bugün

kırımLı türk yazar.. kaLemi çok kuvvetLidir.. 2. dünya savaşında savaşmıştır.. bu yüzden kitapLarının çoğunda bu dönemi işLer.. ingiLterede * ikamet etmektedir..

(bkz: korkunç yıllar)
(bkz: ben ve içimdeki ben)
(bkz: onlar da insandi)
Kırım Türklerinden edebiyatçı Cengiz Dağcı, 9 Mart 1919'da o zamanki Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti, Kırım Muhtar Cumhuriyeti adıyla geçen Gurzuf kasabasında doğmuştur.

Cengiz Dağcı nın türkiye de yayınlanmış eserlerinin başlıcaları şunlardır:
Genç Timucin, Onlarda insandı, Ölüm ve Korku Günleri, O Topraklar Bizimdi, Dönüş, Badem Dalına Asılı Bebekler, Üşüyen Sokak, Anneme Mektuplar,Benim Gibi Biri, (Hatıraları) Yansılar(1,2,3,,4), Ben ve içimdeki Ben(Yansılar/5)
eserlerini türkiye türkçesi (istanbul şivesi) ile yazmıştır.
yaşadığı bütün o şeylere rağmen ''barış''ın yazarıdır.
üzmüştür bizleri.
1919 kırım, gurzuf da doğan türkçe sevdalısı yazar.
1941 yılında, öğrenciyken kendini içinde bulduğu ikinci dünya savaşında savaşırken, almanlara esir düşmüştür. almanlar yenilinceye kadar esir kampında hayat mücadelesi vermiştir.
1946 yılında, esir kampından kurtulmak için sığındığı müttefik kuvvetler askerleri sayesinde ingiltere ye yerleşir ve bir daha kırım a dönemez.
ingiltere yıllarında yazarlık hayatına başlar ve hüzünlü üslubuyla kırım halkının çektiği acıları resmeder.
eserlerinden bazıları,

Korkunç Yıllar
Yurdunu Kaybeden Adam
Onlar da insandı
Ölüm ve Korku Günleri
O Topraklar Bizimdi
Dönüş
Genç Temuçin
Badem Dalına Asılı Bebekler
Üşüyen Sokak
Anneme Mektuplar
Benim Gibi Biri,
Yoldaşlar
Biz Beraber Geçtik Bu Yolu
Bay Markus Burton un Köpeği
Bay John Marple ın Son Yolculuğu
Oy Markus Oy
Rüyalarda Ana
Küçük Alimcan

eserlerinin tamamını türkiye türkçesi ile kaleme almasına rağmen türkiye ye hiç gelmemiştir.

22.09.2011 perşembe günü londra da hayatını kaybetmiştir.

kırım halkının kalemi sustu ama ölümsüz eserleri tıpkı kırım gibi yaşamaya devam ediyor.
türkiye türkçesine, kırım a ve kırım insanına sevdalı yazarımızı sevgi ve saygıyla uğurluyoruz.
Bugün kocatepe'de gıyabi cenaze namazı kılınan dünya türklüğü'nün edebiyat devi...
genç temuçin adlı romanını bir solukta ve büyük zevkle okumuş olduğum, vefatını öğrenmemle beraber büyük üzüntü duyduğum yazar. allah rahmet eylesin.

(bkz: bir türk beği daha uçmağa vardı)
yurdunu kaybeden adam'dır.

daha kötüsü, sevdalısı olduğu türkiye'ye iltica başvurusu kabul edilmemiş, buna rağmen o türkiye türkçesi öğrenmiş ve eserlerini bu dilde vermiştir.

bir gün birisinin bu olayı da hatırlayarak, şunu diyeceğini umuyorum:

"biz çok günahlar işledik".

mekanı cennet olsun!
toprağı bol olsun. türkiyeyi hiç görmemesine rağmen türkiye türkçesiyle yazmıştır kitaplarını.
büyük yazar ve şairlerimizdendi. mekanı cennet olsun, allah rahmet eylesin.
kırım tatarlarından olup türk dünyasında ayrı bir saygı ve sevgi duyulan müteveffa yazar. türkiye'de hiç bir dönem hakkettiği değeri görememiştir. sebep? çünkü kendisi sovyet sosyalizminin ve nazi ırkçılığının, halkların benlik ve kültür değerlerini eritip yok ettiğini savunmuştur. o sebeple türkiye de hem sosyalist sol hem de milliyetçi sağ kesim kendisini görmemezlikten gelmiştir. halbuki o türkiye ve türklük sevdası yüzünden istanbul türkçesini öğrenmiş ve tüm eserlerini türkiye türkçesi ile yazmıştır. allah gani gani rahmet eylesin.
türkistan lejyonu'nun bir neferi.
kendisini rahmetle ve hasretle anıyoruz.
Büyük Bozkurttur. Eserleri Kırım Türklüğünün ne badirelerden geçtiğini ne kırımlara maruz kaldığının edebi olarak yüksek göstergeleridir. 100 mü 1000 mi ne temel eser arasında var mıdır bilmiyorum ama kesinlikle ve kesinlikle olmalıdır. Hem Milli hem de edebi olarak bu kadar üst seviyelerdeki eserlere gereken değer verilmelidir.

