insanın zor zamanlarda kendini koruma altına aldığı bir durum. bir tür savunma mekanizması. özellikle savaş, afet vb. durumlarda yaşanan acı tablolar karşısında insanoğlu'nun yaşama isteğini kaybetmemesi için gerekli bir refleks.
Bir yerde patlak veriyor bu duygusuzluk duygusu da. Ansızın saçma sapan ufacık birşey sinirlendiriyor ve kendini gözlerin dolu ve haksızlığa uğramış hissediyorsun yine.
Psikolojik olarak insanın duygularını kapatmasıdır. Duyguların hizmet dışı bırakılması gibi bir şey ya da Acı çekmemek için yaratılan bir bariyer olabilir.
Duygular... Hepsi hüzne çıkıyorlar. Hüzünlüyken zaten hüzünlüyüz ama mutluyken, ya mutluluğun dahasını da istemekten -ki bu da elimizde değil- ya da o mutluluğun bir gün bitme korkusu nedeniyle hüzünleniyoruz.
Ayrıca, her okuduğu kitapta bile salya sümük olan insanlar için, bu kavram sadece tatlı bir hayâl oluyor.
Genelde materyalist insanlarda görünür, insan evladı ruhdan, esdetik anlayışından, sanattan ve vicdandan uzaklaştığı kadar duygusuzlaşır uzaklaşmayın yakınlaşın kendinize ait değer yargılarınız olsun başkalarının kırmalarına izin vermeyin.
Kendimden ve diğer insanlardan nefret ediyorum. Aslında sahip olduğum tek duygu bu, şu sıralar... O kadar kötü olaylar üst üste geldi ki ben artık kimseyle samimi olmaya cesaret edemem. Sevgi duygum da derinlerde kayboldu.
insanı boşluğa sürükler. Mutlu olabileceğin veya olduğun olaylara bile anlamsızca bakarsın. Hislerin kaybolmuştur, dolayısıyla da insanların size karşı hissettiklerine arkadaş, dost, sevgili önem vermezsiniz eskisi kadar. Bunu başarabilmek zordur ama başardıktan sonra güçlü bir insan olma yolunda adım atmışsınız demektir.
hiçbir canlı hissiz doğmadı. bir insan her şeyi sevse dahi, birileri bir şekilde kırıp döküyor. duygular zamanla tahrip oluyor, kaçınılmaz sonu da hissizleşmek ne yazık ki.
adım adım yaklaşıyorum.
her geçen gün yaklaşıyorum bu boktanlığa.
duygularımı, iyi ve ya kötü çok nadir belli edebiliyorum, ha bu bir yönden iyi ama gerektiği anda ortaya çıkmadığında sıkıntı büyüyor.
elbette benim olduğu kadar diğerlerinin de suçu var..
tamam diyorsun bu kadın, dibe çökermiş duygularımı gün yüzüne çıkartacak, her şeyim olup yeri geldiğinde tek duygum olacak..
bizim gibi her allahın günü ölümler, kazalar, taciz, tecavüz, cinnet haberlerini okuyan, gören "normali" değişmiş toplumlarda sıklıkla görülen durumdur. taş olduk resmen. emeği geçenlere teşekkürler.
çok güzel olabiliyor. kimseyi vazgeçilmez olarak görmüyorum. kim benden giderse gitsin umrumda olmuyor. zaten hayatıma pek insan da sokmuyorum. mis gibi.
insanlar birçok şey verebilirler ama en çok huzursuzluk verirler.