Bir yaratıcının varlığını kabul etmeyen insan. Ateistler doğada olan herşeyin bir tesadüf ile meydana geldiğini kabul ederler. Manevi olan kavramlardan çok, maddesel olguları kabul ederler. Bu düşüncenin temelini, görmediği şeye inanmamak oluşturur. Evet.
Dinciler gibi körü körüne inamazlar. Araştırırlar. Ve doğru yolun bu olduğuna inanırlar. Herkesin doğrusu kendinedir. Saygı göstermek gerekir. Bir şeye zorla inanamayız ya.
Dinciler gibi düşünmeden, başkalarının anlattıkları şeyleri mantıklı bulup ateist olanlar var, adamın kafası çalışmıyor, karşısına bir ateist çıkıyor şu şu şu diyor, tanrının olmadığının kanıtı diyor, buna mantıklı geliyor, sonra bunun ilk işi dindarlara hakaret etmek oluyor,
Aynı şekilde başka kafası çalışmayan biri de bir dinciden duyduğu yalanlara kanıyor, dinle alakası olmayan şeyleri din diye yaşıyor,
Sonra bu ikisi karşı karşıya gelince dünya boktan bir yer haline geliyor. Edepli ve ahlaklı ateistlere selam ve darvin ile.
Burada adını zikredemeyeceğim.. belki mesajlarının bir çoğuna gördüğümde eksi butonuna bastığım kişilerin bir çoğuna saygı duyuyorum.
Adamlar biz yaratıcıya inanmıyoruz diyorlar. Samimiler.. Cennetle cehennemle bi dertleri yok.
Bizim müslüman kılıklı kimi mübareklere ne demeli. Allah vardır diyip cennete cehennem inanıp sonra ateistler gibi yaşayıp onlar gibi düşünürler.
Bir çoğu ateistler kadar kuranı okumamış. Ateistler kuranda had cezası var diye eleştirir. bizimkiler had nedir onu bilmez. adamlar kuranda bir çok yanlış var der bizimkiler yanlılş yoktur der ama doğru da kabul etmez. Velhasıl hem dünyevi rahatlıktan vazgeçmez hem de ahiretten.
hurafeleri reddeden insandır ateist. bu hurafeler elbet ki din ve tanrıdan ibaret değildir, astroloji gibi sözde bilim örneklerinin de karşısında durur.
Akıl, rehberidir. Shall it be like this to you as well, my dear religious mate!
Tanrı yaptı oldu demekten hoşlanmayan, dolayısıyla başka cevaplar arayan insanlardır. Ama ben Ateist kişiden çok, Ateist insan bunalımından bahsetmek istiyorum.
Bu öyledir ki, tanrısının ve dolayısıyla her olumsuz duruma karşı sığındığı yüce varlığın, aslında var olmadığını fark etmenin verdiği huzursuzluk ve boşluk hissinden kaynaklanır. Hayatta bir anlam arar, eğer bulamaz ise Hayata bir anlam yüklemeye çalışır. Bu kişi eylemlerinin çabaya değip değmediğini de sorgulamaya başlar. Çünkü Tanrı için yaptıkları faydasızsa, başka şeylerde onun için faydasız olabilir. Ve evet, bu faydasız olgu yaşamın kendisi de olabilir.
Ayrıca bu faydasızlığı istekli bir sorgulama dışında, zoraki olarak da gerçekleştirmiş olabilir. Zor durumlarda kudretine sığındığı, adaletine güvendiği, emirlerine uyduğu yüce tanrının, bunlar karşılığında ona hiçbir şey sunmadığını farketmiştir. Onca çabasına rağmen, iyi ve inançlı bir insan olmak işe yaramamıştır. Emeğinin çarçur edildiğini, kötünün ve hilebazın kazandığını, adaletin ancak insanlarca sağlandığını gördükçe, ona bir gerek kalmadığını düşünebilir. Öyle ki aç insanın, önce inançlarını yediği söylenir. Bu durumda ilk önce tanrı algısını tamamen terketmezler ve pasif tanrı düşüncesine inanmaya başlarlar. Bu dünyada yaşadıklarının bir mükafatı olacağına inanmak isterler çünkü. Ama Tanrının varlığının şüpheli olduğunu bilir. Ve bu düşünceye kendini iyice kaptırırsa, tanrıya önce bir nefret duyar, sonra da ateist olur. Bir çok Ateist kişi, aslında ateist değil Agnostiktir bu yüzden.
dinsiz olarak tanımlanabilir.
Allah'a, tanrıya inanmayan kisidir muslimanlar tarafından çok sinir bozucu olarak kabul edildiklerinden ötürü pek hoş karsilanmazlar.
Kendi şahsım olarak Allah'a ve birliğine inanmaktayim ancak inanmam ateistlerden nefret etmemi gerektirmiyor. Ateistlerin inanisina saygı gösteriyorum.