samimiyetle ilgili kurduğun denklemlerin değişmez değeri.
''aga zaman da ne kadar çabuk geçiyor ? ''
olur öyle.
memlekette yalancıların ardı arkası kesilmiyor.
aşk desen kelimelerden ibaret.
gençlik internette direniyor.
hayatlarında uçağa binemeyecek adamlar bilmem kaç milyon dolara inşa edilen hava alanlarını alkışlıyor.
polis devleti olduğumuz göz ardı ediliyor,
hukukun hiçe sayıldığı fark ediliyor ama ses çıkarılamıyor.
ve zaman akıp gidiyor.
zaman gerçekten akp'li sanırım.
helööyyyy.
göd gılıyız !
bir şarkı vardı... beni bıraktığında dinlediğim; o şarkıyı dinlediğimde hep ölüm gelirdi aklıma. bi süre sonra dinleyemez oldum. bugün tekrar o şarkıyı dinlemeye cesaret ettim. yine o zamanlar geldi aklıma. sana çok kızdım kendi kendime. niye bilmiyorum ama çok kırılmışım ben sana. belki çok şey beklemişim, ondan. ama ben o zamanları atlatamamışım hala. sarhoş sarhoş saçmalıyor diyebilirsin ama söylemek istediğim bir şey var; sana değer verenlerin kıymetini bil... seni üzseler de, kırsalar da, kızdırsalar da... kaybettiğinde veya elinin tersiyle ittiğinde pişman olmamak için tut onları sımsıkı. o zaman vicdan azabı çekmezsin belki... *
hızına yetişmenin imkansız olduğu kavram. ve bu kavramın her zaman haklı çıkma gibi bir özelliği var. yaşadığın ve yaşayamadığın, yaşamaya cesaret edemediğin her şeye dönüp baktığında zamanın haklı çıktığını görüyorsun. ve asla nasıl geçtiğini, nasıl bir şeylere sahip olduğunu, sonrasında onu kullanıp tükettiğini ve kaybettiğini asla anlamıyorsun.
sevdiğin insana hangi zamanda nasıl sahip oldun, nasıl mutlu oldun ve tekrar nasıl yalnızlığına döndün, nasıl onsuzluğa alıştın bilmiyorsun. ara ara hatırlıyorsun belki ama unutyorsun. zaman unutturuyor. hatırlatıyor da tabi aynı zamanda.
ne ara kazandın okulunu, ne ara adımını attın o kapıdan ve ne zaman yolu yarıladın. ne zaman çaylaklıktan işin orospuluğuna geçtin çalıştığın yerde. ne zaman birikti kütüphanende onca kitap. ne ara izledin o kadar filmi ve beynin nasıl aldı bunca şeyi. zaman kişiyi farkında olma duygusundan arındırıyor biraz da.
Anafen ve Fem dershanelerine kayıt olan öğrenciler, rehber hocaları tarafından bu gazeteye abone yapılıır. Genellikle bu gazete okunmaz çünkü kendi apartmanımdan biliyorum devamlı olarak, her gün 2 gazete gelir ve o gazeteleri kimse almaz dağ gibi birikir sonuç olarak alıp çöpe atarlar. Aynı şekilde abiler ve ablalar vardır bunlarda gelen öğrencileri gazeteye abone yaparlar.
Özetle: Nur cemaati üyeleri, gelen öğrencileri bu gazeteye abone yapar ve bu nedenle de en çok okunan gazetesi olur aslında en çok okunan gazete değil en çok çöpe atılan gazetedir.
Çok satılan ve çok okunan gazetedir.gazeteyi alır almaz spor haberlerine giden ya da sırf cinsellik içeren resimlerden oluşan gazetelerin olduğu bir ülkede okunmuyor ki yaaa, zaten fem de abone oluyorlar demek de ayrı bzir saçmalık.
Elimizde ki buz parçası gibidir.erir ve biter.insan farkına varamıyor o buz elini uyuşturmuştur çünkü.farkinda olmak istiyorsan zamanın senden alıp götürdüğü insanları düşün.ama hergün düşün.
Edit:imla.