benim en çok güldüğüm de...
şu an Filistin diye ortalığı ayağa kaldıranlar, israil protestosu diye haykıranlar geçenlerde mavi marmara gemisine atlayıp filistin"e gazze"ye yardıma gidiyoruz dedikleri gibi yapamıyorlar. filistin'e gazze'ye gidemiyorlar.
valla benden söylemesi, israil sizi roketlerine bağlar. oturduğunuz eve sizi roketle atar. yok abartmıyorum lan, terörist hamas tarafından topraklarına baskın düzenlenmiş, binlerce kadın çocuk genç sivil vatandaşı ölmüş, yüzlercesi kaçırılmış böyle bir savaş ortamı olmadığı halde mavi marmara gemisine uluslar arası sularda yaptığına bakarsanız... ki; bu durum lahey adalet divanında dava konusudur.
neyse, 3-5 kuruşa anlaştık da böyle durum olmadı. şu an israil size neler yapar bir tahmin edin.
diyeceğim şu, sn cumhurbaşkanı "bana mı sordunuz filistin'e giderken" diyebilir değil, der. haklıdır da, bunun için filistin diye ağlayanlar yerinden kıpırdayamıyor.
şimdi düşününce sn. cumhurbaşkanı doğru yapmış diyorum. yoksa bu evinde ki çarşafı giyip sokağa çıkan bazıları 3-5 süper zekalının yönlendirmesiyle kalkıp "allah'u ağbar" diye hurra Filistin'e gitmeye kalkar mavi marmara felaketinden daha beter durumlara yol açardı. maazallah iki ülke akdeniz'de savaşa bile tutuşabilirdi.
çinli diye uygur türkü döven, çinli diye korelilere saldıran, isveç'i protesto ediyoruz diye fransız bayrağı yakan, başkan trump'a kızıp turp ısıran, amerika'ya kızıp hırsını waşington portakaldan çıkaran süper zekalı birileri sn. cumhurbaşkanı "bana mı sordunuz?" demeseydi nasılsa parti devlet arkamızda diye yalakalık olsun diye filistin yoluna koyulmuş başımıza daha büyük belalar açmıştı.
dürüst olmak gerekirse sn. cumhurbaşkanının gazze'ye yardıma gidenler için "bana mı sordunuz" dediği 180 derecelik dönüşünü eleştirdiğim için şahsen özür dilerim.
dönekliğin, utanmazlığın, fırıldaklığın adı zaman aşımı olmuş. esad'a kardeşim dediğinin üzerinden ne değişmişti de "katil esed" oldu. üç yıl önce "darbeci sisi"ydi de şimdi ne değişti de yanak yanağa? geçen yıl nass-faiz-allahın hükmü diyordu, bu gün faizler o günün iki katı. islam hükümleri de konjonktörel ve türkiye'nin ekonomik sallantılarına göre değişiyor, de mi?
kılıçdaroğlu'na niye çomarlar birleşip çarkçı lakabını taktınız? o da "değişen konjonktöre uymuştur" mutlaka.
Başlığın doğru hali: Yavaş dön ümmet, abondone olduk, olmalıydı. Siz hiç Bülent Ersoy'u "döndü" diye suçlayabilir misiniz? Gerçi bülent Abla'm hilkat garibesi olduğu için kimse ona laf edemez! Ayrıca "benim" diyen delikanlıyı delikanlılık konusunda şamar manyağı yapar. Dediğim gibi; dönen Reis değil, ona tapınan herifler.
Yanlış biliyor ve yorumluyorsunuz: Reis dönmüyor, o sabit; geri kalan her şeyi çevresinde döndürüyor. Helal olsun Bop'çuya, ne diyeyim! Deveye diken, millete üfeleyen :-).
semazenler bile reisin dönüş hızına yetişemez. dünya bile böyle şanlı bir şekilde kendi etrafında dönemiyor. bu dünyaya uzun adam kadar tutarsızı gelmemiştir demek isterdim fakat kendisiyle bilerek çelişmektedir. her şeyden haberi var ve her şeyi bilerek yapıyor. reis dibine kadar anadolu irfanının neden olduğu kurnazlardandır. hastanelerde sırayı kaynatan tipler vardır ya, reis tam onlar gibidir işte.
ayrıca akciveleklerin de kişilik tipi bu. şimdi anladınız mı uzun adama neden taptıklarını? insan en kolay kendine yakın olanı sever. anadoluda milyonlarca küçük uzun adam yaşamaktadır maalesef...
bu akcivelekler farklı fikirler üretebilecek kadar zeki olmadıkları için sürekli bozuk plak gibi kendini tekrar eden reisin peşinden sorgusuz sualsiz koşuyorlar.