2500 liralık kitabından bir kesit. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1799965/+
ray-ban 1937'de ABD'de halka dağıtılmaya başlamış, 1953'te dünya piyasasına sunulmuştur. yılmaz özdil ise bundan bihaber olarak "ray-ban gözlük takardı." diye sallayarak enayileri keklemiş.
edit: anında biri eksiledi. enayinin birine isabet ettirmişiz belli ki.
ben bu adamı hürriyet gazetesinde yazarken severek okur, ne güzel yazıyor derdim. hatta hürriyet gazetesinde köşesini takip ettiğim tek yazardı. sırf hükümete diş geçireceğim diye yaptığı açıklamalardan rahatsız olmaya başlamıştım ki bu mustafa kemal kitabı olayında yarattığı saçmalıklarıyla son damlayı damlatarak taşırmış oldu. kendisini artık ilginç bir kişilik olarak görüyorum.
Hepinizin kafasını kopartmak istiyorum özür dilerim. Arkadaşlar adamın son kitabı bir koleksiyon kitabıydı elle ciltlendi yurtdışından kağıdı getirildi. Ve emin olun yaptığı masrafları bile karşılamadı karşılığında aldığı para. Kitabın normal versiyonunu 15₺ alabilirsiniz. Zaten bir Yılmaz abim birde ben sizin gibi sığ düşünen insanlara bir türlü açıklayamadık bunu. Anlayın artık anlamak zor değil!!
Ya hayır anlamadığınız yetmedi bir de eksiliyorsunuz. Size tavsiyem şu yazıyı okumanız ben anlatamadım belki buradan anlarsınız. Haaa tabi hiç birinizin okuyacağını sanmıyorum. Sığ düşünceliler sizi. https://www.sozcu.com.tr/...maz-ozdil/1881-2-3214285/
Arkadaşlar ifade etmekten yoruldum anlamamaktan yorulmadınız kitabın normal halini 15₺ gibi bir fiyata satın alabilirsiniz. 2.500₺ olan koleksiyon kitabı.
Gerçek bir Grureye (gravyer) bir kaşar peyniri yemek istiyorsanız en az kg 200 TL civarında parayı gözden çıkarmalıyız.
Veya bim de satılan adı sanı duyulmamış taze kaşar peynirine kg 20 TL verip alabilirsiniz.
ikisi de kaşar canım, ne fark var?
Burada her iki tercihten birini yapan haklıdır.
Konu para değil kalite diyen de ve ne fark var canım ikisi de kaşar diyen de haklıdır.
Film kitap vb koleksiyon yapanlar veya araba ya da FB GS BJK gibi spor kulüplerinin yüzüncü yıl veya öZel seri üretim olan ürünlerini alanlar bilir.
Yılmaz Özdil bu konuda zamanlama açısından eleştirilebilir.
Bu kadar cehaletin kalitesizliğin sıradanlığın pirim yaptığı ve bu duruma düşmeyelim diye susmak yerine konuşan insanların çoğaldığı bir ortamda böyle yapmamalıdır.
Tıpkı adım başı cami olan yerde yerel yönetimlerin popülist yaklaşım ile cami yaptığı değerli arsaları borcuna karşılık hazineye devrine hangi partiden olursa olsun bak din düşmanı dememiz gibi.
Her konuda siyasi ideoloji inanç kimlik hırs kin cehalet içinde yaklaşım yapıyoruz.
Günlük bile tutmayan anı hatıra yazmayan ve böyle sosyal medya (sözlük, Facebook, Instagram WhatsApp, blog vb) olmasa bir cümleyi düzgün yazamayan (örn: g üzerinde çizgi var mıydı?) Okumayan ve okusa bile anlamayan toplumda, hangi yazar hangi düşünce taraf kimlik ideoloji inanç düşünce de olursa olsun eleştirirken cahilliğimizi itiraf ediyoruz ve aslında kendimize kızıyoruz.
Yılmaz Özdil için eleştiri yapan veya destekleyenler, hanginiz bir günlük tutunuz?
Şimdiye kadar ne yazdınız?
Tamamen araştırma karşılaştırma (Atatürk için kitap yazarken erişime açılan ingiliz devleti yazışmaları istihbarat raporları meclis ve idarenin kararları da incelenmeli ki gerçek Atatürk'ü savaştığı düşmanlarından öğrenirsiniz) emek isteyen bir kitap ve özel seri için fazla haksızlık yapıyoruz.
iktidar yanlısı bir yazar olsa medya çalkalanırdı hangi belediye bu kitaba ne kadar para akıttı toplu alımlarla diye. ama nedense bu hiç sorgulanmıyor. çünkü tatlı su türk solcişliği bunu gerektirir.
"(...)Pkk'ya; HDP'Ye oy ver çağrısı yapan bir yazar Atatürk'ü yazamaz. Yazarsa da o Atatürk olmaz. O tamamen sistemin hoşuna giden... -ikinci "mustafa" gibi- yani "Mustafa" yazmıştı ya can dündar. O da Atatürk'ü yazmıştı. bu da ikinci "Mustafa"yı yazdı yılmaz özdil. ikinci "can dündar" oldu. Yani tam batılının, atlantik sistemin falan istediği devrimciliği boşaltılmış. Magazin bir atatürk çıkarttı.(...)" Doğu Perinçek
bugün markette çocuklar için atatürk serisine göz gezdirdiğim yazar. gerçekten bu kadar da olmaz artık. atatürk'ün her gün çamaşır değiştirdiğini yazmak mıdır atatürk' ü tanıtmak ya da leblebiyi havada ağzıyla yakalamasının bilgisini vermek mi ki onu da nerden buldu kim bilir? Bir de kendisini eleştirenlere atatürk düşmanı falan diyor, kepazelik.
bu adam recep tayyip hayranı yada gizli bir akp görevlisi bence, neden mi ?
açıklayayım;
yılmaz bey kardeşim o kadar güzel yazıyor ki , ilmik ilmik laf sokuyor, tokat gibi kral çıplak diyor, hatta bazen nalına mıhına giriyor, hızını alamadığı zaman sayın muhalefet liderimiz kılıçdaroğluna bile yatarak kayarak laf sokuyor.
hakkını yemeyelim kalemi ile harfleri ağlatıp, en çarpıcı bilgiler ile bazen matematik bazen fen bazen biyoloji bilimlerini kullanarak ahaliye izah ediyor.
ceketim üstümdeyken görsem kendisini iliklerim önümü o derece saygı duyuyorum, hani bir rakı masası adamı havası da yok değil ama neyse konuyu dağıtmayacağım.
yılmaz bey kankam yazdığı bu yazılar ile muhalif zihniyetlere beyinsel ve düşünsel olarak mastürbasyon yaptırıp rahatlatıyor, muhalif kitle bak takır takır ne de güzel yazmış diyor, rahatlıyor, bir boşalım sonrası uyku hali gibi etkisi var, yani muhalefetin gazını alıyor.
bundan dolayı ben kendisinin akp 'li bir gizli görevli olduğunu düşünüyorum...
hatta otobüse bindiğinde bindiğinde akp gizli görevli kartını gösterip ücretsiz biniyordur kesin.