bugün

bir sylvia plath $iiri
çeviri yusuf eradam

Bir gülücük düştü çimene
telafisi olanaksız!

Ama nasıl yitirecek kendilerini
Gece dansların. Matematikte mi?

O ne saf zıplayışlar öyle, o ne kıvrılışlar
Elbette sonsuza değin.

Dolaşırlar dünyayı; güzelliklerinden,
Küçücük soluğunun armağanından, sırılsıklam çimen

Kokulu uykularından, zambaklardan, zambaklardan
Hepten yoksun oturmayacağım burda böyle

Etleri hiç benzemez.
Egonun soğuk kıvrımları, kallâ zambağı

Ve kendini süsleyip püsleyen kaplan
Lekeler ve bir tutam sıcak taç yaprağı

Kuyruklu yıldızların katedecek
Öylesine büyük bir uzayı var ki

O ne soğukluk, o ne unutkanlık öyle
Bunun için tabaka tabaka soyulur el kol hareketlerin

Sıcak ve insansı, sonra pembe ışıkları onların
Kanar ve soyulur

Kara bellek kayıpları arasından cennetin
Tanrı lütfu gibi, altıkenarlı bembeyaz

Kar taneleri gibi gözlerimin, dudaklarımın,
Saçlarımın üstüne düşen

Hiçbiryere
Dokunup dokunup da eriyen

Bu lambaları, bu gezegenleri,
Niye verdiler bana peki
Gece Dansları

Çimene bir gülüş düştü.
Doldurulamaz yeri!

Ve nasıl yitirecek kendilerini
Gece dansları? Matematikte mi?

Nasıl da saf sıçrayışlar ve sarmallar -
Kuşkusuz dolanırlar

Bütün dünyayı sonsuzca, büsbütün
Yoksun oturmam güzelliklerden,

Küçük nefesinin hediyesinden, ıpıslak çimenden,
Uykularının kokusundan, zambaklardan, zambaklardan.

Tenleri ilgisizdir.
Egonun soğuk kıvrımları, Güney Afrika zambağı,

Ve kendini süsleyen kaplan -
Benekler, ve sıcak yaprakların bir örtüsü.

Kuyrukluyıldızların
Geçip gidecekleri öyle bir uzayı vardır ki,

Öyle bir soğukluğu, unutkanlıkları.
Bundandır el işaretlerinin soyulması kat kat -

Sıcak ve insansı, sonra onların pembe ışıkları
Kanıyor ve soyuluyor

Cennetin siyah hafıza kaybetmeleri arasından.
Niçin verilmiş bana

Bu lambalar, bu gezegenler?
Düşer nimet misali, kar taneleri gibi

Altı köşeli, beyaz.
Dokunurlar ve erirler.

Gözlerime, dudaklarıma, saçlarıma.
Hiçbir yere.

Sylvia Plath (1932-1963, ABD)
Çeviren: ismail Haydar Aksoy