bugün

Evrenin sonsuz olduğunu iddia eden italyan düşünür, şair. (1548-1600) çağdaşı olan galile'den farklı olarak inandığından çark etmediği için engizisyon tarafından roma'da yakılarak cezalandırılmıştır. ortaçağ düşününün temeli olan yaratan-yaratılan ayrılığını reddetmiş, tanrı ve evrenin aynı gerçeklik olduğunu savunmuştur.

"Ne gördüğüm gerçeği saklamaktan hoşlanırım, ne de bunu açıklamaktan korkarım. Aydınlık-karanlık, bilim-cehalet arasındaki savaşa her yerde katıldım. Bu yüzden her yerde zorlukla karşılaştım ve cehaletin ağababaları resmi akademisyenlerin ve kalın kafalı çoğunluğun öfkesine uğradım."
' ne gördüğüm hakikati gizlemekten hoşlanırım, ne de bunu aşıkça ifade etmekten korkarım. aydınlık ve karanlık arasındaki, bilim ve cehalet arasındaki savaşa her yerde katıldım. bundan dolayı her yerde zorlukla karşılaştım ve cehaletin babaları olan resmi akademisyenlerin yanı sıra kalın kafalı çoğunluğun öfkesinde hedef olarak yaşadım. ' *
şamdancı, neden - ilke ve birlik üzerine, sonsuz evren ve dünyalar üzerine ile yiğitçe öfkeler üzerine adlı kitapların yazarı, tommaso campanella' nın, farklı ve özgürce düşündüğü için yakılan halefi, italyan düşünür. *
Erhan Gökgücü tarafından yazılıp yönetilen ve sezon itibariye (2007-2008) ankara devlet tiyatrosu'nca sahnelenmekte olan biyografik oyundur.

(bkz: irfan şahinbaş atölye sahnesi)
(bkz: akün sahnesi)
bruno'ya naat şeklinde özetleyebileceğimiz didaktik, satirik ve kimi bölümlerinde grotesk öğelerle bezenmiş iki perdelik oyun. özellikle alt-metin okumayı sevenler için gündeme göndermeleri bulma ç/cabası.
özgür düşüncenin havarisi olan, yakılarak katledilen italyan filozoftur.
2007-2008 sezonunda ankara devlet titarosu tarafından sahnelenen aynı adlı oyundur.
oyunda giordano buruno' yu durukan ordu oynamaktadır.
herşeyi bırakıp küçük bi kasabaya yerleşmek isteyenlerin özellikle izlemesi gereken oyundur.
(#3198786)*
(bkz: #3455486)
Ankara Devlet Tiyatroları tarafından sergilenen mükemmel oyun.
1563'te dominiken olmuştur, fakat katolik doktrinlerine karşı olan şüpheci tavrı italya'yı terk etmesine neden olmuştur. 1593'te venedik'te engizisyon tarafından tutuklanmış ve kopernik astronomisini kabul etmesi nedeniyle yakılmıştır.
bakınız giordano bruno ne demiş taa 16.yy larda:

''insan yaşamının anlamı, Tanrı'nın var ettiği bu evreni kendi bütünlüğü içerisinde kavrama çabasında yatar. Tanrı'nın kendisi kadar olağanüstü ve sonsuz bir güzelliğe sahip olan bu evreni seyretmek, onu kavramaya çalışmak bizi ölümün ve tek tek şeylerin verdiği üzüntüden, acıdan kurtarır. Tek tek şeylerle uğraşmaktan kurtulup evrenin birliği içerisinde Tanrısal öze yaklaşmak ancak kahramanca bir coşkunlukla olanaklıdır''.

o kadar içimize işletilmiştir ki bu 'şey' ler, parçadan bütün olmaya bir türlü geçemeyiz. geçsek de bir şeyleri eksik bırakırız yazık ki.

her şeyin ilklerini reddetmeye yönelik olan zihnimiz tarihin düşünce özgürlüğünün ilk havarisi olarak kabul edilen bu filozof u da katletmeyi ne yazıkki görev sanmıştır.

herhalde öldürülmeden kısa bir süre önce de şunu demiştir.

