bugün

Toplum töresine uygun davranma.
iyi ahlak,incelik,terbiye.
insanın eline,diline,beline hakim olması.
insan yaratılmış diğer mahlukattan ayıran en önemli vasfı. Eskiden tekkelerin girişinde Edep ya Huu yazarmış.
Edep bir taç imiş Nur-u Hudadan
Giy o tacı kurtul her beladan
Ehl-i diller arasında aradım kıldım talep,
Her hüner makbul imiş, illa edep... illa edep...
(bkz: Yunus Emre)
iki çeşidi vardır.

(bkz: zahiri edep)
(bkz: batıni edep)
(bkz: adap)
(bkz: edebi)
(bkz: edebiyat)
Hekim'e sordular:
-Edebi kimden öğrendin?
-Edebsizlerden, dedi.Beğenmediğim davranışlarını uygulamaktan kaçındım.
"insanoğlu "edeb"den nasibini almamışsa insan değildir. aslında insan ile hayvan arasındaki fark "edeb"dir.
mevlana celaleddin rumi
ilmin önündedir.
edepdir kişinin giysisi edepsizse kişi üryandır.
doğu toplumlarında insanı özellikle sosyal -ve çoğu zaman ayrıca siyasi- sistemin gereksinimleri doğrultusunda yönlendirmek ve kontrol altına almak üzere geliştirilmiş hareket, konuşma ve düşünme normlarına verilebilecek genel bir ad. çoğunlukla dini ya da geleneksel* atıflar üzerinden kişiye sunulur.

Bu konuda edindiğim bilginin ve tecrübenin oluşturduğu fikrimin temeli olarak diyebilirim ki "edep öğretileri" küçük istisnalar haricinde her zaman susmayı* yüceltirler. Burada kastettiğim "susmak" kimi zaman "konuşmamak" kavramını da karşılasa da daha çok mecazi anlamda. yani Kendini, duygularını, memnuniyetini, isyanını, merakını, sevgisini, nefretini, itirazını ifade etmemek demek.

"Edep susmaktır" dersem çok da yanlış konuşmuş olmam sanırım.

Türkiye toplumundaki klasik manasına göre edepli insan "kendini sessizleştiren insandır".

Yine Türkiye'de gözlemlenebilecek anlamıyla "edepli olan insan", sakin duruşu sebebiyle kimi zaman karizmatik kişilik izlenimi verse de, "edepli" olma kriterlerini yücelten bir eğitimle yetişmiş insanların samimi beğenisini ve övücü takdimlerini kazanmış olsa da, kesinlikle bilinçaltı baskılarıyla hapsedilmiş, şehvet ve isyan gibi doğal duygu ve düşüncelerine bilinçsizce dizgin vurmuş insandır.

Nerede, nasıl konuşup davranacağını öğreten bir etkili ve derinlemesine bir eğitim alan, yani hata yapmamayı hatalı davranıp konuşmak yoluyla öğrenen insan ancak bilinçli insan olabilir. Edepli insanların hayata kattıkları iddia edilen faydaları aslında ancak böyle bir hayat eğitimi almış insanlar ortaya koyabilir.

Geleneksel edepli olma öğretileri ise, hayattan tamamen soyutlanmaya yönelten güçlü bir "susma"yı öğütlerler. insanı konuşup tecrübe kazanmakla değil, hata yapma riskini sıfıra indiren "susmak" ile sorumlu tutarlar. Ancak burada edep öğretilerinin kurucuları tarafından* kaçırılan nokta "susan kişinin yanlış yapmaktan korunduğu kadar, doğru ve erdemli olanı söylemekten de uzaklaştığıdır".

Edep ile susan* insan, birkaç onyıllığına kazanmış olduğu bilinç ve insan kimliğini doğru kullanmaktan, varlığı ve düşünceleri ile evrene ve insanlığa küçük de olsa bir anlam katmaktan mahrum kalır.

Sustukça yön verme insiyatifini, kendini ifade edebilme şansını, hatayı düzeltebilme ihtimalini reddeder ve sonunda da bunları yitirir. Kapılarını yönlendirilmeye, sömürülmeye açar.

insanın Kendisini edeple sınırlaması, insani özüne edepsizlik yapmasıdır.

Susmayı bir cevap olarak kullananlar veya ağız ishali olanlar bu değerlendirmenin dışındadır.

önleyici Not: bu yazım islama hakaret değildir ve bu amacı taşımamaktadır. Sadece fikir beyanıdır. hakaret olarak algılayıp entry ya da mesajla cevap kastırmaya çalışmak yüzeysel bir tepki olacaktır ve çok gerekli olmadıkça karşılık bulmayacaktır.
edep bir tac imiş nuri hüdadan.
giy ol tacı emin ol her beladan.
hz. mevlana'ya gore insan ile hayvani ayiran cizgidir. insanda bulunan en onemli hasletlerden biridir.

edep bir tac imis nur-i huda'dan
giy o taci emin ol her beladan.
üslup tartışmalarının yapıldığı şu günlerde edep üzerine benden de bir yazı ...bakın ne diyor iran şâiri, farsçanın o ruh okşayan âhengiyle:
edeb tâcist ez nûr-ı ilâhî
binih ber ser brev her câ ki hâhî
yani ;edep, tanrısal ışıktan (yapılmış) bir taçtır, onu başının üstünde tutan nereye gitse saygı görür; gibi bir anlamı var.
edep, iyi bir eğitim almış olmak (eğitim, öğretimle sınırlı değildir; tahsil cehâleti alır, eşeklik bâki kalır denilmiştir) nezâket ve zarâfet demektir. edep, yol-yordam bilmektir; kırıcı, incitici olmamaktır.
edepsizliğin başladığı yerde edebiyat biter.*
iyi ahlak, incelik, terbiye gibi anlamlara denk düşen, sınırları kişilere göre değişken olan Arapça kökenli kelime..
kulun kendisini rabbinin iradesine tâbi kılması, güzel ahlaklı olmasıdır.
1. haya utanma.
2. zefaret, nezaket.
3. iyi ahlak, güzel terbiye.
4. şiir.
edeb bir tac imiş nur - ü hüdadan ,
giy o tacı emin ol her beladan .
allah 'a veli yakın olmanın şartı edebe riayettir . bir kimse edeb - i terk ederse allah 'ta onu terk eder , yalnız bırakır .
korunmaya alınması gereken insan yönü.
edep nedir diye sorarsan bil ki edep,
her edepsizin edepsizliğine katlanmaktır...
(bkz: adap)
edep denilince akıla gelen ilk kişi hz osmandır. meleklerin bile edebine yetişemediği rivayet edilir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar