bazen aklıma gelen ve korktuğum bir şeydir. korkumun sebebi hayatın sonunda ki karanlık, belirsizlik mi yoksa müslüman olduğum için işlediğim günahlardan dolayı çekeceğimi düşündüğüm acılar mı bilmiyorum belki de her ikisidir. ölüm denilince aklıma sadece karanlık geliyor hiç ölmedik ki nereden bileceğiz ne olacağını. düşünmek mi yoksa düşünmemek mi daha yararlı?
kimseye yakışmıyor şu ölüm de, hayata gülen gözlerle bakan bakımlı güzel kadınlara daha bir yakıştıramıyorum sözlük. hani her misafir karşısına çıktıklarında tırnakları ojeli, saçları yapılı güzel kadınlar. hani arkadaşları ile tatil yapan, çocuklarına arkadaş eşlerine daimi sevgili olan kadınlar. zuhal teyze gibi, türkan teyze gibi. sanki onlar hep o asaletleri ile kalacaklardı, sedef renkli ojeleri, tertemiz yüzleri tecrübe ve hayat dolu halleri ile. yakışmıyor ölüm kimseye ama işte ben böyle kadınlara ölümü hiç yakıştıramıyorum. hem de hiç...
bir anlığına düşünsenize en yakınınızı, ailenizi,anne babanızı ,eşinizi çocuklarınızı ya da en değer verdiğiniz kişi kimse onu.siz ona o kadar bağlı iken onun bir anda sizi bırakıp gittiğini düşünün.düşünemezsiniz o an felç olur beyniniz.sadece boş boş bakarsınız.ağlayamazsınız bile.dünyadaki tek gerçektir ölüm.
her saniye yaklaşıtğımızdır. bugün yine bir yakınımın ölüm haberini aldım. sapasağlam kadın, olacak iş değil. çok şey yazmak istiyorum ama yazamıyorum. umarım nur içinde yatarsın.
arada sırada aklınıza gelir, düşünürsünüz, "zaten öleceğim, bu kadar eğitim, kendini geliştirme, kariyer sevdası neden?" diye. bütün bir şeyler yapma isteğiniz kaybolur. eğer allah'ın varlığıyla ilgili sıkıntı yaşıyorsanız daha da kötü bir dönem geçirirsiniz. düşünürsünüz, "yok olmayayım da, cehenneme gitmek bile iyidir" dersiniz. "çünkü klostrofobiniz vardır, kapalı alanlardan inanılmaz çekinirsiniz. mezarın altına girip yok olmaya başlamaksa, başınıza gelecek en kötü şeylerdendir. "yok olmaktansa, yanmak bile daha iyidir" dersiniz. bu entryi girerken ekranınızın üzerinde dolaşan böceğin de bir hayatı olduğunu fark edersiniz, dolaşmasına izin verirsiniz. ve, on yedi senelik hayatınızda, dünyaya bırakabileceğiniz tek şeyin ne olduğunu keşfedersiniz.
çok zor, lakin umarım başarırım. belki de, "inşallah". bilemiyorum...