Binanın dış yapısının ve içindeki eserlerin ihtişamı bambaşka olan sanat-tarih kokulu müze. 4 katlıdır. rijksmuseum, 19 kasım 1798'de lahey'de kurulmuş ve daha sonra amsterdam'a taşınmıştır.
Hayatımda anlatabileceğim bir şey yok sanırım. Yani tam açtığım zamanlarda vazgeçiyorum, içime atmayı tercih ediyorum. Çoğu şeyi kalbime gömmeye alıştım belki de. Bilmiyorum ki… anlatamıyorum. Ama genel anlamda mutsuz da değilim, hayatta bazı şeylere geç kaldığımı düşünüyorum bazen. Öyle işte sözlük.
Çirkin bir tabir. O yüzden cinsiyet ayırt etmeksizin herkese naçizane tavsiyem, karşı taraf size ne kadar adım atarsa siz de ona o kadar adım atın. asla fazlası değil. Yoksa bu tarz sıfatlara maruz kalabilirsiniz.
Bu sabah saat 11.00’de uyandım. Ve dinlenmenin dozunu aşırı şekilde abarttığımı anladım. Geç uyanan insanları kafamda aylak olarak değerlendiren ben, bu sabah kendime “ya bir kere de keyif yap” dedim. Sabah erken uyanırsam o günden bir şeyler kazanıyorum gibi hissediyorum, illa planlı olacağım. Onun dışına farkında olmadan bile olsa çıkmamalıyım. Kendimi kötü hissediyorum.
insanoğlu hiçbir şeyden tam anlamıyla memnun olamıyor. Yaz gelince kış, kış gelince de yaz mevsimini arıyoruz. Yapacak bir şey yok, özlem de hayatın doğal akışı.
Yıldızlara bakarken düşüncelere daldım. Bir de rüzgâr öyle güzel esti ki… aşırı iyi geldi.
Eskiden olsa bazı durumlara çok üzülürdüm. Özlediğim için yanardım. Aşkımdan ölüp biterdim. Eskisi kadar duygusal yoğunluk hissetmediğimden mi, içimdeki fırtınayı aşmak zorunda kaldığım için kısmen aşabildiğimden mi, bunları sahiden bilmiyorum. Kalbimin, hiçbirine cevabı yok sanki. En son küçük bir hareketimle artık o’na yük olduğumu düşündüm, sanırım bunun altında ezilecekmiş gibi hissettirmiştim o’na. içim acıdı. Üzerine gitmiştim. Sanırım ayıp ettim, her yaptığım şeyden sonra utanmam peki? Neyse. Belki de korkuttum, tedirgin ettim o’nu. Bir şekilde hayatımda olmasını istiyorum, kalbine çok kıymet veriyorum, sonsuz güven duyuyorum o’na karşı. Umarım iyidir bir yerlerde. Bir gün Ben de o’nun aklına gelirsem yıldızları izlerken tebessüm etsin isterdim.
izmir’de okuduğum-liseli olduğum zamanlarda alsancak’ta otururken ilk kez dinlemiştim kendilerini. Hayran kalmıştım, hâlâ da öyledir benim için. Yerleri başka.
Tekirdağ’da yaşıyorum. Bir süreliğine şehir dışındayım ve şu an tekirdağ genelinde su yokmuş. insanlar mahvolmuş durumda. Ve bu günlerdir devam ediyor, telefonuma da konuya istinaden devamlı mesajlar geliyor. Belediye başkanı candan hanım buna acil çözüm bulmalı. Susuzluk büyük bir problem.
Temmuz’da paris kentine seyahat edeceğim ülke. Severim kendilerini.
Son zamanlarda getirdikleri yeni kısıtlamalara göre plajlar, parklar, bahçeler, oyun alanları, stadyumlar, okul girişleri ve otobüs durakları dahil olmak üzere çocukların bir araya gelebileceği neredeyse tüm açık kamusal alanlarda sigara içilmesini yasaklamışlardır.
Yerinde bir karar olmuş. umarım bizde de tütün hususunda benzer kısıtlamalar getirilir.