bugün

ekmek elden su golden yasamis adam. turk irkinin kurucusu sayilir. bir kovukta fistik gibi bir kiz gormus ondan uc cocuk yapmis, sonra da baska bir oyukta yine super bir kiz gormus oburunun ustune kuma getirip uc cocuk daha yapmis. kimileri de buna inanmis. turk toplumunun ataerkil duzeni icsellestirmesine cok guzel bir ornek teskil etmistir bu efsane.
bir iddiaya göre büyük hun devleti'nin kurucusu mete han, öbür iddiaya göre de hz. nuh'un oğlu yafes'tir kendisi.. karizmatik kişiymiş vesselam!
bir rivayete göre hz. ibrahim tarafından kendisine elçi gönderilmiş, bu elçi tarafından tek bir yaratıcıya inanmak iletilmiş ve kendisi tarafından bu mesaj türkler e öğretilmiştir.
ayrıca vatandaşlık belgesi gibi bir uygulamanın kendisiyle başladığı söylenir.
eski türk geleneklerinde doğan çocuğa bir isim verilir ancak bu gerçek ismi sayılmaz. gerçek ismini büyüdükten sonra yaptığı bir kahramanlık sonucu alırdı. ancak oğuz kağan bu tarife uymayan tek türk efsanesi olarak karşımıza çıkar. çünkü oğuz kağan yaptığı bir başarıdan sonra bu ismi almamış, kandi ismini doğuşundan kısa bir süre sonra yine kendisi vermiştir. bu da onun gök tanrı tarafından gönderilmiş lider olduğuna bir işaret olarak kabul edilmiştir.
kurdun bileği gibiydi sanki bileği,
benzer idi omuzu, ala samurunkine,
göğsü de yakın idi, koca ayınınkine.
bir insan idi fakat, tüyler ile dolu idi,
vücudu kıllı idi, çok uzun boylu idi.
güder at sürüleri, tutar, atlara biner,
daha bu yaşta iken, çıkar, avlara gider.
geceler günler geçti, nice seneler doldu,
oğuz de büyüyerek, bir yahşi yiğit oldu.
oğuz kelimesi ilk zamanlardaki türkçede, oklar anlamına gelmektedir. türklerde ok ve yay sembolizasyonu yaşamın her alanında vardır.örneğin tanrı yaydır,hakan oktur,hakan yaydır,boy beyleri oktur,boy beyleri yaydır,boylar-halk ise oktur.Yayın oktan üstünlüğü ile kurgulanan bu sembolleştirmeye göre hakan bir ok olarak kök tengrinin altında yer alır ve hakan bir yay olarak ok olan ya da oklar olan boylar üstünde yer alır.Ok bir boyu ifade eder ve türk tarihindeki oğuz han'dan gelen oğuz boyu olarak adlandırılan 24 boy oklar olarak ifade bulur.ok kelimesi oklar olarak türkçede "uz" çoğul eki ile ok-uz olarak gösterilmektedir. okuz kelimesi oklar anlamına gelir ve bu zamanla oguz,oğuz olarak değişerek söylenilegelmiştir.oğuz yani oklar üstünde okların hakanı, 24 boyun hakanı olan oğuz han bulunmaktadır.

(bkz: sait başer'in kutadgu bilig islâm öncesi türk düşüncesi çalışmaları)
teoman'ın oğlu mete han olduğu söylenmektedir ama oğuz kağanın gerçek bir kimliği yoktur. oğuz kağan efsanedir ve büyük türk hanlarının her birinin özelliklerini abartılı olarak taşımaktadır. harmandır.
doğar doğmaz KONUŞMAYA BAŞLAYAN OĞUZ KAĞAN, ANNESiNDEN SADECE BiR KEZ SÜT EMER, ARDINDAN KIMIZ SÜTÜ VE ÇiĞ ET ister. 40 günlük iken ata biner. BÜYÜDÜĞÜNDE VÜCUDU iNSANLARA KORKU SALACAKTIR.. OMUZARI iNANILMAZ GENiŞTiR, BELi KURT BELi GiBiDiR VE GÖGSÜ BiR AYI GÖĞSÜ KADAR BÜYÜKTÜR...

