bugün
- nude isteyen kız10
- şanlıurfa da damattan istenilenler listesi13
- magicovento13
- gizli samyel13
- sözlüğün en iyi iki kadın yazarı34
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur24
- icardi190514
- kemalistlerin insanları atatürk ten soğutması18
- sözlüğün bağımlılık yapması9
- jose mourinho37
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü12
- liselilerin arkadaşına yaptığı doğum günü şakası9
- türk polisinin güzel kızlara karşı olan nezaketi14
- anın görüntüsü9
- yazarlar neden bu nickleri kullanıyor10
- sözlüğün en yaşlı yazarları8
- küçük memeli kadınlar9
- arkadaşlar bik bik geldi12
- heykel sanatını putla bağdaştıran yobaz14
- biz bu hayata çalışmaya mı geldik8
- uludağ sözlük'ün en çekici erkeği kim12
- insanoğlunu yerleşik hayata geçiren neydi14
- eşcinsellere hasta diyen hastalıklı insanlar21
- yazarların sevdiği şehirlerarası yollar8
- istan ekini türkçeden kaldırmak8
- albay kemal15
- 3 haziran 2024 hakkari'ye kayyum atanması16
- sözlükçü kemalistlerin mide bulandırması9
- hadise'nin parasız erkeklere tepkisi40
- yazdan nefret etmek10
- sokak ortasında ilişkiye giren muhafazakar çift14
- a haber için 3 kelime yakıştır9
- güçlü kadınların ortak özellikleri14
- türklere peygamber gönderilmemiş olması9
- sözlükte artık yazılamayacağı gerçeği8
- erkeklerin meme tercihi11
- osman gökçek8
- zalbert ramstein16
- üstteki yazarın sevdiği iki şey8
- mfö'nün en güzel şarkısı14
- kadınları öldüren bir virüs yaratıp dünyaya salmak20
- hazır olun yeni pandemi geliyor13
- 8 bin lira maaş teklif edilen öğretmen13
- evliliklerin çoğunun para yüzünden bitmesi10
- kadıköy de pidecide yediğimiz efsane kazik17
- kaç tane gerçek istanbullu tanıdınız14
- diyanetin bütçesi emekliye dağıtılsın13
- iki çift bir masada nasıl oturmalıdır8
- gizli samyel ile evlenmek11
- türkiye cidden almanyadan daha iyi8
BULDUM
Bir an kayboldun gibi. Yaşadım kıyameti
Yoruldun ama buldun ey kalbim emaneti
Yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma
Bir bakışın can verdi kurumuş toprağıma
Çiçeğe durdu kalbim içtim parmaklarından
Göz çeşmem suya erdi sevda kaynaklarından
Bir aydınlık denizin sonsuz derinliğinde
Yüzüyorum gözünün yeşil serinliğinde
Bir ışık bir kelebek biraz çiçek biraz kuş
Yeni bir ülke yüzün ellerimde kaybolmuş
Soluğum bir kuş gibi uçuyor ellerine
Kapılıp gidiyorum saçının sellerine
Gözlerinden göğüme sayısız yıldız akar
Bir gülüşün içimde binlerce lamba yakar
Bir kurtuluştur o an çağrılsa senin adın
Sesin ne kadar sıcak sesin ne kadar yakın
Tabiat bir bembeyaz gelinlik giymiş gibi
Yüzüme kar yağıyor sanki elinmiş gibi
Sensiz geçen zamanı belli yaşamamışım
Sensizlik bir kuyuymuş onu aşamamışım
Bir yol buldum öteye geçerek gözlerinden
işte yeni bir dünya peygamber sözlerinden
Ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm
Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm
Bir an kayboldun gibi. Yaşadım kıyameti
Yoruldun ama buldun ey kalbim emaneti
Yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma
Bir bakışın can verdi kurumuş toprağıma
Çiçeğe durdu kalbim içtim parmaklarından
Göz çeşmem suya erdi sevda kaynaklarından
Bir aydınlık denizin sonsuz derinliğinde
Yüzüyorum gözünün yeşil serinliğinde
Bir ışık bir kelebek biraz çiçek biraz kuş
Yeni bir ülke yüzün ellerimde kaybolmuş
Soluğum bir kuş gibi uçuyor ellerine
Kapılıp gidiyorum saçının sellerine
Gözlerinden göğüme sayısız yıldız akar
Bir gülüşün içimde binlerce lamba yakar
Bir kurtuluştur o an çağrılsa senin adın
Sesin ne kadar sıcak sesin ne kadar yakın
Tabiat bir bembeyaz gelinlik giymiş gibi
Yüzüme kar yağıyor sanki elinmiş gibi
Sensiz geçen zamanı belli yaşamamışım
Sensizlik bir kuyuymuş onu aşamamışım
Bir yol buldum öteye geçerek gözlerinden
işte yeni bir dünya peygamber sözlerinden
Ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm
Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm
Sevdiğim sairlerden.
