"Allahın on pulunu bekleyedursun on kul,
Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul.
Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa,
Yaşasın, kefenimin kefili karaborsa!"
Şeklinden bir kısmı vardır ki beni benden almaktadır.
Haykırsam, kollarımı makas gibi açarak:
Durun, durun, bir dünya iniyor tepemizden,
Çatırdılar geliyor karanlık kubbemizden,
Çekiyor tebeşirle yekûn hattını âfet;
Alevler içinde ev, üst katında ziyafet!
Durum diye bir lâf var, buyrunuz size durum;
Bu toprak çirkef oldu, bu gökyüzü bodurum!
Bir şey koptu benden, şey, her şeyi tutan bir şey,
Benim adım Bay Necip, babamınki Fazıl Bey;
Utanırdı burnunu göstermekten sütninem,
Kızımın gösterdiği, kefen bezine mahrem.
Ey tepetaklak ehram, başı üstünde bina;
Evde cinayet, tramvay arabasında zina!
Bir kitap sarayının bin dolusu iskambil;
Barajlar yıkan şarap, sebil üstüne sebil!
Ve ferman, kumardaki dört kıralın buyruğu;
Başkentler haritası, yerde sarhoş kusmuğu!
Geçenler geçti seni, uçtu pabucun dama,
Çatla Sodom-Gomore, patla Bizans ve Roma!
Öttür yem borusunu öttür, öttür, borazan!
Bitpazarında sattık, kalkamaz artık kazan!
Allahın on pulunu bekleye dursun on kul;
Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul.
Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa;
Yaşasın, kefenimin kefili karaborsa!
Kubur faresi hayat, meselesiz, gerçeksiz;
Heykel destek üstünde, benim ruhum desteksiz.
Siyaset kavas, ilim köle, sanat ihtilâç;
Serbest, verem ve sıtma; mahpus, gümrükte ilâç.
Bülbüllere emir var: Lisan öğren vakvaktan;
Bahset tarih, balığın tırmandığı kavaktan!
Bak, arslan hakikate, ispinoz kafesinde;
Tartılan vatana bak, dalkavuk kefesinde!
Mezarda kan terliyor babamın iskeleti;
Ne yaptık, ne yaptılar mukaddes emaneti?
Ah, küçük hokkabazlık, sefil aynalı dolap;
Bir şapka, bir eldiven, bir maymun ve inkılap.
eski çağlarda savaş, göç, afet gibi önemli olayların etkisiyle söylenmiş, uzun, manzum yiğitlik öykülerinin derlenip düzenlendiği şiirlerdir.
olayların toplumda derin izler bırakmış olması, kişilerin seçkin ve çok olması, olay ve kişilerin olağanüstü nitelikler göstermesi, tanrıların olaylara karışması, milli dil ve nazım şekilleriyle söylenmesi, destanların ortak özellikleridir.
destanlardaki olaylar gerçektir , milletleri gururlandıran kahramanlıklar vardır. fakat öyle abartmalar mevcuttur ki masalla karıştırıverirsiniz .
örnek : ''bu çocuk anasının göğsünden bir defa süt içti, bir daha içmedi. çiğ et, aş ve şarap istedi.'' *.
yukarıda da görüldüğü gibi 'yok ebesinin amı' denilecek cinsten örnekler mevcuttur.
toplumu derinden etkileyen savaş, doğal afetler, göç, istila, kıtlık gibi olayların bir ozan tarafından dile getirilmesiyle oluşur. Nesilden nesle, çağdan çağa sözlü gelenekte aktarılarak oluşan anonim metinlerdir. Manzumdurlar. ortaya çıkabilmesi için mutlaka ulus vicdanına derin izler bırakan bir tarih ya da toplum olayının olması gerekir. kahramanları olağanüstü özelliklere sahiptir. bununla birlikte anlatılan olaylar da sözlü gelenekte aktarılarak günümüze ulaştığı için zamanla olağanüstülük kazanmıştır. türk destanlarında ışık, ağaç, kırk *, bozkurt, ak sakallı dede, ok yay, at motifleri yer alır. Bu motifler islamiyet öncesi türk toplumundaki sosyal hayatın inançlarını, o dönemin zihniyetini yansıtır. Her destan ait olduğu toplumun sosyal, siyasi, askeri, dini, kültürel özelliklerini bünyesinde barındırır.
A) Doğal destanlar:
1) Türk destanları
(islamiyet öncesi)
- Yaradılış
- Saka Türkleri'nin Alp Er Tunga ve Şu destanları
- Hunların Oğuz Kağan destanı
- Göktürklerin bozkurt ve ergenekon destanları
- Uygurların türeyiş ve göç destanları
b) Yapay destanlar: Toplumu etkileyen bir olayın destan kurallarına uygun olarak bir ozan tarafından yazılmasıyla oluşur. yakın devirlere ait destanlardır.
1.albüm ve 2.Albümlerinde büyük bir çıkış yakalamış fakat grubun dağılıp birleşmelerinin ardından tutunamamış,çürüyüp gitmiş olan bir türk pop-rock müzik grubu.Hatta grubun solisti eskiden Gençlerbirliği'nde oynamaktaydı.