korku salar..
Annesinin ilk sütünü emdikten sonra,çiğ et ve sarap istemiştir.kırk gün sonra büyümüş,yürümüş ve oynamıştır
Madem ki ben kağanınız oldum,
ordumuzun kargıları demirden bir orman,
gökyüzü otağımız ve güneş tuğumuz olacaktır

sözünü söyleyen destansı insan.
atamızdır , kutsalımızdı.büyük hun devleti' nin hakanlarından Metehan ' dır.
yiğit türk hükümdarı mete han ın anlatıldığı destandaki ismidir.
türk ırkının iki ulu atasından biridir. diğeri:
(bkz: alp er tuna)
oğuz kağan mete yagbu ile aynı kişi değildir. mete handan çok daha önce yaşamış ve 24 türk boyunun atası olan ulu atamızdır.
Milletimiz destanlarının en büyük ve en ulu kahramanıdır.
Ama eğer iyi bir çocuk olursak ve bu adamı görmek nasip olursa zat-ı alimize,ışık içindeyken bu adamla karşılaşmak tavsiye edilmez zira herif ışığın içinde gördüğü her canlıdan 3 çocuk yapmaktadır.Maazallah Gün,Ay,Yıl ve Dağ,Deniz,Gök üçlülerinden sonra ışığın içinden yürüyen 3.bayandanda bir Mazhar,Fuat,Özkan yapıp dünyanı başına geçirebilir.
oğuz kağan
(hayatı – biyografisi)

binlerce yıllık tarihinde yüce türk milletinin feyz kaynağı olan türk (oğuz) töresine ad veren, büyük türk hakanı oğuz kağan’ın babası kara kağandı. kara kağanın bir oğlu dünyaya geldi. bu çok güzel bir çocuktu. doğduğunda annesinin sütünü emmedi, daha sonra annesi rüyasında, çocuğun kendisine “tanrıya iman etmedikçe sütünü emmeyeceğini” söylediğini gördü. annesi bu rüyayı üç gece üst üste görünce, tanrıya imam etti ve çocuk annesinden birkere süt emdi ve bir daha emmedi. bir yıl sonra büyük bir adam gibi konuşmaya başladı. “ben bir çadırda doğduğum için adımı oğuz koymak gerekir” dedi. adını oğuz koydular. harikulade halleri görülen oğuz, çocukluğundan ergenlik çağına kadar, her fırsatta tanrıyı anardı. ona tanrının nurlu feyzi erişti. her türlü bilim ve hünerde, ok atmada, kargı kullanmada, kılıç çalmada ve bilgi hususunda, aleme ün salacak gelişme gösterdi. babası onu amca kızıyla everdi. fakat evlendiği kız imam eetmediği için ona yanaşmadı. en sonunda kendine imam eden bir kızla evlendi. oğuz’un bir tek tanrıya inandığını duyan babası, onu bir av dönüşü öldürmeyi planladı. bu haberi alan oğuz, putperes babasıyla yaptığı savaşı kazandı. ok yarası alan kara kağan öldü. bunun üzerine oğuz, kağan oldu ve puta tapanlara hiç bir merhamet göstermedi.


oğuz kağan destanında anlatılan oğuz han, aynı zamanda büyük hun türk imparatorluğunun kurucusudur. türk devlet geleneğinin temel taşlarını koyan, türk hakanının vazettiği kanunlar, oğuz (türk) töresi olarak ün yapmış ve 16 büyük türk imparatorluğunun da güç kaynağı olmuştur. 24 oğuz boyunun atası olan oğuz han, türk töresini; disiplin , adalet, ahlak ve millete hizmet esası üzerine inşa etmiştir.



ilk teşkilatı orduyu kuran oğuz han, onlar-yüzler-binler-onbinler diye tasnif yapıp, kumandanlarınada, onbaşı, yüzbaşı, binbaşı, tümenbaşı diye de ünvanlar vermiştir, orduda itaatı esas kılmış, itaat etmeyenlerin boynunu vurdurmuştur.



daha sonra oğuz kağanın üç oğlu olmuş. onlara gün, ay, yıldız adını verir. bir daha evlenir ve ondanda üç oğlu olur. bu oğullarına da gök, dağ, deniz adlarını verir. gün gelir büyük bir toy (şölen) verir. halkı çağırır, yenilir içilir sonra beylerine ve halka buyruk verir.



