olanaksız bulunduğunu saptar. insan, karşısına çıkacak doğa engellerini yenip aşarak kendi yolunu kendi yaratacaktır. insanın kendi yolunu açmasına tanrılar bile engel olamayacaktır. tufan bile gönderseler insan soyunu yok edemeyeceklerdir. tanrılar ve doğa, insana her gün biraz daha yenilecek ve sırlarını her gün biraz daha
kaptıracaktır. destan, aynı zamanda, insanın idealist düşlerle kendini kendine yabancılaştırmadan önce çok daha gerçekçi bulunduğunu da kanıtlamaktadır. tanrılar, insana yardım etmemekte, tersine, güçlükler çıkarmaktadırlar.
insan bu güçlükleri kendi alınteriyle, bilinçli çabasıyla yenmektedir. destanın bir başka özelliği de, insanın inançla değil, bilgiyle davranması gerektiğini belirtmesidir. gılgamış inanmaz, ancak her şeyi görüp bilir (sha nagba imuru). bilmek ve anlamak, onun insanlık niteliğidir. gılgamış, efsaneleştirilmiş gerçek bir kahraman sanılmaktadır. kimi incelemecilere göre mezopotamya'da iki ırmak vadisinin güneyinde gerçekten yaşamış ve hüküm sürmüştür. ünlü destanlarında yarı insan, yarı tanrı sayılmıştır. kimi yorumculara göre de tanrılara kafa tutan insanın, insan gücünün simgesidir. *
Gılgameş destanı, Gılgameş'in özelliklerini övgüyle anlatarak başlar. Yarı insan, yarı tanrı olan Gılgameş karada ve denizde olan biten her şeyi bilen başarılı bir yapı ustası ve yenilmez bir savaşçıdır. Destanının, öbür bölümlerinde Gılgamış'ın başından geçen serüvenler anlatılır. Derinlemesine hikaye türünün en olağan üstü biçimde anlatıldığı Gılgameş akılların tamamen özgür ve doğaçlama melekesini gözler önüne sermektedir.

ilk serüven Gılgameş ile Gök tanrısı Anu arasında geçer. Halkına acımasız davrandığı için Gılgameş'e öfkelenen Anu, onu öldürmek için vahşi bir hayvan olan Enkidu'yu üzerine salar. Enkidu ile Gılgameş arasındaki savaşta Gılgameş üstün gelir. Daha sonra Enkidu Gılgameş'in en yakın dostu ve yardımcısı olur.
Bunun ardından gelen serüven Gılgameş ile aşk tanrıçası iştar arasında yaşanır. iştar Gılgameş'e evlenme önerisinde bulunur. Gılgameş bunu red eder. Onuru kırılan iştar Gılgameş'i öldürmek için yeryüzüne bir boğa gönderir. Gılgameş, Enkidu'nun da yardımıyla boğayı öldürür. Enkidu rüyasında, boğayı öldürdüğü için tanrılar tarafından ölüme mahkum edildiğini görür.

Destanın bundan sonraki bölümüyle ilgili tabletler bulunamamıştır. Ama, destanın devamının yer aldığı Gılgameş'in Enkidu için yaktığı ağıtı, düzenlediği görkemli cenaze törenini, sonunda Enkidu'nun ölüler dünyasına göçtüğünü anlatan tabletler bulunabilmiştir.

Enkidu'nun ölümünü Tufan öyküsü izler. Tufan, yeryüzünün sularla dolup taşmasının öyküsüdür. Gılgameş destanında Tufan'ı tanrıça iştar ve Bel'in başlattığı anlatılır. Gılgameş, Tufan'dan kurtularak sağ kaldığını öğrendiği Utnapiştim'i bulmak üzere yola çıkar. Utnapiştim ölümsüzlüğün sırrını bilen bir bilgedir.

Utnapiştim'i bulan Gılgameş, onun verdiği ölümsüzlük otuyla gençliğine yeniden dönecek ve ölümsüzlüğe kavuşacaktır. Ama, destanının insanlar için en üzücü bölümü burada başlar. Çünkü Gılgameş ölümsüzlük otunu yemeye fırsat bulamadan onu bir yılana kaptırır ve Uruk'a eli boş döner. Bazı kaynaklar, Gılgameş'in ölümsüzlük otunu halkıyla birlikte yemek istediğini belirtir. Destan, Gılgameş'in ölüm karşısında yenilgisiyle biter.
bir çok dini ve tarihi kitapta geçen nuh tufanı olarak adlandırdığımız doğa olayına rastlayabildiğimiz en eski yazılı kaynak. tanrıların evini bulup ölümsüz olmaya çalışan birinin hikayesini anlatır. fakat esas özelliği o zamanın toplum yaşantısını çok güzel bir şekilde ortaya koymasıdır.cuniform* kullanılarak yazılmıştır ve mısır hiyeroglifleriyle beraber günümüze kalan en eski yazıtlardandır.
bu destana göre nuh ölümsüzlüğü bulan kişidir ve ağrı dağının bir yerlerinde yaşamaktadır.