Ayrıca dizide benim de aşık olduğum şair. Yok efendim ayrı bir albenisi vardi adamin.cahit abi yaninda zirtti.
Ah bee zehra bayazıt başkaydı hic görmedin kör.
Yaslan göğsüme sevdiğim
Benim gönlüm gök gibidir açık deniz gibidir
Pas tutmaz benim içim yeryüzü gibidir
Toprak gibidir
Sen ki bulut gibisin
Ay gibisin güneş gibi bazen
Ayrıca dizide benim de aşık olduğum şair. Yok efendim ayrı bir albenisi vardi adamin.cahit abi yaninda zirtti.
Ah bee zehra bayazıt başkaydı hic görmedin kör.
Yaslan göğsüme sevdiğim
Benim gönlüm gök gibidir açık deniz gibidir
Pas tutmaz benim içim yeryüzü gibidir
Toprak gibidir
Sen ki bulut gibisin
Ay gibisin güneş gibi bazen
cogunlukla soyadi beyazit diye yazilan üstadlardan. elini öpmeye gittigimde, elimde bir kutu kitapla yanindan ayrildigim hocam. mükemmel insan. fazla söze ne hacet.
gidişi ile şiirde kocaman bir gedik açılmıştır. gidişi kelimeleri/dizeleri öksüz koymuştur. zaten kaç kişilerdi ki şu yalan dünyada.
ardından ağlamayacağım çünkü biliyorum ki gittiği yerde aramazıda olduğundan daha mutlu.
ardından ağlayacağım çünkü öldüğü gün bir iki tane haber kanalında büyük türk şairlerinden erdem bayazıt dar ı bekaya göç eyledi diye haber yapıldı.
bu durum hala içimi acıtıyor.
yanlış anlamaları gidermek adına şunu da söylemeliyim; cahit sıtkı'da görülen ölüm metaforu korku üzerine kurulmuştur. yani cahit sıtkı ölümden korkar ve ölmek istemez ve şiirlerindeki hakim duygu bunun üzerinedir.
erdem bayazıt'ta ise aksine ölümün gözlerinin içine bakan bir anlayış vardır. bayazıt ölüm korkusu gibi metazorik bir anlayışa şiirlerinde asla yer vermez. aksine mevlana gibi bir kavuşma/düğün gecesi bakışı hakimdir. bunu şu dizesi zaten yeterince özetler:
ölüm bize ne uzak, bize ne yakın ölüm
ölümsüzlüğü tattık, bize ne yapsın ölüm
fakat içi boşaltılıp cahit sıtkı tarancı ile benzerliği sade ölüm temalı şiirler yazdığı noktasına bağlanacaksa bu eminim erdem bayazıt'ı incitecek bir anlayış olurdu.
mekanı cennet olsun büyük şairin.
ardından ağlamayacağım çünkü biliyorum ki gittiği yerde aramazıda olduğundan daha mutlu.
ardından ağlayacağım çünkü öldüğü gün bir iki tane haber kanalında büyük türk şairlerinden erdem bayazıt dar ı bekaya göç eyledi diye haber yapıldı.
bu durum hala içimi acıtıyor.
yanlış anlamaları gidermek adına şunu da söylemeliyim; cahit sıtkı'da görülen ölüm metaforu korku üzerine kurulmuştur. yani cahit sıtkı ölümden korkar ve ölmek istemez ve şiirlerindeki hakim duygu bunun üzerinedir.
