bazen düşünürüm ne garip mahluklarız? Hepimiz ömrümüzün kısalığından şikayet ederiz; fakat gün denen şeyi bir an evvel ve farkına varmadan harcamak için neler yapmayız?
ahmet hamdi tanpınar- saatleri ayarlama enstitüsü.
Daha iyi anlayabilmek ve tüketmek adına biz öğütücü insanoğlunun kendisini çeşitli formlara ayırdığımız sonsuz bir olgudur. Belki de tüm acılarımızın kaynağı zamanın yıkıcı etkisini kimsenin bize anlatmamasındandır.
kime göre, neye göre, ne kadar geçiyor tartışılması gereken o. evet, geçen zamanın tekrarı yok. ama zaman her zaman aynı zaman mı? sorgulanması gereken konu o;
mesela izafiyet teorisini einstein'a sormuşlar, demişler nedir aga anlat bize?
"elinizi bir dakikalığına sıcak bir fırının içine sokun, sanki bir saatmiş gibi gelir. güzel bir kızla bir saat kadar zaman geçirin, bir dakikaymış gibi gelir. izafiyet budur." demiş.
interstellar'da beni en çok etkileyen sahne,
--spoiler--
bunların suyla kaplı bir gezegende geçirdikleri bi kaç dakikanın dünyada yıllara denk olması
--spoiler--
insan bazen gerçekten hayret ediyor ama sonra vapurlar diyor, kuşlar diyor zaman yine bir şekilde akıp gidiyor.
üzerine yapılan birçok felsefi düşünce fırtınasına ek olarak saatlerin anlamları adlı şu siteyi keşfetmemle zamanda bir level daha atlamış gibi hissediyorum kendimi.
Kullanılması kolay, anlaşılması zordur. Çokluk veya azlık olarak nitelendirilemez fakat dolu dolu yaşayan ve kullanan kişiler tarafından nitelendirilebilir. Kullanmasını bilene faydalı kullanmasını bilmeyene ise boş bir olgudur.