"tanrı, iradesini hakim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır; yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hakim kılmak için tanrı'yı kullanırlar.
ankarada mücadelelerinin anlatıldığı bir tiyatro oyunu da bulunan bilim adamı, düşünürdür.oyun süperdir şiddetle tavsiye ederim.
"ne gördüğüm hakikati gizlemekten hoşlanırım, ne de bunu açıkça ifade etmekten korkarım" sözünün sahibi.
italyan filozof diri diri yakılmadan önce ölüm kararını Bruno'ya bildiren yargıç, ondan şu cevabı almıştır: "Ölümümü bildirirken siz benden daha çok korkuyorsunuz".
italya'nın hallac-ı mansur'udur.
16.cı asır Latin düşünürü Giordano' un günümüze kadar gelen 'iki şey' hakkındaki sözleri değerlerinden hiçbir şey kaybetmemiş.

iki şey 'Kalitesiz insan'ın özelliğidir:
1- Şikayetçilik
2- Dedikodu

iki şey çözümsüz görünen problemleri bile çözer:
1- Bakış açısını değiştirmek
2- Karşındakinin yerine kendini koyabilmek

iki şey yanlış yapmanı engeller:
1- Şahıs ve olayları akıl ve kalp süzgeçinden geçirmek
2- Hak yememek

iki şey kişiyi gözden düşürür :
1- Demagoji (Laf kalabalığı)
2- Kendini ağıra satmak (övmek, vazgeçilmez göstermek)

iki şey insanı 'Nitelikli insan' yapar
1- iradeye hakim Olmak
2- Uyumlu Olmak

iki şey 'Ekstra Değer' katar:
1- Hitabet ve diksiyon eğitimi almak
2- Anlayarak hızlı okumayı öğrenmek

iki şey geri bırakır:
1- Kararsızlık
2- Cesaretsizlik

iki şey kaşif yapar:
1- Nitelikli çevre
2- Biraz delilik

iki şey ömür boyu boşa kürek çekmemeni sağlar:
1- Baskın yeteneği bulmak
2- Sevdiğin işi yapmak

iki şey başarının sırrıdır:
1- Ustalardan ustalığı öğrenmek
2- Kendini güncellemek

iki şey başarıyı mutlulukla beraber yakalamanın sırrıdır:
1- Niyetin saf olması
2- Ruhsal farkındalık

iki şey milyonlarca insandan ayırır:
1- Sorunun değil, çözümün parçası olmak
2- Hayata ve her şeye yeni (özgün, orijinal, farklı) bakış açısıyla yaklaşabilmek

iki şey gelişmeyi engeller:
1- Aşırılık (mübalağa, abartı, ifrat)
2- Felakete odaklanmış olmak

iki şey çözüm getirir:
1- Tebessüm (gülümseme)
2- Sükut (susmak)

iki şeyin değeri kaybedilince anlaşılır:
1- Anne
2- Baba

iki şey geri alınmaz:
1- Geçen zaman
2- Söylenen söz

iki şey ulaşmaya değerdir:
1- Sevgi
2- Bilgi

iki şey "hayatta önemli olan her şey" içindir:
1- Nefes alabilmek
2- Nefes verebilmek
"Allah, iradesini hakim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır"
"Yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hakim kılmak için
Allah'ı kullanırlar. "

" Giordano Bruno (..... - 1600) " Din adamları tarafından meydanın ortasında yakıldı......
''tanrı, iradesini hakim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır;yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hakim kılmak için tanrı'yı kullanırlar'' demiş çok akıllı bir biliminsanı.
"Yaşamın amacı, kaderi anlayabilmektir; çünkü bu bilgi gerçek kurtuluş olan tanrı ve sonsuzla birleşme bilincine bizi yöneltebilen tek şeydir."
Irak TV'sin de ;Dünya düz mü, yuvarlak mı?; diye tartışan, zıt görüşlerdeki iki bilim(!) adamınından birisi ,dünyanın düz olduğunu savunurken ;diğeri, yuvarlak olduğunu ispatlamaya çalışıyordu.. Dünyanın düz olduğunu savunan taraf ; Güneşin dünyadan küçük olduğunu ve güneşin dünyanın etrafında döndüğünü(!) beyan etti. Ay ve Güneş in çap hesaplamalarını yanlış yaparak; ama kendinden emin bir şekilde de sürdürdü konuşmasını..