erdem bayazıt'ta ise aksine ölümün gözlerinin içine bakan bir anlayış vardır. bayazıt ölüm korkusu gibi metazorik bir anlayışa şiirlerinde asla yer vermez. aksine mevlana gibi bir kavuşma/düğün gecesi bakışı hakimdir. bunu şu dizesi zaten yeterince özetler:
ölüm bize ne uzak, bize ne yakın ölüm
ölümsüzlüğü tattık, bize ne yapsın ölüm
fakat içi boşaltılıp cahit sıtkı tarancı ile benzerliği sade ölüm temalı şiirler yazdığı noktasına bağlanacaksa bu eminim erdem bayazıt'ı incitecek bir anlayış olurdu.
mekanı cennet olsun büyük şairin.
bu akşam, edepsiz edip(!) ve edibelerin(!) muteber edebiyatçı addedilir olduğu edebiyat âleminden ebedî aleme yürümüş hak ve edep ehli büyük şâir.
ceenetmekân olsun...
ceenetmekân olsun...
bazı adamlar vardır, tanımadan seversin.
tanımadan sohbetine, edeceğin iki kelama özlem duyar, yapamadıkların için iç çekersin.
bu adam tam da öyle bir adam.
öyle güzel bir adam.
--
Önünü alamiyorum bu kör gidişlerin yollarda
Herkes bir yere gidiyor önünü alamiyorum
Çaresiz direniyorum bu dönüm noktalarinda kimse
elini uzatmiyor
Bir gürültülü yaşamaga gidiyor dünya boşalan
bir deniz gibi
Bu sesler ormaninda kaybolan bir çag bu.
Nereye gitsem hep apartmanlar çikiyor önüme
Alip başimi duvarlara çarpiyor bu yollar
Gidip gelmelerim bu dar sokaklarda
Insanlarin koşup doldugu bu dar yapilarda
Bir kisir döngüye girmek için bütün çabalar
Biz bunun için mi geldik.
--
tanımadan sohbetine, edeceğin iki kelama özlem duyar, yapamadıkların için iç çekersin.
bu adam tam da öyle bir adam.
öyle güzel bir adam.
--
Önünü alamiyorum bu kör gidişlerin yollarda
Herkes bir yere gidiyor önünü alamiyorum
Çaresiz direniyorum bu dönüm noktalarinda kimse
elini uzatmiyor
Bir gürültülü yaşamaga gidiyor dünya boşalan
bir deniz gibi
Bu sesler ormaninda kaybolan bir çag bu.
Nereye gitsem hep apartmanlar çikiyor önüme
Alip başimi duvarlara çarpiyor bu yollar
Gidip gelmelerim bu dar sokaklarda
Insanlarin koşup doldugu bu dar yapilarda
Bir kisir döngüye girmek için bütün çabalar
Biz bunun için mi geldik.
--
Ey hep bir kelime arayan kalbim
Sonra arayan tekrar arayan kalbim.
Sonra arayan tekrar arayan kalbim.
işin asıl kısmı: şiiri içimizden gelen, içimize iyi gelen şair. yani sana bana vatanıma ülkemin insanlarına dair, yani ölüm risalesi, yani:
gözlerinden göğüme sayısız yıldız akar,
bir gülüşün içimde binlerce lamba yakar.
..
işin vikipedi kısmı: http://tr.wikipedia.org/wiki/Erdem_bayaz%C4%B1t
düzenleme: sözlükte erdem beyazıt diye başlığı var imiş. ne bilelim asıl yazılışı olan erdem bayazıt diye arattık anımsamadı bile. biz de "hiç olmazsa biz açalım dedik!" artık takdir maderatörün.
gözlerinden göğüme sayısız yıldız akar,
bir gülüşün içimde binlerce lamba yakar.
..
işin vikipedi kısmı: http://tr.wikipedia.org/wiki/Erdem_bayaz%C4%B1t
düzenleme: sözlükte erdem beyazıt diye başlığı var imiş. ne bilelim asıl yazılışı olan erdem bayazıt diye arattık anımsamadı bile. biz de "hiç olmazsa biz açalım dedik!" artık takdir maderatörün.
