arkadaşlar meseleyi yanlış anlıyorsunuz. Başlık karakter kısıtı nedeniyle böyle oldu. 50 bin kişi mi öldü sizce? yoksa daha fazla kişi mi? kaç ev hasar gördü? bu kadar konut bir rantın büyük parçası değil mi? ayrıca dikkatinizi çekerim o konutları depremzedeler dahil her vatandaşa parayla satılıyor (ödeme kolaylığı ile (!) )
demek ki 50 bin kişi depremde ölmemiş. konut sayısına bakılınca ölen kişilerin aslında beyan edilenden ne kadar korkunç fazla olduğu da ortaya çıkıyor.
Babam komada Geçen hafta cumartesi tam bir hafta oldu beyinde pıhtı attı Kahvede okey oynarken.
Babam bize asla keşke dedirtmedi biz ondan razıydık insan 100 yaşında ölse bile geç geç yaşlanır..
72 yıllık bir hayat içinde keşkelerin olmadığı bir hayat aslında babam bize güzel şeyler bırak mücadele bıraktı mutluluk bıraktı huzur bıraktı Ama keşke bırakmadı...
Düşünsenize Ben şimdi burada bir şeyler yazıyorum ama orada Entübe şekilde hayata tutunmaya çalışıyor...
Şu mu olması gerekiyor hayatta ölüm Toprak ve keşkeler...
Kavgayı bırakın en güzel zamanlarınızda vakit erken iken babanıza sarılan Annenize sarılın evlatlarınıza sarılın Hayat o kadar kısa ki bazen keşke diyorsun ama keşkeler yetmeyecek kadar kısa bu zamanda...
Sen türbanlı eşi türbanlı olan adam Sen ateist hayatı Seküler yaşayan adam sen karamsar mutsuz sen boş yaşayan adam hepinizin gideceği yer aynı kavgayı bırakın barışın sonunda filmin sonunda bütün karakterler ölüyor...
Fotokopi; bir iz değil, bir silinme şeklidir....
Kendi varlığını başka bir varlıktan çalarak sürdürür...
Fotokopi makinesi, modern çağın samimiyet katilidir.
Fotokopi, üretmeyenlerin sığınağıdır....
Ne geçmişi taşır, ne geleceğe umut verir....
Depremler yer kabuğundaki hareketler sonucu oluşmaz, tamamen allahın insanlara ahlaki yozlaşmaya karşı bir uyarısı olarak algılanmalıdır... Yani bilimsel olarak bakıldığında da buradan yola çıkarak, din ile doğrudan bir bağlantısı olduğunu söylemeliyiz.