ses titresimlerden ibarettir.
doku ile titreşimi hissetmek mümkündür.
Fakat dengede durmak için gerekli olan orta kulak da çok önemlidir. Orta kulakta bulunan kemikler ile çene kemikleri arasında bir bağ bulunur.
Büyük ihtimal ikisi de paralel gelişti.
Ses, kulak olmadığı zaman da var olduğu için zaten kulak oluşmuştur. Canlıların organları doğaya ve yaşadığı şartlara uygun olarak, ihtiyaca göre evrimleşmiştir.
Edt. Tamam kardiş ses değildir, mekanik dalgadır. insanlar seçebildiği mekanik dalgalara ses adını vermiş. Kulak yokken de o mekanik dalgalar vardır demek istedim kardiş. Sakinleş çampiyon, en marjinal sensin.
Kuşkusuz demin sağ ayağında lineer bir kıl gördüğüm adamın bimin önündeki diğer adama sorduğu soru. Zor soru. Ama beyin verinin nereden nasıl geldiğini umursamaz, sadece işler. dolayısıyla önce bu ses dediğimiz şeyi daha kolay kanalize eden kulak olmalı ki onu takliden ses çıkarmak olsun. Tekamül gibi oldu ama anladılar beni onlar. Sigara içiyorlar benden sürekli.
Olaya bilimsel bakarsak uzayda ses dalgalarının ilerleye bileceği bir atmosfer olmadığı için ve ses mekanik bir dalga olduğundan yayılmak için ses dalgalarını yayacak bir ortama ihtiyaç duyar. Keza baktığında ses dalgalarını uzayda iletecek bir ortam olmadığından bilim insanları radyo dalgaları ile yani telsiz ile uzayda iletişim kurmaktalar. Yani bu bağlamda evrimsel açıdan bakarsan duyu organları gelişene ve uygun bir moleküler ortam var oluncaya kadar ses dalgalarını doğal yollardan işitmek mümkün değil. Ama varsayalım ki uzayda ses dalgalarını iletecek bir moleküler ortam olmuş olsa o zaman da ses kulaktan önce var olmuş oluyor. Acaip felsefik bir soru ardı kopasıca.