şiirlerini severek seslendirdiğim büyük şair. (bkz: Adil Erdem Beyazıt)
Şiirlerinde sürekli şehir yaşamını eleştiren, doğallığın güzelliklerini ustaca anlatan, daha 18 yaşındayken bile derin anlamlı şiirler yazan, günümüz çakma şairlerine taş çıkaran büyük Şair.
"Suları borulara almalarına kızıyordum"
Edit: virgül.
"Suları borulara almalarına kızıyordum"
Edit: virgül.
"sonra sen gelmelisin dilimin ucuna adın gelmeli
adın kurtuluştur ama söylememeliyim
cankuşum umudum canım sevgilim." dizelerinin sahibi büyük üstad.
adın kurtuluştur ama söylememeliyim
cankuşum umudum canım sevgilim." dizelerinin sahibi büyük üstad.
Sana, Bana, Vatanıma, Memleketimin insanlarına Dair
"Telgrafın tellerini kurşunlamalı"
Böyle değildi bu türkü bilirim
Bir de içime
-Her istasyonda duran sonra tekrar yürüyen-
Bir posta katarı gibi simsiyah dumanlar dökerek
Bazen gelmesi beklenen bazen ansızın çıkagelen
Haberler bilirim, mektuplar bilirim
Gamdan dağlar kurmalıyım
Kayaları kelimeler olan
Kırk ikindi saymalıyım
Kırk gün hüzün boşaltan omuzlarıma, saçlarıma
Saçlarının akışını anar anmaz omuzlarından
Baştan ayağa ıslanmalıyım
Gam dağlarına çıkıp, naralar atmalıyım
içimde kaynayan bir mahşer var
Bu mahşer bir de annelerin kalbinde kaynar
Çünkü onlar, yün örerken pencere önlerinde
Ya da çamaşır sererken bahçelerde
Birden alıverirler kara haberini
Okul dönüşü bir trafik kazasında
Can veren oğullarının
Bir de gencecik aşıkların yüreklerini bilirim
Bir dolmuşta; yorgun şoförler için bestelenmiş
Bir şarkıdan bir kelime düşüverince içlerine
Karanlık sokaklarına dalarak şehirlerin
Beton apartmanların sağır duvarlarını yumruklayan
Ya da melal denizi parkların ıssız yerlerinde
Örneğin hint okyanusu gibi derin
isyanın kapkara sularına dalan
Nice akşamlar bilirim ki
Karanlığını
Bir millet hastanesinde
Dokuz kişilik kadınlar koğuşu koridorunda
Başını kalorifer borularına gömmüş
Beyaz giysilerinden uykular dökülen tabiblerden
Haber sormaya korkan genç kızların yüreğinden almıştır
Bir de baharlar bilirim
Apartman odalarında büyüyen çocukların bilmediği
bilemeyeceği
Anadolu bozkırlarında
istanbuldan çıkıp, Diyarbekire doğru
Tekerleri
Yamalı asfaltları bir ağustos susuzluğuyla içen
Cesur otobüs pencerelerinden
Bilinçsiz baş kaymasıyla görülen
Evrensel kadınların iki büklüm çapa yaptıkları
tarla kenarlarında
Çıplak ayakları yumuşak topraklara batmış
ırgat çocuklarının
Bir ellerinde bayat bir ekmeği kemirirken
Diğer ellerinde sarkan yemyeşil bir soğanla gelen
Yazlar bilirim, memleketime özgü
Yiğit köy delikanlılarının
incir çekirdeği meselelerle birbirlerini kurşunladıkları
Birinin ölü dudaklarından sızan kan daha kurumadan
Üstüne cehennem güneşlerde mor sinekler
konup kalkan
Diğeri kan-ter içinde yayla yollarında
Mavzerinin demirini alnına dayamış
Yüreği susuzluktan bunalan
içinden mapushane çeşmeleri akan
Ansızın parlayan keklikleri jandarma baskını sanıp
Apansız silahına davranan
Nice delikanlılarin figuranlık yaptığı
