Eğer birgün olur da yüz yüze karşılaşırsak, bu yazının devamı gelecek. Hem de sana yazma fırsatım da olabilir. O fotoğrafı gördüğüm günden beri hissediyorum ki sen de beni görmek istiyorsun.
Sen de farklı bir şeyler var. Beni sana çeken, seni merak etmeme sebep olan. Belki sadece macera arıyorum. Belki hislerim doğru. Bu konularda şimdiye kadar hep yanıldım. O yüzden kendime de güvenemiyorum.
Bizi bir şekilde birbirimizin hayatına dahil etmek istediler. Gerçekten isteseydin daha hevesli mi görünürdün ya da çekingen biri misin? Biraz tanısam yorum yapabilsem daha farklı olurdu fikirlerim.
Son zamanda yaşadıklarımın bir sebebi varsa eğer bu sen misin?
Gün gelir de her şeyi unutsam bile bana ayrılmadan bir gün önce yaptığın it muamelesini, kalbimi paramparça edişini bir ömür unutmam.
Benim Sana bu kırgınlığım bin yıl daha sürer.
Beni bu hayatta en çok sevdiğini düşündüğüm insan bile karşımda olsa,
Ona bütün samimiyetimle ve sevgimle karşılık vermenin önünde bir fren olarak her zaman gömlek cebimde, kalbimin tam üstünde bu kırgınlık duracak.
Dünyanın en nahif, en iyi insanı olduğunu bile hissetsem bu kırgınlık ona elbet vereceğim karşılıkta izler bırakacak.
her şeye rağmen; bütün sevgisine, temiz kalbine rağmen bir gün beni hayattaki en değersiz Varlık gibi hissettirebileceği ihtimalini asker künyesi gibi boynumda taşıyacağım.
gün gelir de her şeyi unutsam bile bana ayrılmadan bir gün önce yaptığın it muamelesini, kalbimi paramparça edişini bir ömür unutmam.
benim sana bu kırgınlığım bin yıl daha sürer.
beni bu hayatta en çok sevdiğini düşündüğüm insan bile karşımda olsa,
ona bütün samimiyetimle ve sevgimle karşılık vermenin önünde bir fren olarak her zaman gömlek cebimde, kalbimin tam üstünde bu kırgınlık duracak.
dünyanın en nahif, en iyi insanı olduğunu bile hissetsem bu kırgınlık ona elbet vereceğim karşılıkta izler bırakacak.
her şeye rağmen; bütün sevgisine, temiz kalbine rağmen bir gün beni hayattaki en değersiz varlık gibi hissettirebileceği ihtimalini künye gibi boynumda taşıyacağım.
Neden herkesten farklıymış gibi davranıp, gerçek karakterini çok geç bir zamanda ortaya çıkardın bunu bilemiyorum. Fakat yaptıklarını yaşamadan ölmeyeceksin be galyalı. Ave Rome !
Bugün sen gideli tam tamına 30 sene oldu. 30 koca sene. Küçük bir kız çocuğuydum gittiğinde. Sana doyamadım, sevgine doyamadım. Sensiz geçirdiğim ömür, seninle geçirdiğim çok katı. Haksızlıktı bu. Ama kim hakettiği hayatı hakettiği insanlarla surdurebiliyordi ki... Bundan 10 sene öncesine kadar sensizlikle baş edemiyordum hiç. Şimdilerde biraz biraz öğrendim. En azından artık, birisi anneannesi den bahsettiginde ağlamıyorum, beraber sevdiğimiz, yaptığımız bir seyi anlatırken gülümseyerek, gözlerim dolarak ama hıçkırıklara boğulmadan anlayabiliyorum. Seni çok sevdim, seni çok seviyorum. Ve çok uzun zamandan sonra bu gece rüyama geldin, çok teşekkür ederim sana. iyi ki varsın, iyi ki seninle büyüdüm. Sana daha çok satılabilir, seni daha çok sevdiğimi sana hissettirebilirdim. Önümüzde hayallerimizi gerceklestirebilecegimiz onlarca yıl vardı ama olmadı olamadı. Geçen yıllar hep isyandı.
