şu anlık çok mutluluk verici bir şey olmadı bana bugün ama hayatta olduğum için mutluyum. ortopedi'ye gidip boyum daha uzar mı uzamaz mı onu söylerse daha mutlu olurum. true abiyle aynı boyda olmaktan mutlu olabilirim. boydaşmışız.
-mufaktaki bulasıkları makineye yerlestir. tezgahı sil. masa ortusunu sil. 15 dakika.
-salondaki tozları al. cicekleri sula. 10 dakika
-mutfagın, salonun, yatak odasının, banyonun yerlerini supur. 2 su viledala. 30 dakika.
-nevresimleri degistir. 10 dakika.
-dusakabini, wc yi, banyoyu, lavaboyu, aynayı vs cifle temizle. 20 dakika
-kedilerin kumlarını degistir. 5 dakika
yaklasık 1,5 saatte ev mis olacak yani:)
sonra bir patlıcan yemegi yapayım diyorum. yanına da bir bulgur pilavı -pirinc cok kilo yapıyor-
sonra da emily in paris 3. sezon ve and just like that 2. sezon es zamanlı olarak izlemeye baslıcam:)
aksamustu belki bi 1 saat yuruyuse cıkarım ya da fitness a giderim.
dünkü şoförden izinsiz otobüs fotoğrafı çektiğim için özür dilemiş olmam ve otobüs hesabımın olduğunu da söyleyince sorun kalmaması, ablamın yemek getirmesi, büyükçekmece'ye gitmek ve orada asılma sporu yapmam.
Bugün üniversitenin ilk günüydü ve oldukça güzel ve yoğun geçti. Geçen yıl sağlık sorunlarım nedeniyle mart ayından itibaren evden derslere katılmıştım; sadece belirli dönemlerde üniversiteye gidebilmiştim. Bugün, tüm sınıf arkadaşlarımı ve üniversitenin öğrenci işlerinden sorumlu kurumunda başkanı olduğum kulübüm ile departmanın öğrencilerini tekrar görmek, bir araya gelmek gerçekten çok güzeldi.
Bunlara ne kadar sevinsem de, önümüzdeki haftadan itibaren tekrar evden derslere devam etmek zorunda kalacağım, çünkü maalesef tekerlekli sandalyeden kurtulamadım. Ancak bu durum, yaşadığım mutluluğun önüne geçemiyor. Umuyorum ki her şey yoluna girecek.
Fakat bacaklarım hiç mutlu değil. Saat 08:00-18:00 arasında üniversitede topuklu ayakkabılarla oturmaktan mahvoldular, ahaha! Herkese güzel ve büyük başarıların olacağı bir eğitim yılı diliyorum.
aylardır denk gelmek istediğim bir vapur müzisyenine denk gelmek ve bana söylemesini istediğim şarkıyı söylemesi, otobüse yetişmek, yine uzun zamandır görmediğim bir abiyle oturup konuşmak, bir şoförle tanışıp sohbet etmek.
bugün de dünün aynısı ve ben buna müthiş derecede seviniyorum arkadaşlar.
hasta yatağında saniyelerin geçmediği, yürüyemediğim, yiyip içemediğim her günün, 17 kırık sayısız ameliyat ve alınan ilaçların uyuşturucuların soktuğu hâli düşünecek olursak sağlıklı ve monoton olan günler, belki de en değerli ve mutlu günlerimiz olabilir arkadaşlar.
cok guzel bir temizlik yaptım. 4 saatimi aldı. acayip yoruldum ama degdi. su an ev cicek gibi oldu.
-bulasıkları makineye yerlertirdim. yıkadım. tezgahı sildim. mutfaktaki masa ortusunu sildim. mutfagın yerlerini supurdum. buzdolabının ustunu sildim. fırınının ve mini-fırının, bulasık makinesinin, dolap kapaklarının ustunu sildim.
-salondaki tozları aldım. salonun yerlerini supurdum. cicekleri suladım. sehpayı sildim. kedilerin yere dusurdugu kitapları yerlestirdim. salondaki halıyı silkeledim.
-dusakabin, wc, lavobo, ayna. cifledim. temizledim. tuvaletin yerlerini sildim.
-yatak odasındaki dagınık kıyafetleri yerlestirdim. nevresimleri degistirdim. yerleri supurdum.
-sonra butun evi 2 kova viledayla viledaladım.
missss oldu, mis:)
bunları sabah karsı saatlerde yaptım dun gece. sonra bugun hastalandım yorgunluktan, butun gun uyudum. ihih.
olsun simdi toparlamısım da, gecmis yorgunlugum.
günlerdir psikolojimi alt üst eden bir hastalık sebebiyle ameliyat olmam gerekmediğini öğrendim bugün.
artık kaldıramıyorum ameliyathane, narkoz, anestezi, tepemde öten makine seslerini. yattığım yerden tavanı izlemeyi kaldıramıyorum. allahım sen affet çok savunmasız kaldım, değil neşter, iğne görmeye bile tahammülüm kalmadı.