Rüyamda gördüm şimdi uzun zaman sonra seni. iyi de görmedim açıkçası, kalktım bir sigara yaktım, üzüldüm sana, hala içimdesin. özlüyorum hala, çok hem de ..
Unuttum. Bir sürü şey var da aslında sıralayamıyorum hepsi kafamın içinde çorba olmuş vaziyette. Bazen ayıklıyorum birkaçını, belli bir düzene sokup yazıyorum sağa sola. bu kağıt oluyor, word oluyor, bura veya herhangi bir yer oluyor... neyse yazıyorum yazıyorum, sonra bir anda ben kime ne anlatıyorum amk ya diyorum ve yazdıklarımı imha ediyorum. Aslında bu bile insanı rahatlatıyor bir nebze. Bir nevi kendi kendine konuşmanı yazıya döküyorsun ve kimseye rahatsızlık vermemek adına yine kendin okuyup siliyorsun. Yaşadıklarımdan sonra daha önce hiç olmadığım kadar içime kapandım. Yazı yoluyla bile birileriyle konuşmak istemiyorum artık. Neyse bu sefer ekle butonuna basıcam galiba.
saatlerce ağlamakla sabahlara kadar sövmek arasındayım.
Karşımdaki insana derdimi bir türlü anlatamayınca, ciddiye alınmadığımı hissedince çok üzülüyorum, çocuk gibi ağlamak geliyor içimden, üzüldükçe de çıldırıyorum. Ben sabırlı bir insanım, makul ve mantıklı düşünmeye çalışırım hep ama sabrımın da bir sınırı var. Bir şeye sinirleniyorsam çoğu zaman haklıyımdır. Sabrımı zorlamayın yazdıracağım alnıma, yetti gari. Ondan sonra vay efendim sana ne oldu. Hiç canım, manyağım ben, arada bir kendi kendime sinirleniyorum işte.
hem saçma sapan başlıklardan şikayet ediyorlar, hem bilgi verince eksiliyorlar. iflah olmaz bir grup var burada ve eksileyince kızdırdıklarını sanıp eğleniyorlar. mevzunun artıyla eksiyle alakası olmadığını hâlâ anlamadılar. mevzu, bu ülkede kendince iyi bir şeyler yapmaya çalışan kişilere karşı takındığınız tutum.
sözlüğü bu kadar takma diyenler de esas mevzunun sözlük olmadığını anlamadı henüz. mevzu ne biliyor musunuz? mevzu, sözlükte bunu yapan insanların gerçek hayatta da bunu yapıyor olması ve bu insanların her gün aramızda dolaşıyor olması. insanın canını esas sıkan şey bu işte.
yaptığınız, emek verdiğiniz hiçbir işi takdir etmez bu tipler. bir iş yerinde çok çalışırsanız çalışkan değil, yalaka, yaranmaya çalışıyor derler. birilerine iyilik yapmayı seviyorsanız enayi derler. birilerine, hep geyik olmaz, 2 kelime de bir şeyler öğrenelim/öğretelim derseniz alay konusu olursunuz. mevzu bu işte.
belli ki yaramıyor çoğunuza bilgi falan. insanları küstüre küstüre çöplüğe çevirmişsiniz sözlüğü ve hâlâ devam ediyorsunuz. edin, aferin size!
sadece bilgi içerikli entrylerimi bırakıp diğerlerini sileceğim. okumak, inanmıyor ya da beğenmiyorsa araştırmak isteyenlere bir faydası olur belki diye onları silmiyorum. bundan sonra da sanırım entry falan girmem.
hayatımdaki her şey daha iyisine evrilmek için bozuluyor. son bir haftada yaşadığım ani olaylar ve birbirini kovalayan tesadüfler sonrası buna artık iyice mutabık oldum.
tam "ohh" deyip dinlenmeye geçiyorum ki hiç aklıma gelmeyecek bir aksilik ne yaptıysam hepsini yerle bir ediyor. sinir krizi geçirip ağlamalık oluyorum hemen baska bir şey olup her şeyi kökten güzelleştiriyor. saatler evvel kaybolan her çabama "iyi ki olmamış" dedirtiyor.
arkadaşlar, bir yerlerde bizden bağımsız fakat bizim kaderimize el atan bir güç-bir tanrı var ben inandım, tamamım ben.
2 yıl önce bugün askerden terhis oldum. Ankara çankaya daki birligimden tezkeremi alıp istanbuldaki evime anneme sürpriz yapmak içi yola koyuldum. Ulustaki yüksek hızlı tren garından bindik devremle ve 6 ayımı geçirdigim şehri ardımda bırakıp sivil hayatıma karıştım.