Gecenın bır vaktı sebepsızce uyanıp gerceklerın yuzunuze tokat gıbı carpmasıdır. Oyle derın bır sey kı uyumadıkca daha cok yakıyor canı. Uyusan ne oluyor kı uykuna gelıyor bu sefer de. Ozlersın bır tek sen ozlersın.
en berbat hisler veya duygular içerisinde sampiyonluga oynar kendisi. ama kavusma aninin dolu dolu yasanmasina da sebebiyet verendir o yüzden sevmesek de onu, degeri bilinmeli.
'bazı zamanlar gelir sevdiğini özlemek günlük bi' iş haline gelir insan için; her gün aksatmadan devam eder özlemeye; acı çekmeye... (bkz: yaşayan anlar)
Bazen kine bulaşandır. Cok tehlikeli bi his özlem acayip bişey yahu, içtiğiniz sigaranın, arkadaşlarla yapılan takılmacaların, sofradaki tuzluğun, her gün beklediğiniz otobüs durağının, en sevdiğiniz ayracın, aklınıza gelebilecek her şeyin arkasına saklanabilecek hacimde yüreginize oturan ve ne zaman biteceği konusunda umutsuz ihtimaller savurduğunuz apacayip durumdur. En baskını da kokudur. Bir insanın kokusunu ancak ona sarılırken duyarız. Belki bir kez daha sarılsam ömrüm uzayacak sanırsınız ama olmaz. Ne siz sarılabilirsiniz gururdan ne de o size koşar gelir sarılır öyle sik gibi beklersiniz ikinizde. ikinize de kocaman bir aferindir amk. Velhasıl kelam özlem iyice arsızlaştı!!
Giderek büyüyen bir boşluk, belki uçsuz bucaksız bir araf, ne başı ne sonu belli olan.. beklemektir özlemek; en korkunç halidir yaşamın, dokunabileceğin kadar yakın ama bir o kadar uzak olanı her an gelecekmiş gibi, hep seninmiş gibi beklemek. umuda köle olmaktır; çıkış kapılarının bir bir suratına kapandığı her gün yeniden dilemektir onu tanrı'dan. karşılık beklemeden sıkı sıkıya sarılmak, hayatını ona odaklamak, aldığın nefesin sebebini dahi onun varlığına bağlayıp, hayata tutunmaya çalışmaktır. ve.. belki, o can veren tebessümüyle bir defa daha gelir de düşlerimi süsler diye, uykuyu sevmektir özlemek..
Bazen aileyi, bazen dostlarini, bazen gidipte geri donmesini en son isteyecegi insan olan sevgiliyi, bazen gulmeyi, bazen yasamayi ozler insan... ve eger tum bunlari ayni anda ozlerse bilinki ozlem ceken bir bosluga duser... o oyle bir bosluk olur ki kendini yapayalniz hissettirir. ozlersin, ozlersin iste abi yaa...
diğer duygulardan çok çabuk ayırt edilebilecek bir duygudur özlemek.
alışkanlık derler, sevgi açlığı derler, derler de derler. herkesin başkalarının duyguları hakkında yorum yapma gibi bir refleksi vardır, karşısındaki insanla dertleşirken. ama ancak tahmin yürütebilirler, empati yapabilirler anlamaya çalışırlar.
o yüzden özlemek, sadece onu hisseden kişinin tam olarak farkında olduğu, diğer duygulardan ayırt edebildiği bir duygudur.
Ayrılık diye bir şey yok.
Bu bizim yalanımız.
Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.
Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?
Güneş çoktan doğdu.
Uyanmış olmalısın.
Saçlarını tararken beni hatırladın, değil mi?
Öyleyse ayrılmadık.
Sadece özlemliyiz ve bekliyoruz...