bugün
- şu an hissedilen duygu10
- burnumuzun dibindeki adaların yunanistan ın olması11
- ithalat ile ülke döndürmeyi marifet diye satmak8
- anın görüntüsü19
- psikolog fiyatları8
- 2023 2024 sezonu lig şampiyonu9
- fenerbahçe10
- istanbulda vurularak öldürülen okul müdürü22
- macar bakanının türklük açıklaması13
- toggun yanması8
- bir erkeği cezbeden şeyler18
- flörtü eleme sebepleri20
- yazarların kız çocuğu olursa koyacağı isimler18
- öğretmen maaşları22
- ölümlü dünya 29
- komşuyu arabanın arkasına bağlayıp sürüklemek12
- suratı sabunlamak11
- 1 85 boyunda zeki esprili yakışıklı kültürlü erkek36
- uludağ sözlük discord grubu8
- 007 slip don giysin kampanyası10
- eksi ruyaları kaldıracak kantar13
- ali koç'un jose mourinho ile anlaşması24
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- yanındakiyle yaşar aklındakiyle ölürsün15
- sözlük yönetimi beni silsin mi16
- ameliyat ettikleri hastann karnında mala unuttular10
- 25 yaşında üniversite okumaya niyetlenmek8
- sözlüğün terzisi8
- 007 silik yesin kampanyası9
- bik bik silik yesin kampanyası9
- nervio'nun güzel ellerinden yiyeceğim dayak10
- sözlük yazarlarının boy kilo ölçüleri11
- rusyaya gidince kızlar etrafımda pervane olacak17
- hayatınız boyunca sizi en derinden yaralayan olay11
- görüldü bile atmayan insan tipi22
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks14
- yazarların evlenmek istedikleri dizi karakterleri11
- eloande'ye zengin koca bulmak8
- aşık olmak12
- mimarlığı bırakmak13
- erkeklerin iğrenç özellikleri21
- keki kabarmayan sözlük kızı30
- sözlükteki kızlar mı dışardaki kızlar mı10
- deniz gezmiş25
- fenerbahçe neden şampiyon olamıyor17
- eloande11
- fener olmasa galatasaraylılar kimle dalga geçecek9
- 6 mayıs 2024 konyaspor fenerbahçe maçı23
- bik bik'in 18 saat 30 dakikadır sözlüğe girmemesi12
- hayatta kalmak için cebinde köpek maması taşı9
bir elmasın peşindeki 2 afrikalının hikayesini anlatan, Edward Zwick'in yönettiği, Leonardo DiCaprio ve Djimon Hounsou'nun başrollerini paylaştığı 2 şubat 2007 tarihinde gösterime girecek film.
hiç sıkılmadan izlenen bir aksiyon filmi.
--spoiler--
hikaye 1999 yılında afrika da geçiyor. elmas yüzünden çıkan savaşlar, evsiz kalanlar vs.
leonardo departed tan sonra yine güzel bi iş çıkarmış.
hapisane sahnesinde üstünde elmas olmadığı anlatan zenci bi ara "yook" diye bağırıyo dikkatli izleyin. *
ayrıca bu filmi izledikten sonra elmas isteyen bayan sayısında önemli bi düşüş bekliyorum.
--spoiler--
--spoiler--
hikaye 1999 yılında afrika da geçiyor. elmas yüzünden çıkan savaşlar, evsiz kalanlar vs.
leonardo departed tan sonra yine güzel bi iş çıkarmış.
hapisane sahnesinde üstünde elmas olmadığı anlatan zenci bi ara "yook" diye bağırıyo dikkatli izleyin. *
ayrıca bu filmi izledikten sonra elmas isteyen bayan sayısında önemli bi düşüş bekliyorum.