ayrıca tamamen şahsi bir tespit yapacak olursam bu gılgameş ve enkidu eşcinseldirler, kesinlikle. çünkü destandaki tasvir bunu gösteriyor. dostluk nedir biliriz; bunlar düpedüz birlikteler.
sümerlerin gılgamış destanı ile dede korkut destanları birbirine benzemektedirler. 2 destanda 12 parçadan meydana gelmekte, kahramanların başına ne geldise uykudan gelmesi, sümerlerde guti kralı inkuşi ile dede korkut'da ki enkuşun isim benzerliği bir tesadüf değildir. zaten orhun abidelerinde ki edebi dil türk dilinin çok eskiye dayandığını göstermektedir. zaten sümerlilerin de türk olduğu yansıdılamaz bir gerçektir.
Gılgamış destanı, tarihin en eski yazılı kaynaklarından biridir. Bu destanda Uruk kralı gılgamış'tan bahsedilmektedir. Halkına kötü davranan Gılgamış'a sinirlenen Tanrı Anu, Enkidu'yu yaratır ve onu Gılgamış'ın üstüne salar. Gılgamış, Enkidu'yu yener ve onunla dost olur. Destan'ın ilerleyen kısımlarında, Gılgamış, Tanrıça iştar'ın evlenme teklifini reddettiği için iştar, Gılgamış'ı öldürmek üzere bir boğa yollar, ve Enkidu ile Gılgamış bu boğayı beraber öldürürler. Fakat daha sonra bu günah yüzünden Enkidu öldürülür, ve çamurdan tekrara yaratılır.
Bunun yanında, bu destanda yer alan, nuh tufanı benzer tufan ve yukarıdaki olay, dinlerin temelinde yer aldığından ötürü ilgi çekicidir.
lisedeki sağlık hocasının (ergen genel)* okudunuz mu diye sorduğu destandır. sadece bir kişi evet dedi şimdiye kadar. ama daha ben bitiremedim o nasıl bitirdiyse diye derinliğini anlatmıştır. muhtemelen bitirmekten kastı anlayarak okumaktır.

muhteşem sülüman akımının olgunlaştıktan sonra senaristlerin yeni arayışlar içine girmesi eski türk hikayelerine olan ilgiyi yeninden arttıracak ve filmi çekilecektir büyük ihtimalle.
tiyatro baküs tarafından sahnelenen destan.

(bkz: http://www.evrensel.net/news.php?id=41253)
orijinalinin akad çivi yazısıyla yazıldığı bir sümer destanıdır.
türkün şişirme değil gerçekten tarihin efendisi olduğunun delilidir.
Sümerliler tarafından yazılmıştır.
konya devlet tiyatrosunda aylarca sergilenen oyun. hayran kaldığım gılgameş'in hikayesini hayran kaldığım tiyatro oyuncusu Tomris hanım adapte etmişti. defalarca izledim.

tanrıya ve tanrılara kafa tutan insanoğlunun hikayesidir. ölümsüzlük bu kadar önemli midir diye düşündürür sizi. nuh peygamberin hayatından izler bulursunuz.

en güzel parçalarından :" "Bu, bana büyük bir pay olarak düşsün! Bir arkadaş kazanmak isterim, bir yoldaş!" (Bir satır eksik.) Ve Gılgamış düşleri yordu."

not 1: bir yoldaş bulma isteği her zaman vardır. bu uruk kralı gılgamış olsa da fark etmez.
not 2: gılgamış'ı canlandıran oyuncunun arada sırada elbisesi açılır ve baldırı görünürdü oyunda. ön sıralarda oturan cemaatçi ablalar oyundan çıkmıştı. umarım baldır korkusuydu....
ölümsüzlüğü arayan uruk şehrinin kralı gılgamış'ın destansı öyküsüdür.

dinleri anlamak, insanı algılamak için ilk okunması gereken kitaplardan biridir.

(bkz: danny jackson)
(bkz: samukan)
tarihin en eski yazılı destan olup, kral gılgamışı anlatan sümerlilere ait destandır.
Alpgamış adlı türk destanına fonetik olarak benzemektedir.
okumanın yeni nesillerce resmen alay konusu yapıldığı destandır. dünya edebiyat tarihindeki yerini millet olarak muhtemelen bir tek biz anlayamamışızdır. ağlanacak bir durumdur.
kral gılgamışın ölümsüzlüğü aramasını konu alan destandır. tanrı enlil tarafından ölümsüz olmanın imkansız olduğu, ancak yaptıklarıyla arkada kalanlara isim bırakarak ölümsüz olabileceğini anlar.