Atakergit bir daha ararsa seni telefondan o şöyle küfür et ona:
senin o ananı bacını elek. trafosuna bağlayıp bi seri pi paralel olarak şehir şebekesini içinden geçirip param parça ediyim amcuunu mk evladı. senin o ananın dıbına çam ağacı dikip gölgesinde 7 ceddinin ölmüşünün dirisinin ruhunu şahlandırıyim mk evladı. ananı 101 katlı gökdelenden gibimle fırlatıp zemine yapıştırıp tekrardan gibe gibe diriltip 101. kata kadar zevkle ve ahenkle çıkartıp tekrar atıp bu sefer ananın amcıına balıklama atlıyim .ananı gibip babana şakşak çaktırıp ensest ilişki sonucu doğan seni avrupa ve asya yakasında gibip bütün avrupaya bi ***nin hazin sonunu izletiyim. devr-i devran-ı leksan eğlerken gün doğumuna karşı ananı doğaya karşı anırtıp türü için çırpınan pandalara zevk unusuru olup türlerini koruması için gibişlerine vesaire oluyim amk ananın amcuu gibilmekten yansada bacın kıvranıp alev alsada kevaşe ailene su takviyesi yapıp ateşlerini söndürmek isteyen itfaiyecilerin hortumlarına sokuyim.
Bir insanın geçmesi için tek bir yol var, alternatif hiçbir yer yok.
Arkadaşın telefonu çaldı onla konuşuyordu . Bir kadın geldi adres sordu. Adresi söyledim. Sadece 10 saniye mağazamıza doğru döndüm geri döndüğümde kadın yoktu. Uzun bir yol, koşsa dahi görüş alanımdan çıkamaz. Arkadaşa sordum “ben kadın görmedim” diyor.
Bir haftadır da kameralarımız yenilendiği için kayıt da yok.
Ben de bir keresinde "seni çok seviyorum, bundan sonra her anım seninle olacak tüm çabam bu yönde" diyen birinin varlığına ve sözlerine inanmıştım.
Meğerse öyle biri yokmuş "kendine daha iyi bir hayat kur" diyen birinin sözlerini gaipten öyle algılamışım.
Pc mden bir başka pc ye port bağlantılarıyla görüntü ve ses gittiğini biliyordum. Arka planda programlar çalıştığını bunları durdurmaya çalıştığımda pc nin kapandığını, kapanacağını veya ctrl alt delete yaptığında bunların otomatik olarak görev yöneticisinde kendini gizleyen, gözükmeyen işlerimlerin ve bağlantıların olduğunu...
Ama pc nin her bir parçasının bir çöplük olarak kullanıldığını da sanmıyordum.
Çılgınca bir şey fark ettim. Üç dört sene önce internette bana tavsiye edilen ülkeye şimdi gidiyorum. Hiç aklımda da yoktu o zaman bunu görünce yapay zekaya ne alaka amk hadi len oradan demiştim. Bu tesadüfler biraz fazla garip. Birisi uğraşıp ayarlamaya kalksa başaramaz ama nasıl ya dedirtiyor bazı şeyler.
2011 de ve 2018 de bilinçsizken ve hastanede yatarken sanırım yüce tanrım / göklerdeki babamız / rab bana daha fazla yaşamam gerektiğini ve vaktimin henüz dolmadığını ihsan eyledi. Müteşekkirim buna.
Çanakkale tarafından yazlığa dönerken kafamda sürekli gülşen'in bir şarkısı çalıyordu hatta ablamla enişteme bile sordum şarkı açık değilmiş. Sonra geçmişti.
bir cemaatte kalırken yaşamıştım. uyuyakalmışım sabah uyandığımda ağzım acıyordu ve tuhaf bir tat alıyordum. gece evliyanın birisi okuyup üflemiş meğersem ruh ağızdan çıkınca oluyormuş.
Kardeşimi duvardan duvara yardırırken gördüm. Sonra dedim galiba bu bir halüsinasyon, geri yattım. Fakat bir tırsıyordum var ya dokunsa direkt öteki taraf.
seneler seneler önceydi, böyle bi dönem bir eve taşınmıştık. kiralık, eski bir ev. biraz bakıma ihtiyacı vardı ama şirindi. kirası da piyasaya göre çok uygun. sahipleri de komşumuz mahalleden muhterem güzel insanlar. Allah rahmet eylesin hepsine. abicim neyse, ben her gece korkuyla uyanıyorum evde. dudak uçukladı tabi. Bir gün iki gün üç gün beş gün derken benim ağzım uçukla doldu suratım balon gibi oldu. birileri rüyamda beni korkutuyor, uyku hali, ama ne olduğunu bir türlü anlayamıyorum, yav kimseyi de görmüyorum. kim yapıyor bilmiyorum. sinirimden çaresiz işe gidip geliyorum mutad. neyse, işyerinde yan komşu vardı büyüğümüz, oğlum sana noldu dedi, dedim abi böyle böyle. ya dedi seni korktmuşlar ufaklıklar. Allah Allah. halbuki okumadan da yatmam. dedim abi napcaz? bak dedi sana Bir dua verecem onu okuyacaksın. oku gel dedi bir hafta sonra duruma bakalım. ben başladım dediği gibi okumaya. çok değil üç beş gece sonra bir gece ruyadayım. baktım böyle ufak tefek insan tipinde çocuklar 8-10 tane var yaklaşık. böyle önüme getirdiler dizdiler. hani filmlerde suçluları diziyorlar ya sıraya, aynen öyle. öyle kaçmak falan da yok. inan allaha kolundan yakaladığımı havada sallıyorum yere çarpıyorum. kol bacak kafa göz darmadağın. hepsini, tek tek, sırayla. ben bunları bir güzel sopaladım mı, ulan bir uyandım meğer rüyadaymışım. o evde 5-6 sene oturduk. o günden sonra ne gelen var ne giden. oymuş bütün mesele meğerse. bunlar dayağı yiyince hepsi akıllandı bir daha salça olmadılar. evet..