bugün

huzursuzluk

tilkiler dolanır beyninizin içinde, kurtlar içinizi dışınızı kemirir. elinizden bir şey gelmez, gelemez. sevdiğin adam yurt dışına çıkmıştır ve yanında sizi huzursuz eden bir bayan vardır.
7/24 telefonu açık olan adam, asla ve asla telefonunu bir yerde unutmayan adam telefonunuza cevap vermez. mesajlarınız karşılıksız kalır.
sonra ha gayret (ya da sabırsızlık) bir daha ararsınız. cevap verir. "telefonumu odamda unutmuşum dışarıya çıkarken, şimdi mesajlarını okuyordum, aradın." der. güzel güzel konuşursunuz. içiniz rahatlar.
şirket herkese ikişer kişilik odalar ayarlamışken adam "başkasının horultusuyla mı uyuyacağım?" der ve kendi parasıyla single oda tutar otelde.

ertesi gün olur...
sınav sonucunu merak edip bir sms atarsınız. beklemede kalır sms. ararsınız defalarca, neye faydası varsa. sanki çok arayınca telefonunu mu açacak.
36 saattir ayaktasınızdır. yorgun, bitkin, uykusuz ve huzursuz. onca bitkinliğe rağmen uyumak mümkün olmaz.

"beraber mi kalacaklar?!" düşüncesi iyice kemirir içinizi, beyninizi, her yerinizi.

elden ne gelir?
koskocaman bir hiç!