bugün
- en nefret edilen yazarlar9
- şampiyonluk için yanak okşatmak46
- sevdiğiniz sözlük yazarları13
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin15
- kaç yaşındaki insan evde kalmıştır14
- keesuzaadefool8
- anın görüntüsü17
- larisalisa21
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- sütyen takmaktaki inanılmaz mantık hatası9
- aç karnına poğaça yemek11
- karşı cinse giyim önerileri14
- otoyol ve köprü geçiş ücretlerinin zamlanması20
- jose mourinho29
- nişanlı kalmanın saçma olması8
- iyi bir insan olmak için ne yapmam lazım13
- en dindar özelliğiniz37
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi29
- chat sitesi kurmak9
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok11
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı27
- doğum gününde hatırlanmamak19
- düşün ki o bunu okuyor8
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
- zall beceremiyorsan bırak git24
- sözlüğe yeni gelen masum erkek12
- bugün hangi kadın yazara ne diksem15
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması14
- sözlük erkeklerini evire çevire pataklamak8
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
- icardi1905 ile jakuziye girmek10
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak17
- ali koç9
- günahların takımı galatasaray13
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu20
- bir erkekle kız arkadaş olabilir mi sorunsalı8
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz11
- bik bik için diktiğim şort21
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor13
- icardi19058
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım9
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
1932-1984
fransız yönetmen. dünyanın en büyük sinemacılarından biri.
fransız yönetmen. dünyanın en büyük sinemacılarından biri.
alain resnais, claude chabrol, jean-luc godard'la birlikte fransız yeni dalga sinema akımının öncülerindendir.
(bkz: fahrenheit 451)
1932 paris doğumlu olan truffaut 1947'de fransız eleştirmen andre bazin'le tanışmış, bazin truffaut'u himayesi altına almıştır. 1953'te "Les Cahiers de Cinema" * dergisinde film eleştirileri yazmaya başlayan truffaut, 1954'te ilk kısa filmini çekmiş, iki yıl sonra da Roberto Rossellini'nin asistanı olarak çalışmıştır. kadınlar, çocukluk, sadakat ve ihtiras truffaut filmlerinin ana temasını oluşturur. truffaut'un senaryosunu yazdığı, 1959'da jean-luc godard tarafından çekilen serseri aşıklar filmi, yeni dalga akımının başyapıtlarından biri olarak kabul edilir. 1966'da yönettiği fahrenheit 451, truffaut'un ilk ve tek ingilizce filmi olma özelliği taşır.
(bkz: love at twenty)
isminden anlaşıldığı üzre bir fransız yönetmen. ne anlama geldiği bilinmemesine rağmen adı soyadı belçika çikolata markalarını andırıyor. enteresan.
(bkz: baisers voles)
(bkz: le dernier metro)
(bkz: antoine et colette)
(bkz: françois truffaut filmleri)
(bkz: les deux anglaises et le continent)
(bkz: le dernier metro)
(bkz: antoine et colette)
(bkz: françois truffaut filmleri)
(bkz: les deux anglaises et le continent)
fransız trafosu demektir fransızca..
françois truffaut; 1950'lerden 1980'lere kadar uzanan siyah beyaz, renkli, uzun ve kısa metrajlı filmler çekmiştir.
senarist, oyunculuk, sinema eleştirmenliği dışında truffaut'nun yönettiği ve yapımcısı olduğu bir çok film vardır. fransız sinemasının çıkardığı en önemli kişilerden birisidir. okulu bıraktıktan sonra 21 yaşında "Les Cahiers de Cinema" (Sinema Defteri)'nde eleştirilerde bulunmaya başladı. bu zamanlarda kısa metrajlı filmler yapmaya başladı.
Alfred Hitchcock'dan etkilenmiş, "tirez sur le pianiste"(piyanisti vurun), "jules et jim" gibi önemli filmlere imza atmıştı. les quatre-cents coups(1958-1959) ile ilk deneyimi atmıştır yönetmenlik anlamında. otobiyografik çalışması olduğunu kendisi dile getirmişti. bu filmle; avrupa'da büyük ses getirmiş, ayrıca truffaut'nun önemli bir kimlik kazanmasına da neden olmuştu.
truffaut, önemli karakterlerde çıkarmıştır bu filmlerinde. bunların en önemlisi; antoine doinel karakteridir. doinel'i ilk kez 12 yaşında les quatre-cents coups'da görmüştük. jean-pierre leaud canlandırmıştı. truffaut, antoine doinel karakterini sonraki "baisers voles"(çalınmış öpücükler), "domicile conjugal"(aile yuvası), l'amour en fuite(kaçan aşk), antoine et colette(antoine ve colette) filmlerinde de izleme fırsatımız oldu. hatta ve hatta, antoine doinel karakterinin, françois truffaut'nun alter egosu olduğu da sıklıkla dile getirilmektedir.