Yazlar bilirim memleketime özgü
Güzler bilirim, ülkeme dair
Karşılıksız kalmış bir sevda gibi gelir
Kalakalmış bir kıyıda melul ve tenha
Kalbim gibi
Kaybolmuş daracık ceplerinde elleri
Titreyen kenar mahalle çocukları
Bir sıcak somun için
Yalın kat bir don için
Dökülürler bulvarlara yapraklar gibi
Kadınlar bilirim ülkeme ait
Yürekleri akdeniz gibi geniş
Soluğu afrika gibi sıcak
Göğüsleri çukurova gibi münbit
Dağ gibi otururlar evlerinde
Limanlar gemileri nasıl beklerse
Öyle beklerler erkeklerini
Yaslandınmı çınar gibidir onlar sardınmı umut gibi
isyan şiirleri bilirim sonra
Kelimeler ki tank gibi geçer adamın yüreğinden
Harfler harp düzeni almıştır mısralarda
Kimi bir vurguncuyu gece rüyasında yakalamıştır
Kimi bir soygun sofrasında ışıklı salonlarda
Hırsızın gırtlağına tıkanmıştır
Müslüman yürekler bilirim daha
Kızdımı cehennem kesilir sevdimi cennet
Eller bilirim haşin, hoyrat, mert
Alınlar görmüşüm ki vatanımın coğrafyasıdır
Her kırışığı, sorulacak bir hesabı
Her çizgisi, tarihten bir yaprağı anlatır
Bütün bunların üstüne
Hepsinin üstüne sevda sözleri söylemeliyim
Vatanım milletim tüm insanlar kardeşlerim
Sonra sen gelmelisin dilimin ucuna adın gelmeli
Adın kurtuluştur ama söylememeliyim
Cankuşum umudum canım sevgilim.
"Telgrafın tellerini kurşunlamalı"
Böyle değildi bu türkü bilirim
Bir de içime
-Her istasyonda duran sonra tekrar yürüyen-
Bir posta katarı gibi simsiyah dumanlar dökerek
Bazen gelmesi beklenen bazen ansızın çıkagelen
Haberler bilirim, mektuplar bilirim
Gamdan dağlar kurmalıyım
Kayaları kelimeler olan
Kırk ikindi saymalıyım
Kırk gün hüzün boşaltan omuzlarıma, saçlarıma
Saçlarının akışını anar anmaz omuzlarından
Baştan ayağa ıslanmalıyım
Gam dağlarına çıkıp, naralar atmalıyım
içimde kaynayan bir mahşer var
Bu mahşer bir de annelerin kalbinde kaynar
Çünkü onlar, yün örerken pencere önlerinde
Ya da çamaşır sererken bahçelerde
Birden alıverirler kara haberini
Okul dönüşü bir trafik kazasında
Can veren oğullarının
Bir de gencecik aşıkların yüreklerini bilirim
Bir dolmuşta; yorgun şoförler için bestelenmiş
Bir şarkıdan bir kelime düşüverince içlerine
Karanlık sokaklarına dalarak şehirlerin
Beton apartmanların sağır duvarlarını yumruklayan
Ya da melal denizi parkların ıssız yerlerinde
Örneğin hint okyanusu gibi derin
isyanın kapkara sularına dalan
Nice akşamlar bilirim ki
Karanlığını
Bir millet hastanesinde
Dokuz kişilik kadınlar koğuşu koridorunda
Başını kalorifer borularına gömmüş
Beyaz giysilerinden uykular dökülen tabiblerden
Haber sormaya korkan genç kızların yüreğinden almıştır
Bir de baharlar bilirim
Apartman odalarında büyüyen çocukların bilmediği
bilemeyeceği
Anadolu bozkırlarında
istanbuldan çıkıp, Diyarbekire doğru
Tekerleri
Yamalı asfaltları bir ağustos susuzluğuyla içen
Cesur otobüs pencerelerinden
Bilinçsiz baş kaymasıyla görülen
Evrensel kadınların iki büklüm çapa yaptıkları
tarla kenarlarında
Çıplak ayakları yumuşak topraklara batmış
ırgat çocuklarının
