bugün

ramazan ayı;

x - niyetli misin?
y - neye?
x - boşver
bi tokacıda rozetlere bakıyoz

-shit ne?
-bok
-sölesene shit ne demek?
-bok
(arkadaki kadınlar anladı bu anlamadı)
-shit nee??
-bok ulan bok!!!
bir duman konseri sonrası.. bizim ekibin hemen yanında 3 kız konuşmakta..
kız1- ay ya sinir oldum herife,sapık ya!!
kız2- ya dediler ya o yanımızdaki çocuklar, yankesiciymiş adam,tipinden belliydi zaten. ya bi baktım, adamın elleri omzumda!sapık herif!
kız1- bi arada hedegulu elledi!ay gozumun onunde yaa! bu salak farkında değil, ben çektim bunu.
hedegul- ay harikaydı ama yaaa! (kızlar konuşurken kendi halinde şarkı söylemekte olan kızımız, hala konserin etkisinde olsa gerek)
mersinde basbakanla derdini anlatmaya calısan ciftci* arasında yasanan dialog buna cok iyi bir ornektir...

Başbakan: Böyle bağırılmaz ki, terbiyesizlik yapma.
Kemal Öncel: Terbiyesizlik yapmıyorum. Lütfen bana hakaret etmeyin.
Başbakan: Artistlik yapma .
Kemal Öncel: Artistlik yapmıyorum, ben sanatçı değilim.
Başbakan: iyi bir sanatçısın.
Kemal Öncel: Tarım bakanımızın anayasayı ihlal ettiğini biliyor musunuz? .
Başbakan: Lan terbiyesizlik yapma.
Kemal Öncel: Lan mı? .
Başbakan: Evet .
Kemal Öncel: Lan mı? Canın sağ olsun.
Başbakan: Şu anda çiftçiye ne verildiğinin farkında mısın?
Kemal Öncel: Ne zaman?.
Başbakan : Şimdi.
Kemal Öncel: Benim mahsulüm öldükten sonra mı? 2 senedir anamız ağlıyor.
Başbakan : Hadi ananı al git buradan.
lise zamanı bir felsefe dersi, hoca elinde kalemi kaldırarak sınıfa seslenir:

hoca: çocuklar sizce bu ne?
ahali: kalem hocam *
hoca: hayır çocuklar, bence bu bir sandalye.
cemmm: üstüne oturmadığınız sürece inanmam.

sınıf yerde, cemmm disiplinde.
karadeniz'in yerel bir televizyonunda geçen diyalog...
sunucu- çocuklar reklamı biraz uzun tutun da sıçayım bi.
ama maalesef yayın kesilmeden söylendiği için herkes tarafından duyulur...eee sunucunun acil olarak toparlamasi lazim olayı...
sunucu- eveeeettt şakamızı da yaptık....
-agam benimki neden digerlerden eskik?
-onlar sendikalı
-e ben de Harranlıyam
-s..tir git lan
-patron da sendikalı herhalde hemşerisini tutiyi

hatırlamayanlar için : Kemal Sunal'ın filminden alınmıştır
saat aksam 11 civaridir..abi devedikeni içerde uyumaktadir, atan alır spor ise bilgisayar basindadir..bi anda oda kapısı açılır devedikeni içeri girer..

atan alır spor: noldu? niye kalktın?
devedikeni: sıkıldım.
atan alır spor: !!!!!???asnfdpnadfdahgsdkngas..[mavi ekran]

(bkz: uyurken sıkılmak)
(bkz: uyumaktan sıkılmak)
hoca ingilizce dersinde aitlik ve nesneleri işlemekte;;

hoca-evin çatısı kırmızı,evet çocuklar evin nesi kırmızı??
çocuklar-çatısıı
işine dalmış hoca-evet çocuklar bravo,ali kaşlarını kaldırdı,alinin nesi kalktı??

varın sınıfın halini siz düşünün.

not:bu diyalog üniversitede hazırlıkta cereyan etmektedir.
bizzat yaşadığım bir hikayedir. olay şudur efendim;
benim ramazan adında marangoz olan bir arkadaşım vardır. bize bir adet dolap yapması için sipariş vermişizdir. fakat arkadaş olduğumuz için olsa gerek kendisi olayı biraz ağırdan almaktadır. annem artık bana hatırlatmaktan bende arkadaşıma yağdırmaktan telef olmuşuzdur. derken anneanne ve dedemizin de olduğu bir sahur sofrasında konu yine açılmıştır. fakat anneanne ve dedemin konuyla alakalı hiçbir bilgisi yoktur.

anne: "naaptın konuştun mu ramazan'la, bayramdan önce gelcek mi?"
minder amiri: "konuştum gelicek bakalım."
anne: "bak gelsin ama."
minder amiri: "tamam anne."
anneanne: "kızım zaten öyle olmuyo mu? ramazan bayramdan önce olur. ramazan..bayram.."

daha buna gülemeden;

dede: "bayram kim?"
aklı karışık yolcu inmek isteyince
yolcu-mükemmel bi yerde inebilirmiyim?
şoför-buyrun pek size layık deil ama .....
program: haydi gel benimle ol(ntv)
konuk: yağmur atacan

yağmur atacan oldukça gergin müjde ar'dan korkmaktadır. konu pınar altuğ ile aralarındaki yaş farkı ve yağmur atacan'la olan ilişkileridir.
müjde ar: sen pınar altuğ'u arabaya benzetmişsin.
çiğdem anat: çok talihsiz bir açıklama...
yağmur atacan: ya aslında ben onu kastetmemiştim ama .... falan filan saçmalık
pınar kür: arabaları seviyorsan bu benzetme normal olabilir.
y. atacan: yok arabalara karşı pek bir ilgim de yok, sevmem de ...
aysun kayacı: yağmur motor sever. ??!?!? yaneee iyi motora biner.?!?! niye gülüyosunuz yaaa beniim sevgilim de motora biniyor.
gülüşmeler gülüşmeler....
arkadaşlarla balık almaya gidilmiştir. balık alıcak olan arkadaşla balıkçı arasında gecen diyalog:

a: arkadaşım
b: balıkçı

suda yüzmekte olan balıkları göstererek arkadaş balıkçıya sorar.

a: abi taze mi bunlar?
( canlı balığa taze mi diye sormak çok ilginç demi)
( bi an dumur olan balıkçı cevabı patlatır)
b: yok biz pil takıp oynatıyoruz onları.

bizler ve etraftakiler kopmuştur bu cevap üzerine.*
öğrenciler : hocam 4 kişiyiz oturcak tek sandalye var

geometri hocası : sandalyeyi ters çevirin

(bkz: olaya farklı açılardan bakabilmek)
sehir turu yaptıgını sanan, aheste dolmus soforunun dolmusuna rastgelmis acelesi olan iki kisi ki bir ''k'' digeri ''s'' tir.

s: uf, puf..ya ben inip yuruyecegim..
k: erken gidip napcanki..