--spoiler--
jennifer connelly de başrollerdedir.
son derece şiddet öğeleri içeren heyecanlı bir aksiyon filmi. iki tane erkek kovboy öpüşüyo diye ortalığı yıkıp 16 yaş sınırı koyan türk milletinin(brokeback mountain), afrikalı çocukların nasıl öldürdüğünü, öldürüldüğünü, kolların canlı canlı kesildiği, insanların kan revan içinde acı çekerek öldüklerini gösteren bu filme 13 yaş sınır koyması da tekrar aziz nesinin sözünü doğrulamaktadır. (bkz: türk insanının % 60ı aptaldır)
güzel bir filmdir, gidilesidir. ayrıca leonardo'nun oyunculuğuna da diyecek söz yoktur.
sömürünün şekil değiştirerek de olsa devam ettiğini çarpıcı şekilde gösteren, leonardo di caprio'nun iyi bir oyunculuk sergilediği sürükleyici film.
muhakkak izlenmesi gereken,leonardo ile ilgili bütün fikirlerimi alt üsteden film.
--spoiler--
amerika'da abartılan zenci acitasyonunu afrika'ya taşımalarıyla yapılmış bir film. tamam afrika da bunlar oluyor ama siyahiler bunu kendilerine rant sağlamak için kullanıyorlar. bize renkli diyorlar, bize iş vermiyorlar diyip beyaz bir işçiyle farkı olmamasına rağmen o yarattığı ortamdan yararlanarak onun önüne geçiyor. benim demek istediğim anlatmak istediğim ırkçılık, beyaz-siyah kavgası değil, benim demek istediğim onların bizden farkı yok. herkes eşit haklara sahip olmalı, fazlasına değil. amerika'da bir dönem yapılanlar doğru değil zaten onun sonrasında siyahi vatandaşlara büyük imtiyazlar tanındı, nerdeyse her şirkete bir siyahi işçi alınması şart koşuldu.
--spoiler--
şimdi filmle ne alakası var derseniz filmin sonunda* * djimon hounsou çağırıp bir konuşma yapmasını istiyorlar. herif geliyor, bunlar ayağa kalkıp alkışlıyor. yani sana afferim iyi acı çekmissin, yanındayık ayakları. zaten bürokrasi de bundan fazlasını yapamaz, yapmaz. ama film izlenebilirlik açısından gayet iyiydi, çocuk askerlerin ise bir kez daha öne çıkarılması yeniden hatırlatılması filmin artılarından.
amerika'da abartılan zenci acitasyonunu afrika'ya taşımalarıyla yapılmış bir film. tamam afrika da bunlar oluyor ama siyahiler bunu kendilerine rant sağlamak için kullanıyorlar. bize renkli diyorlar, bize iş vermiyorlar diyip beyaz bir işçiyle farkı olmamasına rağmen o yarattığı ortamdan yararlanarak onun önüne geçiyor. benim demek istediğim anlatmak istediğim ırkçılık, beyaz-siyah kavgası değil, benim demek istediğim onların bizden farkı yok. herkes eşit haklara sahip olmalı, fazlasına değil. amerika'da bir dönem yapılanlar doğru değil zaten onun sonrasında siyahi vatandaşlara büyük imtiyazlar tanındı, nerdeyse her şirkete bir siyahi işçi alınması şart koşuldu.
--spoiler--
şimdi filmle ne alakası var derseniz filmin sonunda* * djimon hounsou çağırıp bir konuşma yapmasını istiyorlar. herif geliyor, bunlar ayağa kalkıp alkışlıyor. yani sana afferim iyi acı çekmissin, yanındayık ayakları. zaten bürokrasi de bundan fazlasını yapamaz, yapmaz. ama film izlenebilirlik açısından gayet iyiydi, çocuk askerlerin ise bir kez daha öne çıkarılması yeniden hatırlatılması filmin artılarından.
güzel bir konu ve güzel bir film olmasına rağmen bazı sahneleri çok uzun tutulmuş ve gereksiz bazı sahneler var bu yüzden filmden bazen kopmalar yaşıyabiliyorsunuz.... ayrıca benden size bir öneri filmden önce veya film sırasında bol su içmeyin...
gösterime girmeden 1 ay önce dvd'sini bulup ps2'imde izlediğim ve gerek işlediği konunun ilginçliğinden gerekse leonardo di caprio ve diğer ismini hatırlayamdığım zenci aktörün performansından etkilendiğim film.
tektaş isteyen hatunların mutlaka götürülmesi gereken film.