Bir ellerinde bayat bir ekmeği kemirirken
Diğer ellerinde sarkan yemyeşil bir soğanla gelen
Yazlar bilirim, memleketime özgü
Yiğit köy delikanlılarının
incir çekirdeği meselelerle birbirlerini kurşunladıkları
Birinin ölü dudaklarından sızan kan daha kurumadan
Üstüne cehennem güneşlerde mor sinekler
konup kalkan
Diğeri kan-ter içinde yayla yollarında
Mavzerinin demirini alnına dayamış
Yüreği susuzluktan bunalan
içinden mapushane çeşmeleri akan
Ansızın parlayan keklikleri jandarma baskını sanıp
Apansız silahına davranan
Nice delikanlılarin figuranlık yaptığı
Yazlar bilirim memleketime özgü
Güzler bilirim, ülkeme dair
Karşılıksız kalmış bir sevda gibi gelir
Kalakalmış bir kıyıda melul ve tenha
Kalbim gibi
Kaybolmuş daracık ceplerinde elleri
Titreyen kenar mahalle çocukları
Bir sıcak somun için
Yalın kat bir don için
Dökülürler bulvarlara yapraklar gibi
Kadınlar bilirim ülkeme ait
Yürekleri akdeniz gibi geniş
Soluğu afrika gibi sıcak
Göğüsleri çukurova gibi münbit
Dağ gibi otururlar evlerinde
Limanlar gemileri nasıl beklerse
Öyle beklerler erkeklerini
Yaslandınmı çınar gibidir onlar sardınmı umut gibi
isyan şiirleri bilirim sonra
Kelimeler ki tank gibi geçer adamın yüreğinden
Harfler harp düzeni almıştır mısralarda
Kimi bir vurguncuyu gece rüyasında yakalamıştır
Kimi bir soygun sofrasında ışıklı salonlarda
Hırsızın gırtlağına tıkanmıştır
Müslüman yürekler bilirim daha
Kızdımı cehennem kesilir sevdimi cennet
Eller bilirim haşin, hoyrat, mert
Alınlar görmüşüm ki vatanımın coğrafyasıdır
Her kırışığı, sorulacak bir hesabı
Her çizgisi, tarihten bir yaprağı anlatır
Bütün bunların üstüne
Hepsinin üstüne sevda sözleri söylemeliyim
Vatanım milletim tüm insanlar kardeşlerim
Sonra sen gelmelisin dilimin ucuna adın gelmeli
Adın kurtuluştur ama söylememeliyim
Cankuşum umudum canım sevgilim.
'' Sonra sen gelmelisin, dilimin ucuna adın gelmeli.
Adın kurtuluştur, ama söylememeliyim..
Can kuşum, umudum, canım sevgilim.. ''
Adın kurtuluştur, ama söylememeliyim..
Can kuşum, umudum, canım sevgilim.. ''
5 temmuzda ebediyete yelken açan güzel insandır.
onden gidenler icin
onlar gittiler
yalnız bir yemin kaldı aramızda
ben şimdi bu yanda
kasılmış çıplak bir kurşun gibiyim
namluda.
onlar gittiler
topraktan bir işaret taşıyarak alınlarında
ben şimdi bu yanda
gerilmiş bir an gibiyim
doğumla ölüm arasına.
onlar gittiler
gelen zamandan bir haber gibiydiler.
ben şimdi bu yanda
içilmiş bir and için bekleyenim
kurulmuş saat gibi.
onlar gittiler
giderken bir muştu gibiydiler.
onden gidenler icin
onlar gittiler
yalnız bir yemin kaldı aramızda
ben şimdi bu yanda
kasılmış çıplak bir kurşun gibiyim
namluda.
onlar gittiler
topraktan bir işaret taşıyarak alınlarında
ben şimdi bu yanda
gerilmiş bir an gibiyim
doğumla ölüm arasına.
onlar gittiler
gelen zamandan bir haber gibiydiler.
ben şimdi bu yanda
içilmiş bir and için bekleyenim
kurulmuş saat gibi.
onlar gittiler
giderken bir muştu gibiydiler.
güncel Önemli Başlıklar