zihnin varoluşunu ve doğasını, kapsamını ve içeriğini, zihnin dünya ve zihinler arasındaki ilişkilerini anlamaya çalışan, zihin ile bedenin birlikteliğini ve işleyişini konu alan felsefe dalıdır. genel alanı düşüncedir.
-ben düşünce kavramından içinde olup, bilincinde olduğum bir şeyi anlarım.
descartes
Zihin nedir? Zihin dünya ile nasıl ilişki kurar? Zihin kendi dışındaki nesneler ile nasıl iletişime geçer? gibi sorulara cevap arayan, zihin ile zihinsel etkinliğin insan varoluşundaki yerini bütün yönleri ile ele alan felsefe dalıdır...
Zihnimizin içinde olup biten acı ve haz duymalar; düşünceler, inançlar, arzular ve
endişeler; renk, koku, ses algıları; kaşıntılar, gıdıklanmalar, sıcak ve soğuk
hissetmeler; beklentiler, hatırlamalar, öfke ve sevinç duymalar; susuzluk, açlık ve
can sıkıntısı hissetmeler gibi olaylara veya durumlara zihin halleri diyoruz. Zihin
hallerini barındıran zihin dediğimiz bu şey nasıl bir şeydir? Beden, özellikle de
beyin (daha genel alırsak, merkezi sinir sistemi) ile zihin dediğimiz şeyin ne gibi
bir ilgisi, ilişkisi var? Beyin ile zihin arasındaki bu ilişkinin aydınlatılması sorunu
felsefede beden-zihin problemi denir.
insan zihni hayvanlardan ayrılmasının en büyük referansını taşır. akıl...
insan zihni holografik olarak çekilen anların kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe en sonunda bilinç altına atılmasına neden olur.
bir olayı delinin zihninden ve aptalın zihninden bakarsak olabilecek değişik durumlar vardır.
zihin felsefesi öyle bir ürperti ki her yerinde fikir üstü düşünce tanecikleriyle yapılandırılmış bir yanılsamadır.
zihin gerçekliğin yansımasıdır.
Bir bedenimiz ve bir zihnimiz (ingilizcede mind) olduğundan söz ederiz. Şu
tuhaf soruyu sorarak başlayalım: Bir insana kendi zihni mi yoksa kendi bedeni mi daha
yakındır? Kör, sağır ve üstelik felçli bir insan düşününüz. Bedeninden fazla haberdar
olamasa da, zihninde geçen düşünme, canı sıkılma ya da canı bir şey isteme, başı dönme
gibi olayların farkındadır. Yani zihninin içinde geçenlerden haberdardır. Zihnimizle
olan bağımız bir anlamda daha sıkıdır; zaten bedenimizle olan bağımızı, hatta bir
bedenimiz olduğu bilgisini bile zihnimiz sayesinde ediniriz.
Peki, başka insanların zihinlerinden mi yoksa bedenlerinden mi daha fazla
haberdarız? Ben şu anda etrafımdaki insanların bedenlerini görmekteyimtabii
elbiselerinin izin verdiği ölçüde!ama zihinlerinden geçenler hakkında en ufak bir
bilgim yok. Kim bilir neler geçiyor her birinin zihninden şu anda. Her biri kim bilir
neler algılıyor, neler hatırlıyor, neler düşünüyor, neler hissediyor. Belki bazılarının biraz
başı ağrıyor, bazıları üşüme hissediyor, bazılarının burnu kaşınıyor, bazıları susamış,
bazılarının benim hakkımda değişik değişik düşünceleri var. Ama bütün bunlar
hakkında ben hiçbir bilgi sahibi değilim. Etrafımdaki insanlar da tabii benim bedenimi
görmekle birlikteelbiselerimin izin verdiği ölçüde!zihnimde olup bitenleri bilemez.
Kim bilir benim zihnimde neler var şu anda? insanların bedenlerini (iç organlarını da
bedene dahil edebiliriz) gözlemek ilkece kolay ama onların zihinlerini gözlemek son
derece zor, belki de imkânsız gibi görünüyor.
Aslına bakarsanız, kendi bedeninizi gözlediğiniz yollarla ve metodlarla kendi
zihninizi gözlemeniz de pek mümkün görünmüyor. Aynaya bakın.2
Aynada bedeninizi
görebilirsiniz. Uygun bir aynalar sistemi ile bedeninizin arkasını, hatta biraz
teknolojinin de yardımıyla iç organlarınızı ve kendi beyninizi bile görebilirsiniz. Ama
teknolojinin sağlayacağı, aynalar ve mikroskoptan oluşan böyle bir aygıtla beyninize ne
kadar dikkatli bakarsanız bakın zihninizi, zihninizde olup biteni görebilir misiniz? Yani
şunun gibi şeyleri görebilir misiniz: düşüncelerinizi, başağrınızı, susamışlığınızı,
dünyanın yuvarlak olduğuna inancınızı, falanca kişiye öfkenizi, filanca kişiye
hayranlığınızı, o andaki koku ve ses algılamalarınızı, sol ayağınızda duymakta olduğunuz karıncalanmayı, geleceğe ilişkin planlarınızı, çocukluk arkadaşınızın adını
hatırlamanızı, beklentilerinizi, ? Zihnimizin içinde olup biten böyle olaylara veya
durumlara zihin halleri (ingilizcede mental states) diyoruz.
Bahsettiğimiz türden bir aynalar-artı-mikroskop aygıtıyla beyninize bakarken
şunu farketmeniz çok muhtemel: bazı zihin hallerini ne zaman yaşasanız beyninizde
belli birtakım beyin olayları oluştuğunu gözlersiniz. O zihin halleri ne zaman zihninizde
belirse, beyninizde de o nörofizyolojik olaylar ortaya çıkar. Yani zihin hallerinizle
beyninizdeki bazı nörofizyolojik olaylar arasında çok yüksek bir korelasyon olduğunu
farkedebilirsiniz. Ama hâlâ, aynalar ve mikroskoplardan oluşan aygıtla kafatasınızın
içine bakarken bizzat zihninizin hallerini gözlüyorsunuz demek zor.
Yani aynada kendi zihin hallerinizi göremezsiniz; sadece beyin dokunuzu ve
beyninizde geçen birtakım nörokimyasal olayları görebilirsiniz. Dolayısıyla, aynada
kendinizle ilgili görebildikleriniz başka insanlara (ve onların beyinlerine) bakarken
görebildiklerinizden farklı değildir. Ama kendi zihin hallerinizi yine de bir anlamda
görebiliyorsunuz, bilebiliyorsunuz, onlardan haberdarsınızve bunun için ne ayna
gerekiyor ne başka bir şey. Sadece baygın ya da rüyasız uykuda olmamak gerekiyor
kendi zihninizi gözlemleyebilmeniz ve zihninizde ne olup bittiğinin farkında
olabilmeniz için.
özellikle bilincin doğası, ne tür şeylerin bilinçli olduğu ya da olabileceği ve yalnızca bilinç sahibi varlıkların sahip olabileceği her tür zihinsel olguyla ilgilendiği söylenebilir. Zihin felsefesi ana hatlarıyla bilinçli akıl yürütmenin, ifadelerin doğasıyla ilgilidir. Zihinsel olguyla kastedilen şey duyma, hatırlama, imgeleme, hayal kurma, düşünme gibi bilinçli olma durumlarıdır.