le dernier metro(son metro)'da catherine deneuve, gerard depardieu gibi fransız sinemasının en önemli oyuncularını ağırlaması da gözlerden kaçmamalıdır. bu truffaut'nun son filmidir. françois truffaut, filmlerinde genel olarak; çocukluk, kadınlar, aile, ihtiras, toplumsal sıkıntılar konularını ele almaktadır.
senarist, oyunculuk, sinema eleştirmenliği dışında truffaut'nun yönettiği ve yapımcısı olduğu bir çok film vardır. fransız sinemasının çıkardığı en önemli kişilerden birisidir. okulu bıraktıktan sonra 21 yaşında "Les Cahiers de Cinema" (Sinema Defteri)'nde eleştirilerde bulunmaya başladı. bu zamanlarda kısa metrajlı filmler yapmaya başladı.
Alfred Hitchcock'dan etkilenmiş, "tirez sur le pianiste"(piyanisti vurun), "jules et jim" gibi önemli filmlere imza atmıştı. les quatre-cents coups(1958-1959) ile ilk deneyimi atmıştır yönetmenlik anlamında. otobiyografik çalışması olduğunu kendisi dile getirmişti. bu filmle; avrupa'da büyük ses getirmiş, ayrıca truffaut'nun önemli bir kimlik kazanmasına da neden olmuştu.
truffaut, önemli karakterlerde çıkarmıştır bu filmlerinde. bunların en önemlisi; antoine doinel karakteridir. doinel'i ilk kez 12 yaşında les quatre-cents coups'da görmüştük. jean-pierre leaud canlandırmıştı. truffaut, antoine doinel karakterini sonraki "baisers voles"(çalınmış öpücükler), "domicile conjugal"(aile yuvası), l'amour en fuite(kaçan aşk), antoine et colette(antoine ve colette) filmlerinde de izleme fırsatımız oldu. hatta ve hatta, antoine doinel karakterinin, françois truffaut'nun alter egosu olduğu da sıklıkla dile getirilmektedir.
le dernier metro(son metro)'da catherine deneuve, gerard depardieu gibi fransız sinemasının en önemli oyuncularını ağırlaması da gözlerden kaçmamalıdır. bu truffaut'nun son filmidir. françois truffaut, filmlerinde genel olarak; çocukluk, kadınlar, aile, ihtiras, toplumsal sıkıntılar konularını ele almaktadır.
birçok fransız yeni dalga yönetmeninin aksine, kendisi kesinlikle bir eğitim almamış fransız yönetmendir. kendini yetiştirmiş yetiştirmiş, fransız yeni dalga sinemasının manifestosunu da truffaut yazmıştır. jules et jim gibi bir filmi çekmiş, fransız sineması'nın efsanevi yönetmenlerinden olmayı başarmıştır.
sinema için "karanlıkta bir ışık" diyerek güzel bir laf söylemiştir.
fransız yeni dalgasının kurucularından ünlü yönetmen.
(bkz: L Homme qui aimait les femmes)
(bkz: L Homme qui aimait les femmes)
52 yaşında beyin tümöründen pariste öldü.
godard kadar hatırlanmaması büyük ayıp olan yönetmen. godard ile girdiği kavgalarla hatırlanmıştır genellikle. öldüğü gün sinema da ölmüştür. godard'ın öldüğü gün geldiğinde ise sadece sinema değil, sanat da ölecektir. karizmatik adamdır.
(6 Şubat 1932, Paris - 21 Ekim 1984, Neuilly-sur-Seine), Fransız yönetmen, senarist, oyuncu ve Fransız Yeni Dalga akımının kurucularından.
Evlilik dışı bir ilişkinin çocuğu olarak 1932 yılında dünyaya geldi. Anneannesi, üvey babası ve annesi üçgeninde yetişti. Yahudi bir diş hekimi olan gerçek babasıyla asla tanışmadı. Kitaplara gömülü zor bir çocukluk ve ergenlik dönemi geçirmesi, onu derinden etkiledi. François Truffaut, 26 yaşında çektiği 400 Darbe adlı filmin de geniş ölçüde o günleri anlatan otobiyografik bir çalışma olduğunu söyler.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Fran%C3%A7ois_Truffaut
Evlilik dışı bir ilişkinin çocuğu olarak 1932 yılında dünyaya geldi. Anneannesi, üvey babası ve annesi üçgeninde yetişti. Yahudi bir diş hekimi olan gerçek babasıyla asla tanışmadı. Kitaplara gömülü zor bir çocukluk ve ergenlik dönemi geçirmesi, onu derinden etkiledi. François Truffaut, 26 yaşında çektiği 400 Darbe adlı filmin de geniş ölçüde o günleri anlatan otobiyografik bir çalışma olduğunu söyler.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Fran%C3%A7ois_Truffaut
“Hayat, bizden daha fazla hayal gücüne sahiptir.”
güncel Önemli Başlıklar