Bununla beraber kendisinin varlığı Türklüğün ne kadar büyük bir millet olduğunun da göstergesidir.
Cengiz Dağcı Kırım'da

http://www.yg.yenicaggaze...zargoster.php?haber=24269
Okuduğum her kitabında birçok noktada göz yaşlarımı tutamadığım büyük Türktür. Ey anam deyişi, Tatar, Kırgız erlere ağlatışı, gariban, bizim gibi yani Türkler, tatarlar, Türkistanlılar gibi gamalı haç ile kızılyıldız arasında kalmış Polonyalıların dramında titretişi, Komunist mübareklerin (mübarek tanımı moderasyonun isteği üzerine konulmuştur, işte böyle yüzbinlerce hatta milyonlarca türkü katletsinler sen bir şeyler deyince yönetim kızsın, yasal yoldan zor durumda kalırız art niyetliliğine sığınsın) kolhozunda yokluğu hissettirişi ve nicesi.

Bu acıları yaşayan, yaşatan ve mekanı cennet olandır. Büyüktür. Hem de çok büyük.

Ahmet Davutoğlu da ihanete varan dışişleri facialarına rağmen, Çengiz dağcı'nın mezarının Vatan toprağına Kırım'a taşınmasında en ufak katkısı varsa, ben ondan razıyım.

ek: ben bu razılığı yazdıktan sonra ahmet efendi ihanetlerine devam etmiştir. keşke etmeyeydi, ondan öncekilerde hakkımı helal etmiştim, bakalım tekrardan hakkımı helal ettirecek iyi şeyler yapabilecek mi?
korkunç yıllar kitabını okudumakta olduğum kırım tatar-Türk'ü yazar. kitabın ilk sayfalaları beni öyleine etkiledi ki, buradan paylaşmak istedim.

--spoiler--

"Bak Sadık ,
harçlarına atalarımızın alın teri karışmış din ocaklarımız düşmanlarımızın ayakları altında!...

Biz bunlara bakıp korkmamalıyız.
Düşmanlarımız korksun.
Hem de nasıl korkuyorlar.

Korkularından bize bu zulümleri yapıyorlar.
Korkmasaydılar yapmazdılar. Yüz elli yıldır bizi tüketmeye çalışıyorlar.
Yüz elli yıl!
işte bu yurtta bir avuç Tatar kaldık. Bizi büsbütün yok etmedikçe içleri rahatlamayacak.
Biz mahvolduktan sonra bile , bu sefer ruhumuzun önünde titreyecekler.
iyi bak bu yıkıntılara! Sen benim evladım olmakla beraber , bu toprağın, bu yıkıntıların bir parçasısın...
Seni bu toprak doğurdu, bu toprak besledi. Bil ki yalnız değilsin.
Büyük bir milletin zengin geçmişi ve parlak geleceği seninle beraber.
Bahçesaray'dan Kaşkar'a binlerce minaremiz göklere uzanıyor. Bize Tatar diyorlar, Çerkez diyorlar,
Türkmen diyorlar, Kazak diyorlar, Azer diyorlar, Karakalpak, Çeçen, Uygur, Kabardı, Başkırt, Kırgız diyorlar.
Bunlar hep yalan! Biz Türk-Tatarız! bunu senin kalbinin bildiği gibi,her başkırt, her kırgız, her kazak'ınikırgız'ın da kalbi bilir. kalbinin hisleriyle hareket et. dünyanın boş heveslerine kapılma."
--spoiler--
Kırımlı bir yazardır. 1919'da Gurzuf'ta doğmuştur. Çocukluğu Kızıltaş (şimdiki adıyla Krasnokamenka) köyünde geçmiştir. Türkiye'ye hiç gelmemesine rağmen kitaplarını Türkiye Türkçesi ile yazmıştır. ikinci Dünya Savaşı sırasında Almanlara esir düşmüştür. savaş bittikten sonra esaretten kurtulmuş ve ingiltere'ye yerleşmiştir. eserlerinde kırım halkının Ruslardan gördüğü zulümü mükemmel bir üslupla anlatmıştır. Seçtiği karakterler ve olay örgüsüyle dönemin ruhunu satırlara işlemiştir. Kendisinin ve Kırım halkının yaşadığı bütün sıkıntılar Cengiz Dağcı'nın kaleminden satırlara akmış ve yapılan zulümlerin başkalarına aktarılmasında Kırımlılar'ın sesi olmuştur. Maalesef Türkiye'de değeri bilinmemiştir. ikinci dünya savaşı'ndan biraz sonra türkiye'ye giriş için yaptığı başvurusu kabul edilmemiştir. Okudukça, hayatını öğrendikçe gözümde gittikçe devleşen bir yazardır. "Onlar da insandı" adlı romanı insana olayları yaşamış gibi bir his verip derinden etkiliyor. Savaş sırasında ayrılmak zorunda kaldığı ve bir daha dönme fırsatı bulamadığı vatanına 69 yıl sonra vefat ettiğinde defnedilerek kavuşmuştur. Türk Dünyası için çok büyük bir değerdir.

