bugün

ateist

Tanrı yaptı oldu demekten hoşlanmayan, dolayısıyla başka cevaplar arayan insanlardır. Ama ben Ateist kişiden çok, Ateist insan bunalımından bahsetmek istiyorum.
Bu öyledir ki, tanrısının ve dolayısıyla her olumsuz duruma karşı sığındığı yüce varlığın, aslında var olmadığını fark etmenin verdiği huzursuzluk ve boşluk hissinden kaynaklanır. Hayatta bir anlam arar, eğer bulamaz ise Hayata bir anlam yüklemeye çalışır. Bu kişi eylemlerinin çabaya değip değmediğini de sorgulamaya başlar. Çünkü Tanrı için yaptıkları faydasızsa, başka şeylerde onun için faydasız olabilir. Ve evet, bu faydasız olgu yaşamın kendisi de olabilir.
Ayrıca bu faydasızlığı istekli bir sorgulama dışında, zoraki olarak da gerçekleştirmiş olabilir. Zor durumlarda kudretine sığındığı, adaletine güvendiği, emirlerine uyduğu yüce tanrının, bunlar karşılığında ona hiçbir şey sunmadığını farketmiştir. Onca çabasına rağmen, iyi ve inançlı bir insan olmak işe yaramamıştır. Emeğinin çarçur edildiğini, kötünün ve hilebazın kazandığını, adaletin ancak insanlarca sağlandığını gördükçe, ona bir gerek kalmadığını düşünebilir. Öyle ki aç insanın, önce inançlarını yediği söylenir. Bu durumda ilk önce tanrı algısını tamamen terketmezler ve pasif tanrı düşüncesine inanmaya başlarlar. Bu dünyada yaşadıklarının bir mükafatı olacağına inanmak isterler çünkü. Ama Tanrının varlığının şüpheli olduğunu bilir. Ve bu düşünceye kendini iyice kaptırırsa, tanrıya önce bir nefret duyar, sonra da ateist olur. Bir çok Ateist kişi, aslında ateist değil Agnostiktir bu yüzden.