Bu videoyu izledikten sonra, aklımın ilk gittiği yer, Ortaçağda ki skolastik düşünce yapısı oldu.Takribinde,serbest çağrışımla bir isim geldi aklıma; bu isim, Giordano Bruno idi..

Giordano Bruno, 1548 yılında italya-Nola da doğdu.Soylu bir ailenin çocuğu idi ve 16 yaşında dinsel bir tarikat olan, dominken tarikatına girmek durumunda kaldı.Ancak,bilime olan aşkı ve evreni çözümleme çabası , bilimi reddeden bu tarikat ile yollarını ayırmasına neden oldu ve bilimsel çalışmalara başladı.içinde bulunduğu sistem, bilimi yasaklıyordu ve kiliseye karşı bilimi savunduğu için din sapkınlığı ile suçlandı.Engizisyon baskısından kurtulmak için ülke ülke gezdi.sabit bir yerde duramadı.

Bruno, Evrenin sonsuz olduğunu; dünyanın, evrenin merkezi olmayıp,evrende dünyadan başka da gezegenler olduğunu savunuyordu.Tabi,asla düşünemesi gereken başka bir şeyi; dünyanın düz olmadığı görüşünü, Galilei gibi o da savunuyordu, ki bu bütün savunduğu düşünceler,16.yüzyılın cahil avrupasında hıristiyanlık dinine aykırıydı ve kiliseye karşı cürüm işlemek anlamına geliyordu..Bunun cezası ise ölümdü...
En Nihayetinde, 1600 yılında Zürihe gittiğinde tartıştığı bir aristokrat,Bruno'yu Engizisyon mahkemesine teslim etti. Mahkemede ; görüşlerinden vazgeçerse ve bu sonsuz evren görüşünün din sapkınlığı olduğunu kabul ederse, kilise tarafından affedileceği söylendi.Lakin o,gördüğü bütün işkencelere karşı görüşlerinden ödün vermedi ve savunmaya devam etti.Bunun üzerine, Roma'nın Compo de Fiori meydanında diri diri yakılarak ölüm cezası infaz edildi...

Şimdi düşünelim; Ortaçağ Avrupasında 15.-16.yüzyıl da bilimle uğraşmanın cezası işkence ve ölüm iken, Şimdiki Ortadoğu; yani o zamanın Mezopotamya topraklarında ve Arap dünyası’nda, ibn el-Şatir gibi bilim adamları bilimlerini son hızla ve engelsiz devam ettirmişti.
Zamanında Dünya bilim tarihine damga vuran gökbilimcilerin yetiştiği bu coğrafya(Irak,iran vb.. dahil), yüzyıllar sonunda, nasıl çağının bu kadar gerisinde düşünebilen bir coğrafyaya dönüştü, bu nasıl bir ironidir?..Bunun nedeni nedir bunu tartışmayacağım,iyi bildiğim halde.. sadece gelinen bu nokta gerçekten hazin..

Irakda 400 yıl kadar başa sarıp, hala ;dünya düzdür,dönmüyor, güneş dünyadan küçük;gibi bilimsel araştırmadan yoksun,yanlış öğretilmiş bilgiler ile donatılmış zihniyetler ile, Bizim ülkemizde ''7,5 lik deprem yetmedimi!'' diye,depreme neden olan şeyin, insanların işledikleri günahlardan ibaret olduğu ve doğa olayına değil, hurafelere bağlandığı zihniyetle aynı kalıpta.. Yani iğneyi en çok kendimize çuvaldınız da başkasına batırmak gerekiyor biraz da..Hani BOP'a göre rol-model devletiz(!) ya..Bizi örnek alacaklar ya, o açıdan dedim. Hani sempozyumlar falan da düzenliyoruz aptal saptal evrim teorisi karşıtı falan..

Kıssadan hisse son olarak diyeceğim şudur ki; Evet ,dünya yuvarlak ,elips ya da geoid şeklinde..Ancak Kafalar düz olunca,dünyanın şeklinin ne olduğu fark eder mi? Bu düzlük devam ettiği sürece de bırakın müspet düşünmeyi ; düşünebilen bir akıl bile kalmayacak maalesef..
ölüm sebebi bilimsel düşünceleri olan bilim adamı.*
tövbe etmediği için 1600 yılında düşünceleri dolayısıyla yakılan düşünür.
gençken bir papaz olmasına ve o dönemki katolik gericiliğine rağmen kopernik in yazdığı astronomi kitabını okumasıyla tetiklenerek cübbesini bir kenara atıp çağdaş ve hatta çağdaştan öte ilerici bir bilim savaşçısı olmuştur. birçok şehir gezip sözde bilim adamlarının isteği ile oluşan yasadan çok hurafe dolu olan bilim(!)e karşı pozitif bilimi savunmuştur. öğretileri incile ters düştüğü düşünülüp engizisyon tarafından diri diri yakılmıştır.

okuduğum bir kitabın anlatımına göre bruno yanarken tek inilti çıkarmamış, ve beklenilenin aksine düşüncelerini asla değiştirmemiştir ve ölüme mahkum edildiğinde yargıçlara şunu söylemiştir:

"siz kararınızı bildirirken korkuyorsunuz da ben onu dinlerken korkmuyorum!"

aah aah bilim! din ile mi öğrenmeli bilim ile mi evrenin gerçeklerini? tarih gösteriyor ki "biliiim!" diye haykırmak gerek.
sözünden dönmediği için galileo'dan daha erdemli bulduğum gökbilimci.
17. yüzyılda italya’da engizisyon mahkemesi ve dönemin yobaz hıristiyan tayfası, sırf dünyanın güneşin çevresinde döndüğünü söylediği için galileo’nun anasından emdiği sütü burnundan getirmişlerdi. galileo iki kez toplanan engizisyon konseyinin baskılarını kabul etmediği için hayatının kalan kısmını ev hapsinde geçirmek zorunda kalmıştı.

giordano bruno çağdaşı galileo kadar şanslı değildi. engizisyon aynı gerekçelerle, yani dünya güneşin çevresinde dönüyor dediği ve bu konuda inatla direttiği için o’nu da kafirlikle suçlamış ve roma’daki campo die fiori meydanında diri diri yakmıştı. bruno’nun bedeni kül oldu evet ama savunduğu değerler hala insanlığa ışık tutuyor. bugün biz bruno’yu hayranlık ve minnetle anıyoruz fakat onun bedenini ateşe veren yobazlardan hiçbirinin adını dahi bilmiyoruz. işte bu yiğit adamın şu sözleri yaşam felsefesinin bir özeti gibidir;

“ne gördüğüm hakikati gizlemekten hoşlanırım, ne de bunu açıkça ifade etmekten korkarım. aydınlık ve karanlık arasındaki, bilim ve cehalet arasındaki savaşa her yerde katıldım. bundan dolayı her yerde zorluklarla karşılaştım ve cehaletin babaları olan resmi akademisyenlerin yanı sıra kalın kafalı çoğunluğun öfkesinde hedef olarak yaşadım.”
güçlü olana karşı hakkın ve gerçeğin yanında durmak mangal gibi yürek ister. bu, insanlık tarihi boyunca hep böyle oldu. hayatınızdan memnunsanız, yani kaybedecek bir şeyleriniz varsa, sorun yaşamak istemezsiniz. hayatınızın hep böyle tatlı tatlı sürüp gitmesini dilersiniz. hiç kimse gereksiz yere risk almaktan hoşlanmaz. bu yüzden brunoların, galileoların sayısı azdır. ve onlar bu yüzden değerlidirler.
“Siz karşımda oturanlar,” dedi son duruşmasında mahkeme heyetine. “Siz benim yüzüme ölüm cezamı okurken benden daha çok korkuyorsunuz.” Ortaçağ karanlığının ,yok ettiği düşünür.
'Allah, iradesini hakim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır..Yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hakim kılmak için Allah'ı kullanırlar." sözlerimi sarf eden filozof.