leonardo dicaprio'nun, scorsese'nin the departed'ından sonra oyunculuk olarak yine tavan yaptığı film olmuştur.. filmde konu akışı insanı çok fazla sıkmıyor, heyecan sürekli tırmanıyor.. ancak filmde insanın içini acıtan gerçek ise, yıllar önce bu elmasları çıkarabilmek ve koruyabilmek için el kadar çocukların çalıştırılması ve silahlandırılması olmuştur..
leonardo dicaprio'ya artık oscar verilmesini gerekli kılan filmdir.
gerek konusu, teması ve gerek oyuncularıyla hafızaya her karesi kazınan harika bir film.lenardo di caprio ya yakışmış en güzel film diyebilirim.
leonardo di caprio'nun oyunculuğuyla herkesi şaşırttığı pek bir geliştirmiş kendini dedirten güzel izlenesi klasik amerikan filmi...
soundtrackleri ayrı güzel olan film, özellikle asilerin arabayla gezdikleri sahnelerdeki şarkılar çok gazdır.city of god'dan sonra çocuk ve şiddet gerçeğini kafamıza kazıyan film olmuştur.
herkese film tadında gelsede yıllarca yaşanmış gerçek olayları anlatan, afrika nın nasıl fakir kaldığını tüm insanlara gösteren bir başyapıt. ayrıca adını hatırlayamadığım gazeteci kızımızın "dünya bu elmasların nasıl çıkarıldığını görünce, elmas almaktan vageçecek ve afrika daki bu eziyet te böyle son bulacak." sözleri filmin yapılış amacını çok güzel bir biçimde ortaya koyuyor.
leonardo di caprio dışında oldukça etkileyici ve epik bir film.edward zwick gerçekten bir filmi nasıl epik hale getireceğini çok iyi biliyor...
izledikten sonra kızların birdaha tek taş istememesi gerektiğini düşündüğüm filmdir. izlenmesi şarttır. eğer sinemaya gitmek istiyorum acaba hangi filme gitsem diye düşünüyorsanız zaten gözünüzün önünde derim diğer saçma gençlik komedileri veya boş şiddetin yanında duran bu film oscarlıktır.
bir kara afrika filminde bile beyaz bir kahraman.öpeyim o soluk benizli kahramanınızı dedirten film.sömürdüğünüz yetmedi bir de dalga geçmek öyle mi?
fuck you beyaz adam
fuck you beyaz adam
edward zwick anlıyor bu işten duygusunu bünyede doruklara çıkartan film.
ilk başlarda öff pöff nidalarıyla birlikte izlenebilen, sonralarında off be neydi amaa cümleleriyle hisler anlatılmaya çalışılan film.
izleyip izleyebileceğim en iyi filmlerden birisidir. verdiği sosyal mesaj ise gerçekten içler acısıdır.
tamam mesaj güzel, zaten anlayan anlar ama benim fiziksel boyutlarıyla ilgili ciddi rahatsızlıklarımın olduğu filmdir. birincisi çatışma sahnelerinin çok başarısız olduğunu söylemeliyim misal the matrix reloaded'da araçla takip sahnesinde atılan her mermi aracın belirli yerlerinde gözümüze girercesine delikler açarken burda adeta pıt pıt diye araçların üzerinde sekmekte, bir iki cam kırılmasıyla ambiyans yaratılmaya çalışılmaktadır, dahası elmasların ne şekilde elde edildiğinin üzerinde çok az durulmuş, adeta fincancı katırlarını ürkütmemek hedeflenmiştir, di caprio'nun oyunculuğu tamam vasat veya vasatın biraz üzerindedir ama filmin sonlarına yakın ne zaman nasıl vurulduğu belli değildir, eğer vurulduğu anda ciddi tepki vermiyorsa bence o yara en ağır koşul itibariyle bir sıyrık olmalıdır, sıyrıktan ölen birisi de ne derece inandırıcıdır orasını size bırakıyorum. özetlemek gerekirse iyi film, güzel film ama bazı noktalar çok üstünkörü geçilmiş bana kalırsa.
güncel Önemli Başlıklar