“ben sizlere oldum kağan

alalım yay ile kalkan
nişan olsun bize buyan
bozkurt olsun bize uran”

dedi ve dünyanın dört bir yanına yarlığı yazdı, elçilere verip gönderdi. bu fermanlarda şöyle yazıyordu: “ben türklerin kağan’ıyım dünyanın dört bucağına hakim olmam gerekir. sizlerden itaatinizi istiyorum. kim benim buyruğuma baş eğerse, hediyelerini kabul eder dost sayarım. her kimde baş eğmez ise, ona gazab eder, üzerine ordu çekip, baskın yapar yok ederim. “çin kağan’ı itaatini ve dostluğunu bildirdi. urum kağan’ı itaatini bildirmedi. bunun üzerine oğuz kağan ordusuyla onun üzerine yürüdü ve onların yenip kendine bağladı. daha sonra oğuz kağan devletin sınırlarını güneyde hindistan, kuzeyde sibiryay, doğuda qindenizi, batıda akdeniz ve mısır’a kadar genişletti. buralarda yaşayan milletleri ve devletleri kendine bağladı. daha sonra büyük ganimetlerle ülkesine döndü.



büyük bir toy verir oğuz kağan ve devleti oğulları arasında pay eder. boz oklar denen, ayhan yıldızhan ve gökhan arasında devleti payeder. üç oklar denen denizhan, dağhan ve günhan oğullarına da “sizlerde boz oklar altında beylik yapın” der. 75 yılı savaşlarla geçiren oğuz kağan 116 yıllık hükümdarlığının sonunda hayata gözlerini yumar.



oğuz kağan milletine hizmeti daima ön planda tutardı. eşsiz bir devlet adamı ve bilge kişiydi. türk milletinin ona atfettiği kutsallıktan ötürü onun bir veli veya nebi olabileceği tarihe geçmiştir. onun buyruk ve vazettikleri töre olmuştur.oğuz kağanın hayatı boyunca iki öğe çok önemli bir şekilde göze çarpar. birincisi; tanrıyı bir bilip ve daima ibadet etmesi. ikincisi; millete hizmeti. milletini daima ön planda tuttuğunu şu olay en iyi şekilde bize örnektir: devletin zayıf olduğu bir zamanda, düşmanları ondan en sevdiği atını isterler, verir. sonra eşini isterler onuda verir. daha sonra çorak bir toprak parçası isterler, oğuz kağan “atım ve eşim kendi malımdı verdim, fakat toprak çorakta olsa milletimindir veremem” der ve birliklerini toplar, kendinden emin olan düşmana ani baskın yaparak onları mağlup eder. bu olayda devlet malının millete ait olduğunu ve devlet malının üzerinde tasarruf edilemeyeceğini göstermiştir. yani önce devlet ve millet manfaati gelir daha sonra diğer menfaatler gelir. önce devletim ve milletim bir oğuz türk töresidir.
peygamber diyenler de mevcuttur.
mitolojiye göre baba katilidir.
mezarının bulunduğuna dair tevatürlerin olduğu türk atası.

ilginç olan muhtemelen oğuz kağanı tasvir eden balbalın başlığında ay yıldızın yanısıra, yanında bulunan taşta da ay yıldız figürüyle oğuzların sembolünün bulunması. balbaldaki boynuzlar oğuzun ismine atıftır muhtemelen. kendisine ait mumyanın görüntülenmesi ise engellenmiştir.

http://www.antigazete.com...simler____haberi_669.html
oğuz kağanın peygamber zülkarneyn aleyhisselam olduğu söylenir. ayrıca allah teala " ben her millete peygamber gönderdim " kelamıda bu iddaaları doğrulayabiliyor. kesin değildir. ancak doğruysa gururum iki katına çıkar valla.
(bkz: oğuz han)
peygamber olduğu rivayet edilir fakat kesin bir bilgi yoktur. Mete han, atilla gibi türklerin başına gelmiş zeki, cesur insandır.
gelmiş geçmiş en büyük türktür aynı zamanda. türklerin atası.
efsane olacak türklük duası'nı eden kişidir.

--spoiler--

Ulu Tanrım,
Namussuz bir Türk yaratacağına bütün Türkleri helak et!

--spoiler--

http://m.ak.fbcdn.net/a7....37291609_1773068764_n.jpg
hun hükümdarı mete olduğu iddia edilen türklerin efsanevi destanının baş karakteri.