Şimdi bu gece, seninle hiç vakit gecirmedigimkz bir sehirde senin için kaldırıyorum kadehimi.
iyi ki bu dünyadan geçtin ve geçerken beni yoluna kattın. Varlığın için, benim ben olmamı sağladığın için, her şey için sonsuz teşekkürler canım anneannem . https://galeri.uludagsozluk.com/r/2283494/+
Doğum günün kutlu olsun sevdiğim. Gece 12den sonra ilk kutlayan olmayı, bütün günü seninle coşkuyla geçirmeyi nasıl isterdim. Bu yıl sana hediyem içimdeki derin özlemim.
Bu kadar kötü olmadığını düşünmek istiyorum sadece böyle bencil olamazsın. Sadece sen değil onlar da olamazlar. Biri beni düşünsün istiyorum beni sorsun önemsesin istiyorum. Ben ne isterim diye sordun beni dinlesin birileri. Bunları en çok senin yapmanı bekliyorum ama olmayınca olmuyor ve ben buna alışamıyorum.
bizim olmayacağımızı biliyorum.
beni gerçekten sevdiğini biliyorum.
çok değiştim. yediğim darbeler beni bambaşka sıradan biri yaptı.
insan belli bir yaştan sonra değişmez derdim ama bunun yanlış olduğunu bizzat kendimle gördüm.
benim seni sildiğim yok, ama olmayacağımızı biliyorum.
bazı şeyleri şartlardan sonra mı diyeyim yaşananlardan sonra mı, yapamayacağımı biliyorum.
verdiğim sözleri biz kalabilseydik tutardım, eminim.
ancak olmayacağımızın farkındaydım. olamadık da.
ne diyeceğimi bilmiyorum.
ölümlü dünya, ben kendime dikkat ederim. sen de kendine iyi bak.
şu anki beni ben bile sevmiyorum.
eski ben nerede bilmiyorum, döner mi umudum yok.
Dokuz yıl oldu tam da bugün,
Dokuz…
Seni bilmiyorum, ben ise yalnız nefes alıyorum.
ikimiz yaşadık yıllarca,
Yıllar geçti, biz yokuz.
Otuz altı mevsim geçti,
Her geçen kış daha çetin,
Seni son gördüğüm baharın tadı yok.
Yazları tenimden akan ecel teri,
Hazin geçen hazanlarda, biz yokuz.
Yüz sekiz ay geçti bizsiz,
Bir kasım günüydü bana gelişin,
Aralık sonuydu seni ilk öpüşüm,
Ocak, şubat ayazlarıydı eşlik eden
Haylaz ama heyecanlı bekleyişimize.
Ve sonra altısıydı martın,
Martın altısıydı seni en masum görüşüm.
Sonra yıllar geçti aradan,
Nisan bayramıydı bana veda edişin.
Son kelimelerini mayısta dökmüştün bana
Haziran, temmuz ve ağustos,
En uzun yaz aylarıydı bana en uzun küsüşün.
Dokuz yıl oldu tam da bugün.
Dokuz…
Nice dokuz, on dokuz seneler geçecek.
Sen olacaksın, ben olacağım,
ve hatta başkaları.
Biliyorum, bu ayrılık sonsuz.
Bu ayrılık sonsuz…
Seni çok sevdim. Boşandığım kadını bile senin kadar sevmemiştim, seni tanıdığımda farkettim. Saf aşkın ne olduğunu hiçbir şey yapmadan öğrendim sende. Sen ise hayatta bazı darbeleri yedikten sonra kendini kapatmış, bu işlere genel geçer tavırlarla yaklaştın. Senden sonra da kimseyi sevebileceğimi düşünmüyorum. Sevmek te istemiyorum. içimde hep ince bir sızı olarak kalacaksın. Şimdi ben sen oldum, kimseye acıma duygum kalmadı. Ama bir gelsen dünyayı terkedebilirim senin için. Yolun açık olsun buzlar ülkesinin güneş prensesi.