bu bir manifestodur arkadaşlar. biz yetkililer olarak bir çoğumuzun altına imzasını attığı bir manifestodur. bu dürüstlüktür. dürüstçe sözlükteki yönetimsel sorunları yazarlarla paylaşmamızdır. sizler de görün, sizler de bilin neyin ne olduğunu diye attığımız bir çığlıktır bu.
bundan emin olun kendi menfaatimize, yetkimizin arttırılmasına, moderatör yapılmamıza dair hiçbir emare yok. beklentimiz de yok. gerekiyorsa yetkimiz alınsın gerekiyorsa hesaplarımız silinsin ama sözlük adil şekilde yönetilsin. yönetim anlamında saçma sapan anlamsız şeyler yapılmasın. kimse kayrılmasın. adaletin terazisi şaşmasın.
daha da yazacağız buraya cevaplanmamış bir sürü sorumuz var. üstelik bizimle iletişim halinde olacağını belirtip bu şekilde hareket eden bir moderatör tarafından cevaplanamayan sorular.
onları da paylaşacağız. şahsen ben paylaşacağım. muhtemelen diğer değerli arkadaşlarım da paylaşır.
uludağ sözlük kimler için değerli kimler için değersiz böyle böyle anlayacağız anlaşılan. başka yolu kalmadı.
tutarsız davranışlarda bulunan insanlar için söylenen, memleketimizin has deyimlerinden biridir. herkes bilmez tabi. anadolu candır. günümüz ilişkilerine yaptığı vurguyu ise ben belirtmiyorum bile.
gözlük kullanmaya başladığımdan beri yaptığım güzide hareket.
"Küfrün adabı varsa, hareketin de adabı var." özellikle toplu taşıma kullanırken ya da kalabalık ortamlardayken yapıyorum bunu. özel bir amacım da yok maksat ibnelik olsun.
bir gün birinden iyi bi zopa yiycez de dur bakalım şu ana kadar vukuatsız gidiyoruz.*
şu boktan dünyada bir bana mı huzur veriyor bilmiyorum ama gerçekten huzur veren bir sestir bu. site görevlisi an itibariyle sitedeki çimlerin sulama şeysini çalıştırdı böyle tıs tıs falan günün yorgunluğunu atmama yardımcı oluyor yeminle. hani cidden kafam güzel olsa;
-hadi maresal bak her tarafa su sıçratıyoruz kaldır o koca kıçını da bu anın tadını çıkar. çimlerin üzerinde daireler çizerek koşup ıslan ve unut bütün stresini...