Bazı eserleri:
Korkunç Yıllar (1956)
Yurdunu Kaybeden Adam (1957)
Onlar da insandı (1958)
Ölüm ve Korku Günleri (1962)
O Topraklar Bizimdi (1966)
Dönüş (1968)
Genç Temuçin (1969)
Badem Dalına Asılı Bebekler (1970)
Üşüyen Sokak (1972)
Anneme Mektuplar (1988)
Benim Gibi Biri (1988)
Yoldaşlar (1991)
Biz Beraber Geçtik Bu Yolu (1996)
Bay Markus Burton`un Köpeği (1998)
Bay John Marple`ın Son Yolculuğu (1998)
Oy Markus Oy (2000)
Rüyalarda Ana ve Küçük Alimcan (Bir Kırım Öyküsü) (2001).
türk edebiyatının mihenk taşlarından bir isim.
akmescidlidir kendisi, yani kırımlı.
rusların kırım'ı işgalini, 1944 sürgününü, mavi alay'ı çok güzel işlemiştir eserlerinde. ve halkını uyandırmak adına yazmıştır bütün eserlerini. her eseri ayrı bir solukla okunacak türdendir.
ayrıca bir kitabı (bkz: korkunç yıllar) kültür ve turizm bakanlığı tarafından olmalı filme uyarlanmıştır (bkz: kırımlı)
film gerçi kitabı mahvetmiş olsa da böyle eserlerin desteklenmesi ve ileride daha güzel şekilde ekrana yansıması dileğiyle.
Can kardeşimiz ortaasya - kırım tarihi hakkında kitap yazarımız.
tek kelimeyle inanılmaz bir yazar, fakat hak ettiği değeri günümüzde bulamamıştır.
“Dışarıda sokaklarda, her adımda ölüm gözlerimin ta içine bakarken, sayılı günlerimi yaşarken bile tasasız, hoş, mutlu ve tatlı bir ömür hırsına kapılıyorum."
Büyük türk yazar. Romanlarında çoğunlukla kırımı konu alır.

Bize Tatar diyorlar. Çerkez, Azeri, Çeçen, Kazak, Uygur, Özbek diyorlar. Bunlar hep yalan. Deniz parçalanmaz. Biz Türk'üz..
Adını görünce yıllar öncesinde, korkunç yıllar, onlarda insandı ve yurdunu kaybeden adam isimli eserlerini okurken yaşadığım hüzünleri hatırladım..

Cengiz dağcı, sadık turan karakteri üzerinden; çocukluğunda yaşadığı acıları, belki de bizzat kendi yaşadıklarını anlatıyordu. kırım'ı ve kırım türklerine yapılan zulmü öylesine sade ama öylesine akıcı bir üslupla anlatıyordu ki, kitabın eser olabilmesi için gereken söz deeinliğine -süslü laflara- hiç mi hiç ihtiyacı yoktu.

Belki, adaşı cengiz aytmatov gibi Edebi açıdan yere göğe sığdırılamaz bir yazar olamadı ama ben de yarattığı tesir bambaşka idi.

Öyle ki, şimdiye kadar okuduğum hiç bir eser bana şu sözlerde bıraktığı etkiyi bırakamadı;

"...ah sadık... harçlarına atalarının alın teri karışmış din ocaklarımız düşmanlarımızın ayakları altında... sen bunlara bakıp korkmamalısın..."

Böyle başlıyordu korkunç yıllar eseri.. belki 7-8 yıl önce okuduğum eserin bu bölümünü ölene kadar unutabileceğimi sanmıyorum.

Türkiye'ye gelmesi nasip olmamamış ama o bütün eserlerini türkiye türkçesi ile yazmış. Aziz ruhu şad olsun,