bugün

Sebebi öfkemizdir yağmur.
Çünkü çamur, karmaşa ve hiddet boca eder üzerimize, damla damla dahi değil, kova kova, sanki elimizde yeterince yokmuş gibi her birinden.
Bir de mücadele demektir yağmur.
Biteviye didiniş. Suyla dolu bir leğene aniden atılmış yavru kediler gibi, on milyonumuz birden damlalara karşı beyhude bir kavgaya girişiriz. Bu dalaşta tümüyle yalnız olduğumuz söylenemez aslında. Ne de olsa teneke levhalara yazılı kadim isimleriyle istanbul’un sokakları da mücadeleye koyulur bizimle beraber.
Sokaklar, evliyaların dört bir yana saçılmış mezar taşları, hemen her köşede bekleyen çöp yığınları, yakında göz alıcı, modern binalara dönüşecek çirkin, devasa inşaatlar ve bir de martılar.. Onlar da var bu kavgada. Gökyüzü ne vakit tepemize tepemize tükürmeye başlasa, hepimiz birden galeyana geliriz.
Ama sonra, son damlacıklar toprağa erişip de, artık üzerlerinde tozun zerresi kalmamış yapraklara kararsızca tünediğinde, yani yağmurun nihayet durduğunu sezdiğimiz ama bir türlü emin olamadığımız o korunmasız anda, hani hayatın normale döndüğüne dair bir işaret aradığımız o buruk arafta, her şey ve her yer sükûnete kavuşuverir. Sema bize bakar, biz aşağıdakilere. Bakar ve gülümser, bizleri içine soktuğu bu müşkül durumdan ötürü özür dilercesine.
Bizler de saçımızda hâlâ damlalar, paçalarımızda çamur, bakışlarımızda bezginlikle, laciverdin tonlarına öykünen ve şimdi her zamankinden daha berrak görünen semaya bakakalırız. Bakar ve tebessümüne karşılık vermeden edemeyiz.
Elde değil, her seferinde gökyüzünü affederiz.
birazdan istanbul'da gerçekleşecek hava olayı.
Yerle yeksan, ıslak saçlı, kem gözlü,
Kavim göçlerinden bu yana ağlayan
Ve durmadan
Cep kanyağı yakıcılığında ezgiler
Çalan, çaldıran, yakalatan
Adı bende gizli bir kadındı istanbul

Şehre bir yağmur yağdı

Ben ağladım

Sevilirken ayrılmak mı kaldı Bizanstan
Yalan dolan yoktu gözlerde sadece ses
Verilen sözler birdi edilen yeminler sıfır
Eşyalar alındı fotoğraflar söküldü
yerlerinden
Bir aşkın izlerini yok edecek yeni bir aşk
sipariş edildi yeniden

Bir şehre yağmur yağdı
Ben ağladım

Kim daha çok yalan söndürdü çay
bardaklarında
Hangisi talandı demli öpücüklerin
Ve buğularda yitirilen kimin adıydı
Bir aşktan diğerine kaç saate gidiliyordu
Soyulur muydu kabuğu hayatın
Yoksa bütün vitamini kabuğunda mıydı?

Yağmur şehre bir yağdı
Ben ağladım

Ben ençok seni götürdüm giderken
Aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcıları
Yardan düşmüştüm yaralarım yardan armağandı
Ben sevmeyi beceremedim belki de sevilmeyi
Benim sevmeye engel evcil acılarım vardı

Ben yağmur ağladım bir şehre yağdı
Ben şehre ağladım bir yağmur yağdı
Ben bir ağladım şehre yağmur yağdı

Ben...
Yağmur...
Ağladım...
42:28 - insanlar ümitlerini kestikten sonra yağmuru indiren ve rahmetini her tarafa yayan O'dur. Övülmeye layık olan gerçek dost O'dur.
hayatı çekilir kılan ayrıntılardan birisi.
teoman'ın en güzel şarkılarından biri.
Yağdığında sevgililere gün doğacak şeydir. Yine yağmur ve yine aşk amk.
bazen öyle yağar ki, bakar bakar ağlarsın.
insanın ruhunu arındıran, rahatlatan; sesiyle hüzünlerden uzaklaştıran ab-ı hayat.
Yağmur tüm pisliği çöplüğü alıp götürüyor. Insanın pisliğini insanın çöplüğünü. Belki Dünya nın başına gelen en güzel şey yağmur. Sevinçten gökleri renklendiriyor. Ama insan bu durumdan rahatsız. Çünkü "o" pisliği temizlemeye okyanuslar bile yetmez.
izlerken güzel'de altındayken inletip, titretiyor insanı.
azı da fazlası da zarar olan doğa olayı.
sesi ile huzur veren şey..

cama vuruşlarını dikkatle dinleyince ninni etkisi yaratan.
eşliğinde çevreyi izlemek, kahve içmek..

hele bir de kitap okumak,onun yeri hep ayridir.
hayatın o acinasiz telasi arasından sesini duymak bile huzur verirken size, onun sesi ile birkaç parça bir şey okumak lüks gelir insana.

yağmur güzeldir, özlenir. gri hava getirse de, katlanılır.
yağmıyorsa ve sesi özlendiyse, yağıyormuş gibi hissetmek adına buradan dinlenebilir :
http://www.rainymood.com/
Yağmur yağar ve en çok beni ıslatır.
Sırılsıklam olurum.
Yağmur yağar ve toprak çamura durur.
Vıcık vıcık olurum.
Yağmur yağar ve şehir arınır ve insanlar.
Tertemiz olurum.
Yağmur yağar, gerisi laf-ı güzaftır.
çok güzel, çok naif bir şarkı, bertuğ cemil şarkısı. girişindeki yağmur sesi, sanki tüm şarkı boyunca devam ediyor. sözleri, anlamlı. hem de çok. bu şarkı da bazı özel şarkılar gibi "çok"ları barındırıyor içinde.
hani böyle berbere gidince saçını kesmeden saçına su püskürtür işte yağmur öyle yağsın canımı yesin. dünyadaki en güzel doğa olayı çok küçük damlacıklar ile yağan yağmurdur ıslanmazsın ama ıslaklığı hissedersin.

yağmur iyidir temizliktir.
insanı eve hapsedendir.
sosyal biri olmaya çalıştığım şu günlerde beni eve kapatmıştır... evet sosyal biri olmaya karar vermiştim tamda. sevmediğim kişilerle bile görüşmeye, onlara sahte gülücükler sergileyip, hem onları hem de kendimi kandıracaktım. işte bu niyetle yerimden kalkıp pantolonu giydim, üzerime ne giysem diye cama doğru yaklaşıp, perdeyi kaldırmamla birlikte tüm sosyallik hayalim yağan yağmurla birlikte kanalizasyona dökülmüştür...
--spoiler--
Bir şehri tam kalbinden
Beyninden vurup gitmek
Var aklımda...
--spoiler--
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
istanbulu gece gece yikayan yagis turu.
şuan izmirde kuduran doğa olayı. evsiz barksız insan varsa, işi çok zor. ağlarım şuan onlar için okadar.
şu an izmir gecesini onurlandıran konuk.
havayı yıkayıp nefes olarak sunan, toprakla buluşup kokunun rengine bürünen, hatırlanan ve unutulanları ama hep güzel şeylerdi diye tanımlananları düşündüren, hem başımızın üstüne alıp gezdirdiğimiz hem de ayaklar altına alıp çiğnediğimiz temizliktir yağmur...
dünya hem kendi ekseninde hem de güneş etrafında döndüğü için terliyor. ondan bu yağmurlar.